"Bak dudağımda da yara var orayı da öpte geçsin"
~~~~~~~~~~~~~~~
"Şimdi ne yapacağız Uğur böceği?"
"Bilmiyorum yapacağım her hamleyi önceden görüyor şanslı tılsımımı kullanamıyorum"
"Rena Rouge ya da Viperion gelse?"
"Olmaz gardiyanın yerini öğrenir"
"Dikkat et-"
Emharie Uğur Böceğini yakaladı ve okula doğru gitmeye başladı. Kara kedi ne yaparsa yapsın Uğur Böceğini kurtaramadı. Emharie Uğur Böceğini rastgele bir sınıfa soktu ve onu bağladı
"Uğur Böceği bu"
"Lütfen buradan çıkın dönüşmek üzereyim"
"Uğur bloğum için harika olacak"
"Alya, lütfen gidin..."
Uğur Böceği göz yaşları içinde çaresizce beklemeye başladı. Son bir benek kalmıştı ve üzüldüğü şey Tikkiden ayrılmak zorunda oluşu ve Ustayı hayal kırıklığına uğratmış olmasıydı
"Yardım edin lütfen"
Uğur Böceği çıkmayan sesiyle fısıldayarak sınıftakilere baktı. Hepsi hem onun kimliğini öğrenmek istiyor hem de yardım etmek istiyorlardı ama ne yapsalar Emhalie onları engelliyordu
"Uğur böceği dayan"
"Kara kedi gelme sakın senin de Mucizeni alır"
"Ama..."
"Git lütfen"
"Yolun sonu Uğur böceği"
Uğur böceği göz yaşları içinde dönüştü. Tikki yorgunlukla yere düştü, Kara kedinin önüne. Sınıftaki herkes şok olmuş şekilde Marinette'e bakarken Kara kedi göz yaşlarını tutamadı
"Marinette..."
"Özür dilerim Kara kedi"
"Sen miydin?"
"Kara kedi lütfen"
Bir anda Emharie yok oldu ve akumalanan kız ortaya çıktı. Sınıftakiler aceleyle Marinette'i çözerken Kara kedi Tikki'yi yerden alıp göz yaşları içinde sadece boş bir surat ifadesiyle Marinette'e baktı
"Sen bana... Yalan söyledin... Bunca zamandır bana-"
Marinette ani bir hareketle Tikki'yi Kara kedinin elinden aldı ve göz yaşları içinde bağırmaya başladı
"Kolay mı sanıyorsun ha, kolay mı sanıyorsun?"
"Zorsa neden-"
"Hem seni hem kendimi üzmemeye çalışmak kolay mı sanıyorsun? Ben hem suçluluk duygusuyla hem de vicdan azabıyla yattım her gün. Ne zaman 'artık olmaz' diyecek olsam bana güler yüzünle baktın, diyemedim. Şimdi de böyle bir durumda yanımda olman gerekirken bana yaptığın şeye bak"
"Marinette ben ö-"
"Özrünü kendine sakla"
Marinette koşarak dışarı çıktı ve eve gitti. Kendisini odasına kapadı. Tek yaptığı ağlayarak Ustanın gelmesini beklemekti, Tikki'yi almak için. O sırada balkonunun kapası açıldı. Kara kedi yavaşça içeri girdi
"Marinette... Konuşabilir miyiz?"
Marinette kafasını yataktan kaldırmadı. Kızarık gözleriyle boş boş duvara bakıyordu. Tikki bir kenarda sessizce oturuyordu
"Marinette lütfen"
"Ne var?"
"Bana bak lütfen"
"Efendim"
Marinette yavaşça kafasını kaldırıp Kara kediye baktı. Baktığı anda Kara kedi "Pençeler içeri" Dedi
"Adrian..."
"Marinette bak-"
"Bir de bana yalan söyledin dedin. Seni sevdiğimi bile bile bana geldin, seni sevdiğini bilse kesin kabul ederdin dedin. Sende benim kadar suçlusun Adrian"
"Marinette ben o an şoka gitmiştim yani cidden ne dediğimi bilmiyor-"
"Adrian... Git burdan lütfen"
~~~~~~~~~~~~~~~
Sonraki sabah Marinette kahvaltı için aşağı indi. Annesi ile babası ne kadar tedirgin olsa da Marinette'i daha fazla üzmemek için konuyu açmıyorlardı. Tikki gitmişti. Marinette içinde bir boşluk varmış gibi hissediyordu. Kahvaltıdan sonra Marinette Belediye Başkanın oteline gitti
Otobüste, yolda herkes ona bakıyordu. Bu bakışlardan ne kadar rahatsız olsa da kimseyle uğraşacak hali yoktu
~~~~~~~~~
"Merhaba Bayan Audrey ile görülebilir miyim lütfen"
~~~~~~~~~
Marinette akşam üstüne doğru eve geldi. Anne ve babasıyla sessizce geçen bir saatin ardından sonunda konuşmaya karar verdi
"Anne baba, ben Bayan Audrey ile New Yorka gitmek istiyorum"
Merhaba. İvit uzun zamandır yoktum çünkü 9. Sınıftan kalma edebiyat sorumluluğuma hazırlanıyordum. Ama Şubatta olması gereken sımavı zamanı belli olmayan bir şekilde ertelediler. Ben de küfür edip yb yazdım. Geri döndüm yani
Diğer bir konuda
Bu düşüş neden :')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucizevi Aşk
Altele"Merhaba" Dedi Balkonuma gelip bir 'merhaba' demesi bile hayatımı değiştirirken, kendi girerse... Benim hayatım baştan başlar Hem de her şeyi ile...