Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bu arada Medyadaki şarkı bölümle alakalı dinliyerek okuyun✨
Dişlerini sıkıp sertçe ellerini saç diplerini çekiştirerek kesik kesik nefesler alıyordu yüzü kırmızının en ton haline bürünmüş gözleri sinirden doluyor sebebiyse pencere kenarında bedenini yaslamış jungkooku bir kızla izlemesiydi
Bedenini kaplayan sinir ve öfkeye bir anlam verememişti fakat odasını dağatabilecek kadar delirdiği gün yüzündeydi
Bu davranışlarını onun kardeşine dün yaptığı uslub ve haraketlerine bağlayıp ağzında sayıkladığı mırıltılarına son verip dalgınca odasından çıktı hızla adımlarını merdivenin basamaklarından atıp aceleyle kendisini sarayın dışarısına atıp bahçeye çıkmıştı
Yüzüne çarpan temiz havaya aldanıp kapılmadan adımlarını bir kaç adım uzaklıkda konuşan ikiliye çevirerek yanlarında bitmişti
onların koyu sohbeti kesilip odakları karşısındaki genci bulurken jungkook düz sesiyle konuştu
"ne istiyorsun?"
her ne kadar umursamaz ve ilgili gözükmesede onun geliş amacını merak etmişti
genç çocuk derin nefeslerini verip sakin olmaya gayret göstererek kurumuş dolgun dudaklarını yalayıp kuru bir öksürük vererek konuştu
"konuşmamız gerek"
Bakışlarını ondan ayırıp yanındaki kendi yaşıtı olan kıza çevirerek alayla gülüp sözüne devam etti
"Baş başa"
emir kipiyle konuşmasına aldanmadan sözlerinin arkasında durarcasına hisseyatrikçe gülümsedi karşısında duran prense nasıl davrancağını pek takıyor denemezdi ona yaşattıkları ve kadın sapkını olan bir adama asla saygı gösterip baş eğmezdide zaten
bu konuşmasıyla birlikde ona ima ettiği prenses homurdanıp ukalaca prense gülümseyerek bir şey demeden oradan ayrılmıştı
ikisinin baş başa kaldığı gerçeğiyle jimin titrekçe nefesini dışarıya verip dudağını dişleyerek ortamın neden bu kadar stres ve alışıla gelmedik bir duygu barındırdığını sorguladı o sırada bu sessiz ortamı bozan kalın ve sert ses olmuştu
"neden burdasın? sana benimle bir daha muhattap olma demedimmi-"
"kes sesini"
Onun bu davranış biçimlerine katlanamadan cümlesini tamamlamasına izin vermeyip susturmuştu
"dün akşam, yaptığın şeylerin unutulup yaşanmamış gibi umursanmadığınımı bekliyordun? ülkenin prensi olabilirsin fakat"
Aralarındaki boşluği kapatıp yaklaşarak sıcak nefeslerini yüzüne verip karşısında gözlerini yummuş adama anlam veremeden devam etti
