-1-

1.6K 74 25
                                    

"
"Lee Felix, uyumayı bırak ve tahtaya gel"
Felix kafasını kaldırdı. Sinirli bi şekilde kendisine bakan hocasıyla göz göze geldi, küçük bir gülücük bırakıp ayağa kalktı. Herkes ona bakarken o da yavaşça tahtaya doğru yürüyüp kalemi eline aldı ve yazan soruyu basitçe çözdü. Son dersti ve bitmesine az kalmıştı. Felix eve gitmek için dakika sayıyordu bugün annesinin doğum günüydü. Ve çalan zille hemen toparlanmaya başladı. Seungmin "Ne bu acele?" Felix"Bugün annemin doğum günü ona sürpriz yapmak için ondan önce eve varmam gerek." dedi. Ve çantasını alıp koşarak okuldan çıktı. Arabasına bindi emniyet kemerini taktı ve hızla eve geldi. Gelirken pastaneden annesine üzerinde küçük bir yıldız olan yaptırdığı pastayıda aldı. Pastayı kutusundan çıkarıp mumları üzerine dikti. Kapı çalınca koşarak kapıyı açtı."Baba hediyeleri aldın mı?"dedi Felix.
"Sence unutur muyum hiç?" Babası içeri geçince Felix kapının önünde annesinin gelemsini bekledi. Kapı çaldı, hızlıca kapıyı açtı ve annesinin üstüne atladı.

Siktir.

Felix hızla yatağında oturur bir pozisyona geldi ve yanağından aşağı süzülen gözyaşını sildi. 2 aylık komasından çıkıp eve geleli 3 gün olmuştu. Günlerinin yarısını uyuyarak, diğer yarısnıda yemek yiyip oyun oynayarak geçirmişti. Komaya girdiği kazada annesi, babası ve kardeşi malesef Felix kadar şanslı değildi,ona da şanslı denilrse tabi, her uykuya daldığında ailesiyle olan anlılarını görüyordu. Yataktan kalktı ve ellerini, yüzünü yıkadı. Dolabın karşısana geçip bi süre aynadan kendisne baktı. Sonra kapağını açıp hâlâ devam etmesi gereken okuluna hazırlanmaya başladı. Üstünü giyinip dolaptan hazır sandiviç alıp kulaklıklarını takıp otobüs durağına doğru yürümeye başladı.

Okula en yakın durakta inip okulun kapısından içeri girdi. Felix okulda popüler bir çocuktu. Yakışıklı, sempatik, eğlenceli ve düşünceliydi. Ayrıca dans kulübündeydi. Felix bahçede ilerlerken herkes ona dönüp bakıyor ve aralarında fısıldsşıyolardı. Felix kendini çok kötü hissetmişti. Ona doğru yaklaşan ayak seslerini duyunca kafasını kaldırdı ve Seungmini gördü. Seungmin ona buruk bir tebessüm sunup hafifçe sarıldı. "Tanrım seni çok özledim."dedi Seungmin. Felix"Ben de sanırım".
Felix hâlâ herkesin kendisine baktığını hissettiği için hızlı adımlarla okula girdi ve kendi sınıfına yöneldi.
Arkasından koşarak Seungminde geldi ve yanına oturdu. Felix kulaklıkların çıkarıp çantasına koyduktan sonra kafasını sıraya yasladı ve gözlerini kapattı dersin başlamasına yarım saat vardı ve kendisini yorgun hissediyordu. Seungmin ders kitabını sırasına koyup Felix'i izlemeye başladı. Felix'i böyle görmek onu üzüyordu. Hocanın içeri girmesiyle Felix başını sıradan kaldırdı. Sadece bir ruhmuş gibi bütün ders sessizce sadce tahtayı izledi. Seungmin endişeliyordu, "Tanrım Felix ailesini kaybetti." Diye geçirdi içinden bunu düşünmek gözünden yaş akmasına sebep olmuştu. Bay ve bayan Lee yı çok seviyordu tıpkı ikinci anne ve babası gibi ve Ryujin tanrım o küçük tatlı kız gözünün önüne geldi. Felix ailesini çok seviyordu ama şimdi ailesi yoktu. Kendisini yapa yanlız hissediyordu.
Son dersten sonra okuldaki dans sınıfına gitti. Çantasını yere bıraktı. Ve telefonundan şarkı açarak dans etmeye başladı ona tek iyi gelen şey dans etmekti. Saatlerce dans ettkten sonra ter içinde kaldı. Okulun duşunda soğuk bir duş alıp eve gitmek için yola çıktı yürüyerek dönmek istiyordu.

Yürürken şarkıya kapılmış olmalı ki kafasını yerden kaldırdığında hiç tanımadığı bir yerde olduğunu fark etti. Telefonundan konumu açmak isterken bir anda birisine çarpıp yere düştü. Kafasını kaldırdğında elinde kitapla kendisini bakan kişiyle göz göze geldi çarptığı kişi tam anlamıyla parlıyordu. Siyah uzun saçları kulağındaki zarif piercingleri dolgun dudakları ve bütün yüzünün mükemmeliğini tamamlayan gözünün altındaki beniyle o melekti. Elindeki kitabını diğer eline alarak Felix'e sağ elini uzattı."İyi misin?" dedi Felix'e. Felix" be-ben i-iyim çok çok özür dilerim" dedi.Çocuk "Problem yok"dedi ve Felix'in yerdeki telefonunu alıp Felix'e uzattı kısaca telefona baktığındaysa"galiba kayboldun,Felix". Felix kafasını yana eğip"İsmimi ne-","telefonunda gördüm" diye kısaca cevap verdi."Ve seninki de" diyerek elini uzattı Felix."Hyunjin." Felix'in elini sıktı."Ben evet şey kayboldum burada yaşıyorsan bana yardımcı olabilir msin?"dedi Felix." Tabi ama lütfen önce benimle gelir misin?"Hyunjin yürümeye başladı. Felixte yapıcak başka bir şeyi olmadığı için onu takip etmeye başladı.
_____________________________
Hyunjin:

_____________________________Hyunjin:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Felix:

Felix:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Will You Come With Me?~hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin