Çeviri yapacağım!
Hatalarım olursa çok üzgünüm.
⚠️ Kız x Kız/Erkek x Erkek bölümü çevireceğim, homofobiksen okuma kitabı⚠️
⚠️Kitapta bulunan hiçbir fotoğraf bana ait değildir.⚠️
⚠️Bölümleri ben yazmadım, ben sadece Türkçe'ye çeviriyorum⚠️
⚠️Çeviri d...
Deli gibi uykum var, gece uyumayıp bölüm çevirdim sonra izlediğim videoya daldım.
Bir bölüm daha çevirip uyuyacağım ಥ‿ಥ
**
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir spor takımının menajeri olmak çok zor bir işti ama günün sonunda her zaman sizi bekleyen güzel bir şeyler vardır. Su şişelerini hazır bulundurmak, voleybolları kontrol altında tutmak, spor salonunu temizlemek. Spor salonundan bahsetmişken, şu anda oraya gitmiştin. Spor salonunun çift kapısından giren iki erkek, içeri girenin kim olduğunu görmek için başlarını çevirdi ve gözleri hemen parladı. Sizi karşılamak için ellerinden geldiğince çabuk koştular.
"(Y/N)-chan burada !!"
"Bize bir şey mi getirdin?"
"Bana sarıl!"
"Hayır, bana sarıl !"
Onlara durduğunuz yerden bakarak başınızı salladınız ve onlara gülümsediniz. "Merhaba senpai." Her iki çocuk da titredi ve birbirlerine sarılıp kutsanmış olduklarını mırıldanmaya başladılar.
Yanınızdan geçerken, bir sarışın sizi dikkatle izliyordu, ancak, Takeda-sensei'nin bulunduğu bankta Koç ve Kiyoko'yu beklerken eşyalarınızı yere koyarken hiç aldırış etmediniz. Üyeler gerginleşirken, Tsukishima'nın size doğru yürüdüğünü bile farketmediniz onları bekleyen uygulama için ısınırken izlediniz. "(Y/N)-kun." diye seslendi. Adınızı duyduğunuzda, erkek arkadaşınızın karşınızda durduğunu görünce şaşırdınız. Merak ettin, ona baktın. "Evet, Tsukki?" sen sordun. Evet, sen onun kız arkadaşıydın ve senin kadar iyi birini nasıl yakalayabildiği şaşırtıcıydı.
Bu pislik nasıl olur da tatlı yardımcı menajerlerinin erkek arkadaşı olabilir?
Kim bilirdi.
Ona baktığında, her zamanki gibi büyük ve cılız gözlerle, kulakları hafif bir kırmızı tonu çevirerek yana döndü. Boynunun arkasını ovuşturarak iç çekti ve sana baktı. "Eve birlikte yürüyelim." dedi, tek kelime etmeden sahaya geri döndü. Geri çekilen figürünün arkasından merakla baktınız. Yersiz görünüyordu, ama yeni bir şey olmadığını düşünerekten aldırış etmedin.
~~~~
Uygulama sonunda sona ermişti ve Kiyoko'nun yanında yardımcı olarak yönetici olarak görevlerinizi tamamlamıştınız. Şu anda o ve takımın geri kalanı üstünü değişirken Tsukishima'yı dışarıda bekliyordunuz. O ve Yamaguchi'nin size doğru yürümesi uzun sürmedi, Tsukishima'nın gözleri sizinle buluştu.
"Kei." uzun sarışına bakarken gülümsedin.
Cevap olarak mırıldandı, kolunu beline dolaşırken bir kolunu omuzlarına geçirdi. Siz geride kalarak, diğerlerinden daha yavaş yürürken Yamaguchi ikinizin de önünüzde takımın geri kalanına doğru yürüdü. (Çocuğun arkadaşını elinden aldınız, bdkdnsjks)
Gevezeliklerle ikinizin de etrafındaki yumuşak atmosferin tadını kaçırmak istemediğiniz için tek kelime etmediniz. Bunlar, Tsukishima ile değer verdiğiniz zamanlar, çünkü ikinizin de birbirinizin huzur verici nefeslerinizi duyabiliyordunuz. Kendinize gülümseyerek yan tarafına eğildiniz, omuzlarınızın etrafındaki kol sizi hafifçe sıkıyor.
Bir turuncu saçlı ilk yıl yanınıza geldiğinde düşüncelerinizden uzaklaştınız. "(Y/N)-chan! Size biraz domuz çöreği ayırdık! "Diye haykırdı, elinde yemek, diğer elindeki poşet. Ona teşekkür ederek çantayı diğer elinden aldınız ve gülümsediniz.
Size ışıldadı ve ayrılmadan önce mutlu bir şekilde başını salladı. Kageyama ile konuşmak için hızlandı. Onlara ve maskaralıklarına sessizce kıkırdaman Tsukishima'nın dikkatini çekmişti. Sana baktı ve bakışlarınızın takip etti. " Yanlış bir şey mi var Kei? "Yanıt olarak sadece başını sallamasını izlediniz.
Takım arkadaşlarına bakan Tsukishima onlara seslendi. "Şimdi gidiyoruz." Yanında sen varken onlara doğru ilerlediğini söyledi. Şimdi ikiniz de öndeyken, onlara baktınız ve serbest elinizle salladınız. "Ah, yarın görüşürüz!" onlar gözden kaybolmadan önce söylemeyi başardınız .. Çift ayrılırken onlardan hafif konuşma ve bağırma sesleri duyabiliyordu. İki saniyeden itibaren Tsukishima'nın yoluna atılan birkaç veda ve tehdit. Muhtemelen azarlandıkları düşüncesine içten güldün.
İkiniz de takımdan yeterince uzaklaştığınızda, Tsukishima kolunu omuzlarınızdan çekti ve beline sarılan kolunuzu çıkarmanıza neden oldu. Önünüzde durdu ve yanağınızı öpmek için eğilmeden önce yüzünüze baktı, yanaklarınızı şişirdiğinizde sırıtıyordu. "Kei'yi kaçırdın." senden uzaklaştığında öfkelendin. Yüzünde kendini beğenmiş bir ifadeyle sana omuz silkti. "Kısa olman benim suçum değil, (Y/N)-chan." alay etti. Ona öfkelendin, kollarını kavuşturdun ve ona sırtını döndün. Tsukishima eyleme güldü.
"Aw, (Y/N)-chan üzgün mü?"
Dedi sözleriyle alay ederek, sırtınız ona dönük, kollarınızı kavuşturmuş ve yüzünüzde bir surat asması oluşacak şekilde duruşunuzu sürdürdünüz. Gözlerini yuvarlayarak, formunuzun arkasında yürümeden ve kollarını belinize dolamadan önce başını sağ omzunuza koymadan önce bir 'tch' çıkardı. Yüzüne hafifçe dönerek kollarınızı çözüp ellerinin üzerine koyarak gülümsediniz. Kıkırdayarak ona doğru eğildin. Tsukishima dudaklarını kulağına götürdü, "Takım arkadaşlarımla konuşmayı gerçekten bırakmalısın." fısıldadı. Hafifçe titriyordun ve kıkırdadın. "Biri kıskanıyor mu?" alay ettin.
Tsukishima sadece bu düşünceyle alay etti. "Sanki onları kıskanacakmışım gibi." diye karşılık veriyor. İç çekerek dudaklarına öpücük kondurdun. "Merak etme. Gözlerim sadece sana bakıyor."
