Anime karakterleri x Reader (One shots)

Gojou Satoru x Reader

Bu animeye Banana Fish biter bitmez başlayacağım

(Banana Fish'i yavaş yavaş izliyorum çünkü üzücü animeler bana göre değil ama hoşlandığım çocuk izlemeye başlamış, bu demek oluyor ki ben de izlemeliyim)

**

Çalıştığın dükkan küçüktü, çok özel bir şey değildi. Çoğunlukla, ara sıra turistlere biblo ve birkaç şeker sattınız. Bu, mağazanızın kapısından içeri girmeye karar veren çok çeşitli insanlarla tanışmanıza neden oldu. Ancak en çok gözünüze çarpan müşteri gözü kapalı gelen müşteri oldu.

İlk başta, görüntü kaşınızı çattı. Sizi de şaşırtan şey, kolaylıkla ortalıkta dolaşmayı başarmış olmasıydı. Hatta sık sık hediyelik eşya alır ve onları inceler. Onun varlığı o kadar garip ki neredeyse yardım edemiyorsunuz ama bakıyorsunuz ve sonunda sizi yakalıyor.

Bir an için o senin yoluna baktığında çok endişelenmiyorsun. Elbette ne kadar işlevsel davransa da o şeyin içini göremiyordu, değil mi? Bakışlarının ona kilitlendiğini anlamasının hiçbir yolu yoktu. Ama sonra aniden gülümsüyor ve sana el sallıyor. "Merhaba" diyerek karşılıyor. "Sadece etrafa bakıyorum," diye açıklıyor, zıplamana neden oluyor.

*Yutkundunuz* karşılığında sadece başını sallar ve ona zamanını alabileceğine dair güvence verirsin. Rastgele taramasına geri döner ve orada inanamaz şekilde kalırsın. Düşünüyorsun, görünüşe göre gözlerini perdeleyen kumaşla bile görebiliyor. Bunun nasıl mümkün olduğundan emin değilsin ama görünüşe göre öyle.

Çaresizce kendini başka bir şeyle meşgul etmeye çalışıyorsun ama dikkatin çok sık ona dönüyor. Bu beyaz saçlı adam ne kadar farklı olsa da, onda tuhaf bir çekicilik var. Elbette yüzünün bir kısmı kapalıydı ama aurası ilginizi çekti. Sana erkenden gönderdiği o sırıtıştan bahsetmiyorum bile, kalp atışlarını biraz daha hızlandırdı.
(

Kaç yaşında acaba)

Çok geçmeden, kasanın yanında durduğun yere yaklaşıyor. Eşyalarını aşağıya yerleştirdikten sonra tezgahın arkasında sergilediğiniz şekerlere doğru ilerlemeye devam ediyor. "Bunun bir kısmını alabilir miyim?" Yardımcı olmakla ilgili bir sorununuz yok, bu yüzden küçük bir plastik poşet alıp vermeden önce şekerle dolduruyorsunuz.
(

28 Yaşındaymış, Google öyle dedi)

Birkaç dakika sonra ona şekerlerini veriyorsunuz ve gizemli müşteriniz kapıya doğru gidiyor. "Yine bekleriz" diye sesleniyorsunuz, aslında onu da pek beklemiyorsunuz. Daha yakından tanımak isteyeceğiniz türden birine benziyordu. Tüm bunlar, sahip olduğunuz birçok soruyu cevaplayabilmeniz içindi. Oh, muhtemelen senin için sadece vardiyandan sonra arkadaşlarına anlattığın bir hikaye olacaktı.

İkinci kez yanıldın. Öncelikle, göz bağının görüşünü engellediğini varsaymakla yanıldınız. Sonra yollarınızın bir daha asla kesişmeyeceğini düşündüğünüz için aptaldınız.
(Sen (Y/N)'sin, kendine gel!)

Neredeyse hoş bir sürprizle, birkaç gün sonra geri geldi. Eylemlerini ilk seferden itibaren tekrarladı. Birkaç hediyelik eşya ve daha fazla şeker satın aldıktan parayı ödedi.

Neyse ki, ilk karşılaşmanız sırasında bu kadar garip olmanızı telafi edebildiniz. Aslında bir sohbeti başlatmayı başardın ve o gelişigüzel bir şekilde adını söyledi. Gojo Satoru, bu bilgiyi bilmek seni iyi hissettiriyor. Ne yazık ki çıkışı kaçınılmazdır ve bir kez daha dükkandan çıkar. Elbette bu son uğrayışıydı... ya da sen öyle düşündün.

Dönüşü ikinci görüşmenizden iki veya üç gün sonra gerçekleşir. Döngü sadece devam eder. Çok geçmeden Gojo'nun gelmesi normalleşir, siz çalışırken neredeyse onun gelmesini beklersiniz. Bibloları seçmesine yardım ederken onun hakkında biraz daha bilgi edinirsiniz.
(İyi para cukkaladınız)

Biri tatlıya düşkün olması. Aklından değil. Atıştırmalık çantasını ona her uzattığınızda, el fırçalarınız ve temasınız kadar menisküsünüz ve size bir karıncalanma hissi verir. Soğuk bir günde sıcak çikolata içtiğinizde elde ettiğiniz türden. Sevdiğiniz bir duygudur. Bir müşteriden hoşlanmamalısın ama kendine engel olamazsın.

Gojo'nun en son ziyareti dinamik değişikliğinizi yapana kadar değildi. Ne zaman gelse flört ederdi ama bunun onun kişiliğinin bir parçası olduğu hissine kapıldınız. Siz ona şeker torbasını verdikten sonra bugün işleri bir adım ileri götürüyor. Yorumu o kadar ani ki kendi nefesinizde boğuluyorsunuz. Yüzünde bir sırıtış oluşurken, "Bana göz bağını hiç sormadın" diyor.

Kahretsin, yine mi bakıyordun? Ona bunu çok fena sormak istedin ama neredeyse kaba ya da zorbaca geldi. Bu yüzden sadece o dönemden bahsetmemeyi seçtin. Ama eğer onu gündeme getiriyorsa...

"Neden giyiyorsun?" Birdenbire suratının kızarmasına neden oluyorsun. Gojo' sizin ileri görüşlülüğünüzü zerre kadar umursamıyor gibi görünüyor. Bir şey varsa, sonunda söylediğine memnun görünüyor.

"Sanırım sana söyleyebilirim, hatta belki altında ne olduğunu gösterebilirim" Gojo'nun yanıtları, burunlarınız bir santim uzakta olacak şekilde tezgahın üzerine eğilerek. Kişisel alan kesinlikle bu adamın güçlü yanı değil. Bu, mağazada birlikte yürüdüğünüzde, ona aldığınız yeni ürünleri gösterdiğinizde size ne kadar yaklaşacağı belliydi. Bu sizi her zaman telaşlandırdı ama bir şey Gojo'nun bundan hoşlandığını söyledi.

Yakınlığının seni ne kadar utandırdığını saklamaya çalışıyorsun ama Gojo'nun sağduyusu var ve onu yakaladığından hiç şüphen yok. Cesaretini toplaman biraz zaman alır ama çok geçmeden mırıldanırsın. "Buna aldırmazdım."

"O zaman işten ne zaman çıkıyorsun?"

Başka bir suskunluk anı geliyor üzerinize. "B-Bu şey mi-?"

"Bir çıkma teklifi mi? Hemen hemen" Gojo çenesini avucunun içine dayayarak yanıtlıyor. "Yani?"

Yavaşça ona gülümseyebilirsin. "Ben beşte çıkıyorum. Seni burada görmeyi bekliyorum" dedi.

"Bunu asla kaçırmazdım"

**

Arada yazım yanlışı varsa üzgünüm çünkü bölümü uykulu çevirdim ve sırada bir sürü başka bölüm var

Bu manyağın gözündeki bandı neden taktığını bilen var mı?

Beğendiyseniz oy verin lütfen
o(〃＾▽＾〃)o

Sonraki bölümde görüşürüz💜