ot5 -1.1-

678 50 274
                                    


5:53 "Choi Yeonjun"

...

Sessizce terk edilmiş küçük bir çardağin içinde ağlayıp duruyordum. Artık sığınabileceğim ne bir umut ne bir yer ya da kimse kalmamıştı...

Ben Choi Yeonjun hayalleri yıkılmış bir genç... Keşke aptallık yapmasaydım da bu belaya bulaşmasaydım...

Önüme park edilen siyah bir araba ile dikkatimi ellerimden oraya doğru çektim. Arabanın içinden 2 tane takım elbiseli adam çıktı ve bana doğru yaklaştı.

"Choi Yeonjun", dedi büyük olan.

"Buyrun?" dedim çekinerek. Adam cebinden bir kart çıkardı ve benim gözüme sokar derecede gösterdi.

"Bizimle gelmek zorundasınız sizi efendimiz bekliyor" ,dedi diğeri.

"Kim? Bir dakika bekl-"

...

Ondan sonrasını hatırlamıyorum...

...

Gözlerimi açtığımda arabanın içindeydim veyanımda mavi saçlı uyuyan, tahminen benim yaşlarımda bir çocuk gördüm. Onu daha dikkatli süzdükten sonra ellerinin kelepçeli olduğunu fark ettim. Şaşkınlıkla kendi ellerime baktım. Benim ellerimde de kelepçe vardı. Ne olduğunu anlamam bir kaç saniyeyi almıştı.

Öndeki iki piç bizi kaçırmıştı!

.
.
.

Yaklaşık yarım saat sonra büyük bir villanın önünde durduk. Ne kadar da büyüktü. Adamların sesi ile irkildim.

"Yanındakini uyandır ve araban çık."

Başımı salladım ve yanımda mavi saçlı çocuğa baktım. Hâlâ uyuyordu. Ellerim kelepçeli olduğunu için nasıl onu nazikçe uyandırabiliceğimi bilemedim. Bu yüzden kulağına yaklaşıp seslice bağırdım. Gözlerini titreyerek açtı. Onu korkutmuştum. Ne kadar aptalım ama, bu nasıl bir uyandırma şekli... Önce esnedi, ; sonra benim gözlerime bakarak konuştu;

"Tekrar geldik değil mi" ,dedi masmavi olan gözleri ile. Bir dakika 'tekrar' demişti. O daha önce buraya gelmiş miydi?

İkimizde mal takım elbiseli adamın cama vurmasıyla irkildik.

"Hadi artık inin şu arabadan", dedi sinirle.

Aptallar... ellerimizde kelepçe vardı nasıl açacaktık kapıyı -_-)? Onlara kapıyı nasıl açacağız bakışını atınca salak bir şekilde gülümsedi ve kapıyı açtı. Önce mavi saçlı çocuk inmişti. İndiği gibi iki tane takım elbiseli adam onun iki koluna girdi. Sonra ben indim bana da aynısı oldu. Sanki suçluyduk...? Korkarak sordum;

"Bizi n-nereye götürüyorsunuz?", demiştim.

"Önceden söylediğimiz gibi efendimizin yanına!" ,dedi yine. Bu efendileri kimdi? Bizi neden istiyordu ... (Ah saf Yeonjun)

...

Başım eğik bir şekilde ayakta duruyordum. Çıkış kapısı tam arkamdaydı fakat yanımdaki adamlardan kurtulabileceğimden pek emin değilim. Tekrar beni yürütmeye başladılar ve kocaman bir odaya girdik. İçeriye girdiğimde 4 tane daha takım elbiseli adam ve iki tane daha benim yaşlarımda çocuk gördüm. Yanlarına yürürken etrafı incelemeye başladım. Burası da pek oda sayılmazdı. Duvarlar siyah ve söküktü yerdeki fayans ise koyu griydi, daha çok kullanılmamış bir bodrum katını anımsatıyordu. Biraz daha inceledikten sonra kralların oturduğu bir sandalye ve onun önünde şık bir masa gördüm. Merakla diğer taraflara göz attım, odanın sonunda ise kesici aletler vardı.

𝐂𝐛𝐠 - 𝐈 𝐰𝐚𝐧𝐧𝐚 𝐬𝐞𝐞 죽음 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin