PARADISE NINE-TAILED BL (TR ÇEVİRİ )

BÖLÜM 2: Dokuz Kuyruklu Tilki Bazı Kıyafetler Çaldı..

Tilki vadide bir köy olduğunu biliyor.Orada daha fazla insan bulacaklar. Sadece küçük bir sorun var. "İsimlere ihtiyacımız var, insanlar her zaman birbirlerini isimlerle çağırıyor, kendimizi tanıtmak için isimlere ihtiyacımız var." Diyor, küçük insan ellerini parmaklarının arasında bir isim gizliyormuş gibi inceliyor..

"İnsan olmak büyük bir iştir!" diyor ejderha, kıçının üzerine bir nefes alarak oturuyor.

Tilki başını sallar ve yanındaki suya oturur. İnsan olmanın bir çok kuralı vardır, gördüklerinden biliyor. Eğer uyum sağlamak istiyorsa, hala öğrenmeleri gereken çok şey var. Dokuz kuyruklu bir tilki olmak daha az zahmetli olmuştu.

Bir an düşündükten sonra, ejderha ona döner ve şöyle der:" siyah kürkünüz bir bulut gibi kabarıktı. Güzel görünüyordu; adın kara bulut olmalı. WU YUN."

Tilki, ejderhanın kürkünün yumuşaklığını fark etmesinden memnun, her zaman onun en iyi özelliği olmuştu.

Ejderha ona iyi davrandığı için, iyiliğini geri ödemesi gerektiğine karar verir.

"Pullarınız çok güzeldi ve gökyüzü gibi maviydi. Bence Mavi Gökyüzü güzel bir isime benziyor, LAN TİAN."

Ejderha bu kelimeleri birkaç kez tekrarlar. Wu Yun'a döner ve dudaklarının köşelerini zar zor kaldıran utangaç bir gülümseme ile gülümser. " Gerçekten beğendim."

Tabi ki, Wu Yun'un harika bir zevki var. "Bu tamam olduğuna göre, insanların yaşadığı Köyü bulalım."

Lan Tian'ın gülümsemenin gölgesi göründüğü kadar hızlı yok oldu. Wu Yun'la alay eder. "Aptal, insanların kıyafet giydiklerini hiç fark etmedin mi? Hiçbir şeyimiz yok. Onların arasında çıplak yürüyemeyiz."

Şimdi o bahsedince, Wu Yun soğuk suda biraz soğuk hissetmeye başladı. Kürk veya pul eksikliği nedeniyle, insanlar muhtemelen kendilerini kötü hava koşullarından korumak için kıyafetlere ihtiyaç duyarlar. Onlar hayatta kalmak için neredeyse uygun olmayan çok garip yaratıklar.

Muhtemelen bu yüzden her türlü bina ve araç yarattılar, aksi taktirde tilkinin tüm yıllar boyunca olduğu gibi özgürce yaşamaya çalışırlarsa, soğuğa maruz kalmaktan öleceklerdi.

"Kıyafetleri nereden bulacağız?" Wu Yun, Lan Tian'a döner ve profilini inceler. Derin düşüncelere daldığında kaşları çatıyor, bu onu ciddi gösteriyor.

Ejderhanın görünüşünün bir kısmı insan yüzünün sert çizgileriyle parlıyor.

"Bir fikrim var!" diye açıkladı ve suya daldı, zaten sırılsıklam bir Wu Yun'u suyla ıslattı..

Kafası nehirin yüzeyini birkaç kez kırıyor ve Wu Yun'u yükseltilmiş koluyla hareket ettiriyor. Wu Yun zaten kemiğe kadar soğutuldu ve suda daha fazla zaman geçirmeyi dört gözle beklemiyor, ancak Lan Tian henüz onu kandırmaya çalışmadı, bu yüzden isteksizce onun arkasından yüzüyor..

****

Lan Tian, Wu Yun'a insanların bazen nehirde yüzdüğünü ve suya girmeden önce kıyafetlerini çıkardıklarını söyler. Sadece bazı insanların nehre yaklaşmasını ve kıyafetlerini çıkarmalarını beklemeleri gerekiyor.

Beklerken, bir selvi ağacının sarkık dallarının arkasındaki suda saklanırlar.

Wu Yun hızla sıkılıyor. "Neden nehre yaklaşan insanları yemedin?"