Sevmek ve uzak kalmak

41 1 0
                                    

EYLÜL'DEN

Okul çıkışı takılmak istiyordum ama Duygu yorgun olduğunu söyleyerek reddetti. Yürüyerek biraz ilerledikten sonra Duygu evine doğru ayrıldı. Bende oradaki otobüs durağına giderek beklemeye başladım. Tek başıma yürümek zor geldi. Otobüsü beklerken telefon ile biraz oyalanma hissi geldi içime. Çantamdan çıkarıp takılmaya başladım. Yaklaşık 3-4 dakika sonra durağın önünde araba durduğunu farkedince otobüs olduğunu düşünerek telefonu çantaya attım ve başımı kaldırarak ilerledim. Tam normal ruh halimle başımı kaldırmış iken Çağlar'ın son model siyah arabası ile karşı karşıya kaldım. Bu durumda tabiki yüzüm şaşkınlıktan gerginleşti.

Aldırış etmemeye çalıştım. Bir iki adım gerileyerek gitmesini beklemiş gibi telefonumu yeniden çıkardım. Biraz rezil olmuştum sanırım, hemen niye atlıyorum ki ben. Yüzümün kızardığını hissettiğim gibi Çağlar lafa girdi. Hadi atla ben götüreyim seni istediğin yere kadar. "Yoo, hayır gerek yok. Teşekkür ederim." diyerek reddettim fakat içim içimi yiyordu. "Hadi ama. Korkma sadece seni bırakıcam" dedi çok istercesine. Bunu yapmamam,onu unutmam gerekiyordu. Arabaya yaklaştım. Üzeri açıktı arabanın ve ellerimi kapıya koyarak hafif eğildim. "Korkmuyorum sen istediğin yere git,buyur ben seni engellemiyim." dedim ve elimi yolu gösterir gibi uzattım. Sonrada geri çekildim. Yine telefon ile oyalanıyormuş gibi yaptım. Ah sende olmasan ne yaparım ben. Tam gitti mi diye göz ucuyla bakarken kapıyı açtığını farkettim. Arabadan inip bana doğru geliyordu. Hayır hayır hayır diyerek içimden inledim. "Gelmiyor musun sen şimdi?" dedi meydan okuyan gözlerle. Bende aynı tavırla "gelmiyorum" dedim kafamı dikleştirerek. İkimizde gözlerimizin içinde takılı kalmıştık. Kalakaldık öylece. Korna sesiyle ortamı bozan otobüs gelince hipnozdan çıkmış gibi oldum. Büyülüyordu bu çocuk beni. Ama yavşağın tekiydi biryerde. Sevgili olsak bile diğer kızlar neyse bende o olacaktım onun için, hoş bakarsa tabi. Gitmek için ilerliyordum ki beni tuttu. Tuttuğu gibi belimden kaldırarak çuval gibi omzuna aldı. "Ne yapıyorsun bıraksana gerizekalı" diyerek inmeye çalıştım. Bırakmak bilmiyor beni. Sırtına vurarak inledim ama söz dinlemiyor ki. "Hemen bırak beni sana diyorum" diyerek tekmelemeye başladım. Ne yazıkki fayda yoktu. Üzeri açık olduğu için direk beni şoför koltuğundan diğer koltuğa oturttu. Kapıyı açmak için çırpınıyordum ama malesef. O çoktan oturup otomatik kilitten kilitlemişti. Kalkıp atlama düşüncesi ile hareketlenirken bir anda gaza basarak yerime yapıştım. "Yaptığın resmen zorbalık,seni polise şikayet edeceğim bırak beni" diyerek bağırdım. Ne kadar pişkin ya. Şu gülüşe bak. Aşık olduğum erkekten bugün nefret etmiştim. Beni umursamıyor,üstelik her bağırdığımda hızını arttırıyordu. Gözümden teker teker akan gözyaşı çaresizliğimi göstermeye başlamıştı.

Bende bunu anlayarak pes ettim. Koltuğa yığılmış gibi bıraktım kendimi. Böyle olduğumu farkedince Çağlar biraz daha ilerleyerek sahilde kenara çekti. Bana dönerek "ağlamanı asla istemem özür dilerim" dedi. Ben yorgun ağlamış gözlerle Çağlar'a bakarken tekrar konuşmaya devam etti. "Ağlayacaksan git tutmam seni" dedi ve bu sefer gerçekten üzüldüğünü hissetmiştim. "Ne yapmaya çalışıyorsun,bütün amacın bu muydu? Böyle mi planladın? Neden ben neden yaptın söyle" diyerek yalvarır gibi oldum biraz. O ise sadece sustu. Gözlerimin içine bakarak sustu. Sesli ama birazda içimden söylenir gibi "İnanmıyorum sana" diyerek kilit yerini buldum ve bastım. Çantamı an içinde toparlayarak arabadan indim. Dönüp Çağlar'a bakamıyordum bile. Sadece ilerledim. Ne istiyordu benden. Üzmek mi? Başarıyordu bunu. Ben onunla güzel bir şekilde tanışmak isterdim. Evet sevmek sevilmek sevgili olmak isterdim ama onun bu davranışlarıyla değil. Aşık olduğun kişiye sevipte uzak kalmak bu mu yoksa...

Onunda bana aşık olmasını isterdim bir yandan. Eve biraz daha yakındım ama yol üzerindeki durağa binip hemen eve vardım. Annem evdeydi,ablamda. Hiç gözükmeden odama geçtim ve kapıyı kilitledim. Kilit sesi duyulur duyulmaz ayak sesleri gelmeye başladı. Ablam kapının arkasından sesleniyordu. "Eylül iyi misin?" dedi ablam. Ses tonumu ayarlayarak "tabiki,üzerimi değiştireceğim sadece" dedim. "Aa tamam" diyerek gitti. Bense eski halime geri dönerek yatağıma attım kendimi. Gözyaşlarımı tutamadım yine. Aşk acısı çekmek istemiyordum ben hangi ara bu kadar sevdim. O sırada telefonumdan mesaj sesi geldi,umarım bu Çağlar değildir. Telefonu açıp baktığımda içime rahatlama hissi geldi. Duygu'da "nasılsın canım" mesajı gelmişti. Kötüydüm. Ve iyiyim desem bile o bunu hissederdi,anlardı. Kötüyüm desem henüz anlatmaya hazır değildim.

Mesaja cevap vermedim şimdilik. Ardından hemen diğer mesaj sesi ile irkildim. Ah Çağlar mesaj attı hemen. Okumamalıyım bu mesajı. Ama dayanamayıp baktım. "Bugün olanlar için özür dilerim seni üzmek istememiştim. Ben sadece..." diye yazmış. Ee hani bunun devamı. Tekrar mesaj sesi ile telefona baktığımda "seni eve götürmek istemiştim eğlenceli olurdu" dedi. Cevap vermek istemedim. Akşama kadar depresyona girmelik bir halim vardı. Ama yapmayacaktım. Annemin yaptığı yaprak sarma kokusu odaya gelmişti. İşte mutlu olmanın kaynağı bu. Hemen telefonu kapattım ve kendimi toparlayarak kalktım. Hazırlanıp mutfağa gittim. Annemin yaptığı sarmalardan bir tabak dolusu alıp televizyonun başına geçtim. Olanları şimdilik aklımdan çıkarmaya çalışıyordum. Başarılı gözüküyordum. Gecenin 12'sinde uyanınca uyuya kaldığımı anladım. Bugünün yorgunluğuydu. Odama gidip yatağıma yattım. Telefonu açmaya korkuyordum biraz. Ama yüzleşmeliydim. Açar açmaz ard arda mesaj sesleri bitmek bilmedi. Telefonum bile kastı. Çağlar'dan Duygu'dan birazda Bade'den gelen mesajlar vardı. En sona Çağlar'ı bırakarak mesajları bi şekilde cevapladım. Çağlar birde aramış. Ne yapıyor bu çocuk düşüncesiyle mesajları okumaya başladım. O da ne. "Çok mu kırdım seni" "neden cevap vermiyorsun" "özür dilerim" "ya bin kere özür dilerim seni üzmek istemedim" gibi birçok mesajlar. O etrafında kızlar tükenmeyen havalı yakışıklı çocuktan eser kalmamış. Onu çok seviyorum. Aramızın bozulmaması için "telefonum kapanmış evet beni üzdün ama konuyu kapatabilirsek daha iyi olur" dedim hafif resmi tavırla. O kadar şey yazmış sadece bu mu. Erkeklerden odunluk mu bulaştı bana diye düşündüm. Ama haklıyım bugün yaptıkları çok saçmaydı. Mesajı yolladıktan sonra bunları düşünürken uykuya dalmışım. Yarın sabah güzel geçmesi dileğiyle

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KararsızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin