3 | Instagram

1.5K 128 160
                                    

"Hayır Rupert, dedim ya sapık gibi değildi işte." dedi Daniel bıkkınlıkla, koltuğa geçip Emma'nın dizlerine uzanırken. Kız arkadaşı gülerek onun saçlarını karıştırdı. Sonra Rupert'a doğru döndü. "Sen neden taktın adama sapık diye? Gayet tatlıymış."

"Değil mi?" dedi Daniel hemen, birini kendi tarafında bulmanın sevinciyle. Rupert ise onlara göz devirdi. "İlk gördüğünde nasıl bakıyordu sana unuttun mu? Utanmasa yanına gelip sevişecekti seninle." Rupert ciddi bir şekilde konuşunca Daniel ve Emma gülmeye başladı.

Daniel'ın hoşuna gittiği belli oluyordu. Emma bu yüzden mutluydu, arkadaşının ilişki hayatı çok garipti. Eğer bu kişiyle bir şekilde görüşmeye devam ederse ve mutlu olursa Daniel için iyi olurdu, biliyordu. "Bence biraz da çekiniyor gibi duruyordu."

"Ne?" diye bağırdı Rupert ona doğru. "Nasıl duruyordu nasıl? Çekiniyor gibi mi? Bence daha çok hemen soyun yanına geleyim der gibi bakıyordu!"

Daniel daha fazla ona gülmemek için başını kız arkadaşının bacaklarına gömünce Emma da gülmeye başladı. "Tamam, doğru söylüyorsun." dedi Rupert'a doğru. Rupert sonunda rahat bir nefes alabilmişti. Emma'nın çekiniyor gibi demesi çok saçmaydı ona göre. Genç kadın onun rahatlamasına gülümseyip bıkkınlıkla başını iki yana salladı. Sonra başını eğip gülümseyen arkadaşına baktı. "Sonra ne oldu? Öylece tanıştınız mı sadece yani?"

"Hı-hım tanıştık." dedi Daniel keyifle onu onaylayarak. Rupert bile onun çocuk gibi heyecanlı olmasına gülecekti ki kendini durdurdu. Zaten sonra Daniel devam etti. "Çok kibardı aslında. Samimiydi de. Ayrıca model olmama şaşırmadığını söyledi." Son cümlesini söylerken mavi gözlerini Rupert'a dikmişti. Rupert ise parmağını şıklattı. "İşte, sapık."

Emma ona gülmemek için zor durup mutlu olan arkadaşına döndü. "Bir daha nereden göreceksiniz birbirinizi? Sadece adınızı biliyorsunuz. Soyadlarınızı bile söylememişsiniz. Çok heveslenmen seni üzmesin?" dediğinde Daniel "Evet." dedi. "Bir daha onu görebilir miyim bilmiyorum. Yine de umarım görürüm, onda bir farklılık varmış gibi hissediyorum."

"Var tabii onu ben de hissediyorum, parası var. Şirketi var diyorsun. O üstüne giydiği takım benim bir senelik maaşım kadardır." Rupert abartarak konuşunca Daniel kenarda duran yastığı ona fırlattı. "Sana oradan çık diyoruz çıkmıyorsun, maaşından da yakınma. Ayrıca o arkadaşı da senin gibiymiş."

Rupert sonunda ilgisini çeken bir konu bularak şaşkınca ona döndü. "Louis mi? Asla, onun benim gibi olabilme ihtimali yok." dediğinde iki arkadaşı aynı anda ona "Neden?" diye sordu. "O hep patronun peşinde, işlerinde de iyi. İşini seviyor gibi duruyor her açıdan. Tabii bazen patron arkasını dönünce dil çıkartıyor falan." dedi gülerek. "O zamanlar seviyor mu bilmiyorum ama benden çok sevdiği kesin."

Emma da Daniel da onun gülüşünü garip bulmuş olacaklardı ki ikisi de kaşlarını kaldırıp ona baktı. Emma "Yakın arkadaşın mı bu Louis senin?" diye sorunca da Rupert "Yoo." diyerek elindeki kahveyi içmeye başladı. "Yine de bazen konuşuyoruz. Arkamda horlayan Charles'ın yanında melek gibi kalıyor."

İki arkadaşı da ona gülerken Daniel telefonuna gelen bildirimle telefonunu eline aldı. Normalde arkadaşlarıyla konuşurken telefona bakmazdı. Nedense şu an bakası gelmişti. Telefon şifresini girerken bir yandan da "Bilmiyorum, Tom bana öyle söyledi." dedi. Bu da Emma'nın imayla sırıtmasına, Rupert'ın göz devirmesine sebep oldu.

Daniel'ın gelen bildirimle gözleri ve dudakları aynı anda açılınca iki arkadaşı da ona bakmaya başladı. Sonra yüzünde ufak bir gülümseme oluştu. Neden alt dudağını ısırdığını bile bilmiyordu. Üst üste bildirimler gelmeye devam etti.

𝐒𝐭𝐮𝐜𝐤 𝐖𝐢𝐭𝐡 𝐔 | 𝐅𝐞𝐥𝐭𝐜𝐥𝐢𝐟𝐟𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin