İnstagram omegavers //Riren//

Bölüm 6 (Özel bölüm)

Sabahın ilk ışıklarıyla gözümü açtım ve derin bir şekilde esnedim yatakta doğrularak elime telefonu aldım önemli olan bildirimlerle ilgilendikten sonra yataktan kalkıp perdeyi araladım ardından doğruca banyoya gidip sıcak bir duş aldım. Sonuçta bugün stressli geçicekti buna emindim. Banyonun ardından rahat bir kıyafet giyindim üzerime imza saatine daha çok vardı ve şimdiden hazırlanmak istemedim. Doğruca aşağı indim ve masaya oturdum.

Carla:"Günaydın benim yakışıklı oğlum. İyice dinlendin mi bakayım"

Eren:"Sana da günaydın. Dinlendim annecim sen endişelenme" dedim tabağıma gömülüp

Grisha:"Bugün çok dikkatli olmanı istiyorum. Kim olursa olsun aranda en az 7-8m mesafe olsun zaten bu konu hakkında güvenlikleri sıkıca uyardım aynı zamanda ilaçlarını sakın unutma!!" babam bana bunları söylerken bakışlarını bi an bile üzerimden çekmemişti. Bende kafamı sallayarak onay verdim. Haklılardı. Ailem olarak istemediğim biriyle beraber olmamı istemiyorlardı. Tabağımı iyice silip süpürdükten sonra yukarı hazırlanmaya çıktım. Yanıma küçük bir spor çantası alıcaktım. Küçüktü evet ama ihtiyacım olan şeyler rahatça sığıyorlardı. Dolabımı açtım ve kıyafet seçmeye başladım. Ve gözüme kestirdiğim parçalarla kendime iyi bir kombin yaptım.
Üstüme düz siyah bir bluz altıma ise kareli hafif dar olduğu için kalçalarımı belli eden bir pantolon ve kemer. Kendime özgü bir tarz yapmak istediğim için kemeri geçirdiğim yere (adını bende bilmiyorum bilen varsa yazsın :D) bir kelepçe geçirdim.
ERENİN TARZI:

Aynada derin derin kendime bakarak mırıldandım. İçime sinmişti. Hazır olduğumu belirtmek için telefonumu alıp bir storye çektim. Ardından fotoğrafı storyeme ekledim. He bu arada evimde evet kelepçe var ama bunu sakın yanlış anlama fesat okuyucu. Kelepçeyi çekimlerimde sık sık kullanıyordum. İyi bir objeydi onu başka türlü kullanmaya ne zamanım ne de yapacağım biri vardı.
Saate baktığımda yaklaşık 3 saatim olduğunu gördüm. Hemen parfümle banyo yaptıktan sonra telefonumu çantama atıp aşağıya indim

Eren:"ANNNEEEEE! ÇIKIYORUM BEN!!!"

Carla:"Arkandayım oğlum bağırıp durma deli danalar gibi."

Eren:"Deli ney?"Annemin saçma tabirlerinden biriydi işte hızlıca beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip çıktım evden arkamdan annemin sesini duyunca irkildim.

Carla:"Bir şey unutmadın değil mi?"

Biraz düşündükten sonra kafamı olumsuz anlamda salladım ve annemin yanığına bir öpücük kondurdum. Sonra arabaya binip arkama yaslandım.

Şöför:"Kemerinizi takın küçük bey, Grisha bey beni bu konu hakkında derince tembihledi."

Eren:"Tahmin edebiliyorum"Dedim baygın bir suratla. Ardından kemerimi takıp camdan dışarıyı izlemeye başladım.
Vardığımızda arabadan iner inmez güvenlikler yanımda bitmişti hızlıca beni içeriye sokup bir odaya getirdiler başlamasına daha çok zaman vardı bu yüzden burada kalmanın doğru olacağını düşündüm. Ve telefonumla ilgilenmeye başladım. Bir süre sonra acayip baskın bir alfa kokusu geldi burnuma. Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı bu koku, bu koku ÇOK BÜYÜLEYİCİYDİ. Kendimi tutamayıp odadan kafamı çıkardım. Ve gördüğüm manzara çok güzeldi. Kömürden siyah saçları, okyanustan derin ve güzel bayık mavi gözleri iri vücuduyla karşımda bir afet duruyordu tarzı göz kamaştırıcıydı. Ben bu adamı terslemiştim.... Levi aniden gözlerini bana çevirmişti sanırım koku salmaya başlamıştım.
Kendime hakim olamıyordum bacaklarım titrmeye başlamıştı. Hızlıca odaya geri girdim ve çantamı açtım. Her şeyi çıkardım çantamdan ama ilacın "i"sini bulamadım iyice stres yapmaya başladım neyse ki programın başlamasına 2 saat vardı. Aniden kapının çalmasıyla irkildim. Zar zor doğrulup kapıyı açtım.