01: bahar tatili

8.3K 792 343
                                    


"Hayır hayatım, gece hazırlanmaya başlayacağım."

Koltukta uzanmış televizyona bakarken kafamın ne zaman Hyunjin'in kucağına düştüğünü anlamamıştım. Gerçi bu sürekli olan bir şeydi. Sadece bu defa telefonla konuşurken salona giren ve sehpanın üzerine bıraktığı defterlerini toplamaya başlayan Seungmin sağlamıştı ayılmamı. Muhtemelen yine sevgilisiyle konuşuyordu.

"Neden geç olsun ki? Aylarca kalmak için valiz hazırlamayacağım sonuçta. Bir gecede halledebilirim."

Başımı Hyunjin'in karnında döndürüp onun ne yaptığına bakmaya kalktığımda -meğer- başımın üzerine yasladığı telefonu yüzüme çarpmıştı.

"Hey!"

Telefonun düştüğü burnumu tutarken başımı kaldırmış ve dizlerimin üzerinde oturduğum koltukta pek sevgili arkadaşıma hak ettiği karşılığı vermeye çalışmıştım. Tabii yemiyordu artık, ona vurmaya çalışan ellerimi tutup burnumu öpmeye çalışıyordu. Salonda artık benim yakınma, Hyunjin'in de kahkaha sesleri duyulmaya başladığında hâlâ telefonla konuşan Seungmin eğildiği masadan doğrulup bize kızgın bakışlar atmaya başlamıştı.

"Bunun da olmayacaktı bir sevgilisi."

Az önce sinirle vurmaya çalıştığım Hyunjin'in haklı cümlesine gülmemeye çalışmak çok zordu. Ama sahiden de haklıydı bu yüzden ona dalaşmayı kesip arkama yaslanmıştım.

"Tamam Chan, yarın son dersten sonra yanına geleceğim. Lütfen artık işlerine odaklan sevgilim."

Seungmin'in sevgilisiyle kısa veda konuşması sırasında Hyunjin ile iğrenerek birbirimize bakmaya başlamıştık. Hyunjin uzun zamandır bir ilişkiye sahip olmadığı için yeteneklerini kaybettiğini düşünüyordu. Tam da şu an attığı bakışlar bu yüzdendi. Olur da yarın birine aşık olsa Seungmin'den beter olacağı kesindi hâlbuki.

Bense hayatımın hiçbir alanında Seungmin kadar sevgi yumağı olmamıştım. Daha derin duygular beslerdim böyle yılışıklıklar yerine. En azından Seungmin gibi sen kapat konuşması yapmazdım mesela.

"Neyi paylaşamıyorsunuz siz yine?"

Telefonunu eşofmanının cebine atıp bütün defterlerini kucağında toplayan Seungmin bize döndüğünde küçük kavgamızı çoktan bitirmiştik. O bunun farkına biraz geç varmış gibiydi sadece.

"Biz değil de, Chan yine seni bizimle paylaşamıyor gibi."

Bu defa söylenilene gülen Hyunjin'di. Çünkü haklıydım. Chan sevgilisine gerçekten düşkündü. Onu bizim sayemizde tanımış olmasına rağmen, ev arkadaşı o değil de biz olduğumuz için mızmızlanıp dururdu zaman zaman.

"Sorma." Toparlayıp kucakladığı defterleri masaya geri bırakırken kendini kanepede yanımıza atmış ve derin bir iç çekmişti. "Aylardır tatilde beni Avustralya'ya götürmek için plan yaptığını biliyorsunuz. Sadece iki hafta kalacağız ve benim yolculuktan önceki gece valiz hazırlayacak olmama kızıyor."

"Chan'ı tanıyorum. O gerçekten detaycı, yarın gecenin üstesinden gelebileceğini düşünsen bile katlanmak zorundasın."

Söylediklerimin üzerine mecburi bir şekilde başını sallamış ve tekrar iç çekmişti Seungmin.

"Ailesinin yanında mı kalacaksınız?"

"Hayır, onlarla planlanmış birkaç akşam yemeği ve kahvaltı var sadece. Rahat edemeyeceğimizi düşündüğü için otelde kalacakmışız."

"Eh, tabii. Aylardır planlıyorsa tabii otelde kalırsınız."

Hyunjin'in sırıtarak kurduğu cümle üzerine kafasına yastık yemesi kaçınılmaz sondu. İkisine gülmeye başladığımda aklıma gelenlerle sağ tarafımda kalan Seungmin'e dönmüştüm tekrar.

hydrophobia│minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin