Sevgili günlük,
Ne hissettiğini bilmiyorum...
Gözlerimde yaş kalmadı artık. Okula birkaç gündür gelmiyor.
Onu özledim...
Çok özledim...
Her bir zerresini...
Tırnağını bile özledim.
O tavşan dişlerini de...
Lütfen... Geri gel...
Büyük anneme bir şey belli etmek istemiyordum. O yüzden ağzıma bir şey atmadan geç kaldım bahanesiyle hızla çıktım bugün evden...
Sevgili günlük, dedim ya... Her şey çok ani diye... Duyduğum şeyle yere çöktüm geçen gün...
Ne mi duydum, nasıl mı duydum?
Şöyle;
Evden çıktım işte... Okula yakındım. Önünde Jungkook'un arkadaşları vardı.
Ve hastaneyle ilgili bir şeyler diyorlardı.
Merak etmedim değil...
Ben de sohbetlerine kulak misafiri oldum.
Jung Hee ve Min Joo onu ertesi gün ziyarete gideceklerini söyledi.
Ertesi gün... Hastane...
Ne demek oluyor bunlar dedim kendi kendime...
Sormaktan zarar gelmez dedim ama tabii ki dolaylı yoldan soracaktım.
Onlara istemeden kulak misafiri olduğumu, bir yakınları olup olmadığını sordum.
Onlar da Jungkook'un trafik kazası geçirdiğini söylediler.
Durumunu sorduğumda hayati tehlikesi olmadığını ama birkaç kemiğinin kırıldığını söylediler ve yollarına devam ettiler.
Ben ise afallamıştım. Nasıl anlatsam bilmiyorum. Tarif edilemez bir şey...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐞𝐚𝐫 𝐃𝐢𝐚𝐫𝐲 /// 𝐉𝐉𝐊
Fanfiction𝘚𝘦𝘷𝘨𝘪𝘭𝘪 𝘨𝘶̈𝘯𝘭𝘶̈𝘬, 𝘈𝘴̧𝘬 𝘮𝘪 𝘬𝘶𝘴𝘶𝘳𝘴𝘶𝘻, 𝘺𝘰𝘬𝘴𝘢 𝘣𝘪𝘻 𝘮𝘪 𝘬𝘶𝘴𝘶𝘳𝘭𝘶𝘺𝘪𝘻? 𝘖 𝘤̧𝘰𝘬 𝘧𝘢𝘳𝘬𝘭𝘪... 𝘖𝘯𝘶𝘯 𝘰 𝘬𝘰𝘺𝘶 𝘨𝘰̈𝘻𝘭𝘦𝘳𝘪 𝘪𝘤̧𝘪𝘮𝘪 𝘪𝘴𝘪𝘵𝘢𝘯 𝘣𝘪𝘳 𝘬𝘰̈𝘮𝘶̈𝘳 𝘴𝘢𝘯𝘬𝘪. 𝘐̇𝘱𝘦𝘬𝘵𝘦𝘯 𝘴𝘢�...