Sevgili günlük,
Hızla koşarak evine doğru gittim. Mutlu, endişeli ve heyecan gibi duygular vardı içimde...
İsim koyamıyorum...
Zaten evi görür görmez tanıdım.
Pembe bir bina. Pencerede birkaç çiçek var. Beyaz şekilli tüller çok uyumduydu
Ama daha çok heyecan vardı içimde...
Yani nasıl anlatayım... Bir anda böyle olması tuhaftı açıkçası...
Ama olmuştu işte...
Zilin yanına geldiğimde isimler vardı.
Bay Jeon yazısını görünce zaferle gülümsedim ve derin bir nefes alarak zile bastım.
Ama annem tam arayacak zamanı bulmuştu.
Ona Jane'nin yanında olduğumu. Şu an uyduğunu ve benimde birazdan geleceğimi söyledim ve telefonu kapattım.
Binaya girdim merdivenlerden çıkarken heyecanım artıyordu.
Gerçekten tarif edilemez bir duygu, heyecan... Hepsi birbirine karışıyordu.
Kapının önünde bir kadın vardı. Muhtemelen Jungkook'un annesi olmalıydı.
Kadına Jungkook'un bir arkadaşı olduğumu, aramızda bir sorun olduğunu ve o sorunu konuşarak çözmek için geldiğimi söyledim.
Kadın Jungkook'u çağırdı.
Jungkook bana şaşırmış ve biraz da burada ne işin var, nereden buldun burayı diye sorar gibi baktı. Ayakkabılarını hızlıca giyip aşağı indi. Ben de onu takip ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐞𝐚𝐫 𝐃𝐢𝐚𝐫𝐲 /// 𝐉𝐉𝐊
Fanfiction𝘚𝘦𝘷𝘨𝘪𝘭𝘪 𝘨𝘶̈𝘯𝘭𝘶̈𝘬, 𝘈𝘴̧𝘬 𝘮𝘪 𝘬𝘶𝘴𝘶𝘳𝘴𝘶𝘻, 𝘺𝘰𝘬𝘴𝘢 𝘣𝘪𝘻 𝘮𝘪 𝘬𝘶𝘴𝘶𝘳𝘭𝘶𝘺𝘪𝘻? 𝘖 𝘤̧𝘰𝘬 𝘧𝘢𝘳𝘬𝘭𝘪... 𝘖𝘯𝘶𝘯 𝘰 𝘬𝘰𝘺𝘶 𝘨𝘰̈𝘻𝘭𝘦𝘳𝘪 𝘪𝘤̧𝘪𝘮𝘪 𝘪𝘴𝘪𝘵𝘢𝘯 𝘣𝘪𝘳 𝘬𝘰̈𝘮𝘶̈𝘳 𝘴𝘢𝘯𝘬𝘪. 𝘐̇𝘱𝘦𝘬𝘵𝘦𝘯 𝘴𝘢�...