3/Şişe Çevirmece (Part 1)

97 7 1
                                    

Sahilde yürürken dalgalar converslerime vuruyordu,uzun sessizlikten sonra Deniz konuşmaya başladı;

"Güzel bir kızsın takılmak ister misin?" Ani olarak duyduğum cümleyle öksürük krizine girdim.

"Öhöm,öhöm neee!"

"Ne?"

"1dk atlıyıp geliyorum ben" Kurduğum ergence cümlenin aptallığıyla kendime sövmeye başladım.

Tam arkamı dönüp gidecektim ki Deniz kolumdan tuttu ve beni kendine çekti.Burunlarımızın arasında santimler vardı.

"Hmm herneyse ne diyordun Deniz"dedim ve biraz da olsa uzaklaşmak için kıprandım.

"Çok güzelsin" Çok tuhaf bi biçimde yavaş söylemişti ve yüzünde samimi olmayan bi sırıtış belirdi.

"Snırım ilk günden fazla abartıyorsun" diyerek iyice uzaklaştığımda ifadesi anına silindi ve memnunca gülümseyerek "Biliyordum" diye mırıldandı.Gülümsemesi iyice genişlerken gerçekten mutlu görünüyordu.Hiç bir şey anlamamıştım.

"Gerçekten seni sevdim,testi geçtin 'o' kızlardan değilsin" 

"Oh bir an korkmuştum, bende seni 'şu' erkeklerden sandım" dedim ve ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesi verdim.

"Biraz denize girelim mi Şafak?"

"Hmm Deniz denize girmek istiyor"

"Tamam Şafak mümkünse beni bir daha arama"

"Numaran yok ki!" dediğimde bi süre düşündü ve sanki "tam da üstüne bastın" dercesine gülümsedi.

"Haklısın..."diye mırıldanarak telefonumu elimden alarak numarasını kaydetti.

"O zamam şimdi beni arama" diyerek telefonumu geri uzattı.

"Peki o zaman sen benim numaramı nereden öğreniceksin Deniz"

-Pic Smile-

Deniz'e vurgu yapıp gülümsedikten sonra özgüvenimin tazelendiğini hissettim.O sırada Selim ve bi grup çocuk yanımızda belirdi ve Selim bağırmaya başladı;

"Şişe çevirmece oynuyoruz Şafaak" ooo bayılırım bu oyuna.Deniz'in elini tutup çekiştirmeye başlayınca birden sırıttığına şahit oldum.Bi saniye "Deniz'in elini tutuyorum" kızarmaya başlamadan hemen elimi çekip silkeleyerek yürümeye devam ettim.Sahilde açık bar tarzı bir yere geldik ve oturduk.Selim karşıma, Eylül yanıma oturmuştu.Selim'in hemen yanına Deniz, öteki yanına da çok tatlı bi çocuk oturmuştu ve yanındaki arkadaşına bir şey anlatıyordu.Eylül'ün yanına kahverengi saçlı bir kız oturuyordu ve daire oluşturmuştuk.Toplamda 10 kişiydik.Oynamaya başladık, ilk önce Selim'in yanındaki adının Çağatay olduğunu öğrendiğim tatlı çocuk Eylül'ün yanındaki Merve adlı kıza soruyordu.Muhtemelen buradakiler bizden önce de arkadaştı.Merve fazlasıyla güzel bir kızdı ve Çağatay konuşmaya başladı.

"Doğruluk mu Cesaretlilik mi?" Merve ise hiç düşünmeden cevapladı.

"Cesaret" kendinden fazlasıyla emin duruyordu.Etraftan "ooo" sesleri yükselirken Çağatay devam etti.

"Git denize gir"

Aklım ilk yanlış düşüncelere giderken ohaa yani... diye düşündüm.Deniz'e belli belirsiz bir işaret çekıp gülerken sadece dudaklarına oynatarak "saçmalama" dedi.O sırada Merve konuştu;

"Seve seve" Sonra da üzerindeki zaten minicik olan şortu ve t-shirtini çıkararak bikinileriyle kaldı.Bütün erkeklerin gözü ona takılırken denize koştu ve 5dk içerisinde ıslak bir şekilde geri döndü.Şişeyi tekrar çevirdiğimizde bana ve Çağatay'ın yanındaki çocuğa gelmişti.O bana soruyordu.

"D mi C mi?" dedi.Aslında doğruluk diycektim ama gözüm Merve ve arkadaşlarının ifadesine takılınca anlık sinirle cevap verdim.

"Tabii ki cesaret" yok canım bunu ben demiş olamam.Çocuk Çağatay'a ve bana bakarak güldü.

"Çağatay'ı öp"

Şafak VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin