:(:
Dışarıdan bir izleyici bile olsanız Kendisinde bir problem olduğunu anlamak zor değildi. Diğerlerine göre onu ayıran bazı davranışları ve kimilerine göre gereksiz olan soğukluğu çoğu kişi tarafından tepki alırken , bazıları da onun bu yaptığı şeyleri sadece tepki çekmek için yaptığını düşünüyordu.Bana göre ise kısa bir süre sonra , hareketleri normal bile gelemeye başlamıştı. Kendi ailesi bile onu bu haliyle kabullenemezken veya kabullenmek istemezken, ben onun her zaman yanında olmam , onu ne kadar korkutsada beni zerre ondan uzaklaştıramıyordu.
Hatta daha yakın olmamızı bile sağlıyordu.Tabi kendinden beni uzaklaştırmak in yaptığı binbir uğraşın sonucu ağlayarak ya beni çağırması veya sabaha kadar sonu gelmemiş , dönüp dolaşıp aynı konuları açtığımız sohbetlerimiz ile bitiyordu.
Ondan uzaklaşmam , veya uzaklaşılması için hiç bir sebep bile yoktu.
Sadece kimsenin bilmediği bazı problemlemleri vardı -tabikide tahmin edilmesi pek de zor olmayan problemler , insanların ona öyle bakması onu hiç mi hiç rahatsız etmezken ,
onun yerine beni sinirlendiriyordu.
Ama çoğu zaman sessiz kalıyordum.
Veya çalışıyordum.Bu problemler biz küçük yaştayken hiç sorun yaratmıyordu tabikide.
Ordan oraya kaçması , kimseyi dinlememesi -ki en çok bu özelliği hoşuma gidiyordu . Ne kadar doğru olmasada her kuralı kendisi koyuyordu.
Ve bende bu kurallara uyuyordum.
Geceleri sessizce benim odama girip, ben daha ne olduğunu anlamadan onun aklındaki plana uyarak pencereden dışarıya çıkıyorduk.
Tabi ilk tanıştığımız zaman benim o kalıplaşmış aile ve zaman kavramımıma pek uymasa ve içimdeki o suçluluk ve pişmanlık duygusunu öne çıkarsada , zamanla onu anlamaya başlamış hatta onun gibi olmak çoğu zaman eğlenceli olduğunu düşünmememi sağlıyordu.
Ki bu böyle değildi.
Bir kaç dakika önce şu aptal dünyada en sorunsuz ve mutlu kişi olurken bir anda gözleri dolup , veya sinirlenip bağırıp çağırıyordu.
Tabi ilk zamanlar bu benide korkutuyordu.Ama sonra ağlayarak bana sarılması, -bu ne
kadar doğru olmasa da şu dünyada kendimi en mutlu ve güvenilir hissettiğim yer onun kollarının arası olmasını sağlıyordu.
Ve onun aslında ne kadar çaresiz olduğunu hatırlamamı sağlıyordu.
Ki diğer aptallara kalırsa bu düşüncelerim tam tersi olmalıydı.Biz büyüdükçe onun içindeki o problem , problemler oldu ve ben daha ne olduğunu anlamadan onu tamamen ele geçirdi.
Bir kaç saatlik kaçamakları günler hatta bir haftayı buldu. Veya kendi başına koyduğu kurallar onu daha karanlık sulara çekti , ve nefessiz kalmasına sebep oldu.
Ne kadar istemese de her yönden Etrafındakilerin canını acıttı.
Benim .
Çoğu zamanda kendisinin...Herkes ona bunlarla baş çıkabilirsin dediğinde sadece kafasını salladı, veya ona ne kadar güçlü olduğunu ...
O güçlü değildi. Sadece öyle gözüküyordu.
O tanımış olduğunuz herkesten daha kırılgandı, daha alıngan, daha da duygusaldı...
Sadece bunu benim bilmem ne kadar beni mutlu etsede çoğu zaman diğerlerinin benim onu nasıl gördüğümü, görmemeleri canımı sıkıyordu.
O da bunu istemiyordu.
Bu sadece ona tanrı tarafınsan verilmiş harika şeylerin yanında kalan bir iki kusur denilebilirdi.Ve bu onun suçu değildi...
12 yaşında manik bipolar teşhisi koyulması.
Depresif ve manik nöbetler geçirmesi.
Küçüklüğünden beri zorla gittiği psikoterapi - ki bundan pek sonuç alınmasada...13 yaşımıza geldiğimizde her şey daha zordu ve daha kolay.
Zordu , çünkü kendi iç dünyasında kurguladığı veya düşündüğü on tüm şeyleri cümlelere dönemiyordu ki bu herkesi daha çok korkutuyordu.Daha kolaydı, çünkü içinde biriktirdiği her şeyi bana dökmesi daha kolay oluyordu.
Çünkü o hep sadece kendisini benim anladığımı söylüyordu. Ki bu doğruydu da...14 yaşımızda her şey düzelmeye başladı. Düzenli almaya başladığı ilaçlar onu ne kadar yorgun hissetmesini sağlasada kendisini kontrol altına aldığını söylüyordu.
İlaçları almasını sağlayanda bendim. Her zamanki gibi bir kavgamızın sonu onun krizi ve bağırışları ile bitmişti. Ve ne kadar benim sakarlığım yüzünden olmuş olan almımdaki bir dikiş ile...Ve her şey o gün oldu.
Ne kadar süreceğini bilmediğim kısa süreli taşınmamız gerçeğini ondan sakladım.
Sadece onunla kavga etmek istemiyordum.
Ailemin yine benim hiç bir fikrimi almadan verdiği bu karar ne kadar beni sinirlendirse de sadece sessizce odamda ağlamayı seçtim.
Ve onu bu aptallar içerisinde nasıl bırakacağımı...Ona söylediğimde annemler çoktan eşyaları kolilere koymuş orada yeni başlangıç dedikleri saçmalığı aklıma sokmaya çalışıyorlardı. Benim yeniden bir başlangıca ihtiyacımın olmadığını anlamamaları beni iyice sinirlendirmişti tabikide.
Benim başlangıcım zaten oydu...
Veya sonum.O gece odama geldiğinde ağlamaktan göz altları şişmişti ama buna rağmen aşırı ciddi ve soğuk duruyordu. Bense sadece karşısında ağlıyordum.
Şimdi çaresiz olan bendim. Güçsüz, suçlu ve hastalıklı....Ve Cameron Dallas'ı son görüşüm o geceydi...
Evet lütfeeğn bölüm ile ilgili düşüncelerinizi yoruma bırakın. Vote
Teşekkürler :**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bipolar • cameron dallas
Fanfiction❝ Haplar sadece seni uyuşturur ,özgür hissetmeni sağlamazlar...❞ :(: