Erkek Başrolü Teşvik Etmek

3

Bu nasıl oldu?

Ellerimde soğuk metalin soğuk hissiyle yumruğumu açtım.

Lanoa'nın bana bıraktığı demir çubukların anahtarı çirkin bir görünüme sahipti.

"Daha şiddetli olanları evcilleştirmek daha tatmin edici, değil mi?"

Ehlileştirmek mi? Neyi evcilleştir, seni piç. Ne söylersem söyleyeyim, boşuna.

Zihinsel olarak Lanoa'yı çiğnedim.

Şiddetli reddilerimi silkeledi ve gitti.

Tam olarak ne yaptığı hakkında hiçbir fikri yok.

"Bundan kaçındığım sürece iyi olacağımı düşündüm ..."

Başlangıçta Sihael'i avlayanın Lanoa değil Rosetta olduğu sanılıyordu. Hobisi avlanmak olan Rosetta, tökezleyerek nadir bir gümüş kurdu avlardı.

En çılgın hayal gücünde, kurdun imparatorluğun / krallığın küçük güneşi Sihael olduğunu asla bilemezdi.

Rosetta bilse bile, yine de onu hapse atardı.

Süreç ne olursa olsun, sonunda Sihael ile kadın kahraman Lillianna'dan daha önce tanıştı.

Rosetta, roman başlayana kadar kurdun Sihael olduğunu bilmeyecekti.

***

Dolunay ile birlikte prensin lanetinin doğal olarak geri çekilmesi normdu.

Ancak prens, imparatoriçenin oyunlarına düştü ve lanetin gücünü artıracak bir zehir aldı. İnsanlığa dönememişti ve bir canavar şeklinde sıkışıp kalmıştı.

Sonuç olarak Rosetta, Sihael'in insan şeklini daha önce hiç görmemişti.

O halde, Akademi'de tesadüfen karşılaştığı zaman, onun kurt formundan kim olduğunu nasıl anlayabildi?

Bu Sihael'in öğrencilerinin renginden kaynaklanıyordu.

Diğerlerinden daha anlayışlı olan Rosetta, Siahel'in tuhaf ama büyüleyici gözlerine bir kez baktı ve kendisinin gümüş kurt olduğu sonucuna güvenle baktı.

Kayıp kurdu bulduğu için mutluydu ama mutluluğu kısa kesildi.

Sihael'in yanında kıskançlık ve öfkeyle yanan Lillianna'nın durduğunu ve takıntılı hale geldiğini gördü.

İşte o zaman mahvolma yolunda yürümeye başladı.

Aramızdaki buluşmanın sadece talihsizliğe yol açacağını herkesten daha iyi anlayan ben, avlanma alanı içinde herhangi bir yere adım atmaktan kaçındım.

Başkaları beni avlanmaya davet ettiğinde bile, bundan kaçınmak için hasta olma bahanesini kullandım.

Tanışmadığımız sürece her şeyin çözüleceğini düşündüm. Böylece sefil sonumdan kaçtığıma inanmaya başladım.

Ama Lanoa'nın onu benim için yakalaması …….

Bir yıldır burun uçlarını görmediğim bir adamın aniden ortaya çıkması şok edici, neden yakalanan Sihael olmalı?

Bundan kaçınmak istesem bile, orijinal olaylardan hiç kaçınılamaz mı?

Demir anahtara bağlı güzel kırmızı bir kurdele dikkatimi çekti. Benim için bir hediye gibi sarıldığını görmek çok eğlenceliydi.

"Ne hediyesi? Önüme bir nükleer bomba attın ve gittin. "

Şeridi telaşlı bir elimle yırttım. Geleceğim, yere düşen kurdelenin yırtık parçaları gibiydi.

"İç çekmek."

"Grrr"

Önümdeki durum o kadar sinir bozucuydu ki iç çekmekten başka bir şey yapamıyordum, ama iç çekişimin sesiyle, hassaslaşan Sihael dişlerini gösterdi.

Bir kez bile iç çekemez miyim…. Kısa bir süre sonra onun büyük dişlerine alıştım ve Sihael'in hareketlerinin her birine tepki vermekten yoruldum.

Sert gözlerime masaj yaptım.

Neden bana sadece öfkeni gösteriyorsun?

"Hav! Hav"

"Sessiz ol!"

Bu noktada kulak zarlarım patlayabilir. Bodrumdan gelen titreme seslerinde kulaklarımı kapattım. bodrum sallanma sesleri. Az önce, bacaklarım titreyecek kadar korkmuştum. İnsanlar gerçekten adaptasyon hayvanlarıdır. Şimdi, Sihael bana baksa bile, bununla başa çıkabilirim.

Üstelik kafes, parçalayamayacak şekilde özel olarak tasarlanmış ve ağzı ağzı kapalıyken beni ısırmaz.

Bu yüzden şimdi korkmak yerine pişmanlık duyuyorum.

"Başka biri onu yakaladı, ama beni görünce neden çılgına dönüyor?" Mırıldanarak, köşeden bir sandalye aldım ve Sihael'in karşısına attım.