431 50 46
                                    

Mayıs 1989

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mayıs 1989

"Üzgünüm Profesör ama... Öğretmenlik teklifinizi geri çevirmek zorunda kalacağım. En azından bu seferlik... Gerçekten de buna hazır olduğumu düşünmüyorum."

Derin bir nefes aldı. Hala buraya adım atmış olduğuna bile inanamıyordu. "Yaşanan onca şeyden sonra buraya gelebilmiş olmam bile..."

Devamını getiremedi. Sadece başını elleri arasına aldı ve sıkıntıyla yüzünü ovuşturdu.

Karşısındaki yaşlı adam anlayış ve şefkatle gülümsedi, derin mavi gözleri parladı. "Onca şeyden sonra buraya, Hogwarts'a adım atmış olabilmeniz bile büyük bir cesaret örneği Mr. Lupin." dedi sakin sesinde barındırdığı ufak merhamet kırıntılar ile. "Bu yaşlı adam sizi yargılayacak bir canavar değil, merak etmeyin."

Remus olumlu anlamda başını sallarken sözcükler boğazına dizilmiş de orayı tıkamış gibi hissediyordu.

Her bir köşesinde ayrı bir anısı olan şato...

Hayatı boyunca hep dışlanacağını düşünürken üç mükemmel dosta sahip olduğu Hogwarts...

James ve Lily'e ihanet eden, herkesi yarı yolda bırakan kişiyle tanıştığı Hogwarts...

Hayatı boyunca yaşadığı her türlü serüvenin çıkış noktası...

Yaşanan her şeyin en başı...

Zihnini işgal etmeye başlamış düşünceler ile hafifçe midesinin bulandığını hissetti. Ama buna rağmen biraz daha dik bir konuma geçerek Dumbledore'a hitaben son cümlesini kurdu.

"Belki şimdi değil Profesör, ama birkaç yıl sonra toparlanabilirsem teklifinizi yeniden değerlendireceğim. Söz veriyorum."

Beyaz sakalı adam sadece anlayış ve nezaketle gülümsedi "Kaç yıl geçerse geçsin, Hogwarts'ın kapıları her zaman sizin için açık olacak Mr Lupin."

Remus, sedece başıyla onayladı ve ufak bir 'iyi günler.' mırıldanarak odadan dışarı adımını attı.

Kocaman, zamanında avcunun içi gibi bildiği kaleden hemen çıkmak için koşarcasına ilerlemeye başladı.

Nereye bakarsa, dört çapulcunun karıştırdığı haltları görüyordu çünkü. Her yerde onlar vardı...

Mesela köşede duran Filch. Onu gördüğü anda bulunduğu yerden topuklamamak için kendini o kadar zor tutuyordu ki... Alışkanlıklardan kolay kolay vazgeçilmezdi. Ah James'in görünmezlik pelerini, çapulcuların mükemmel haritası yanında olsaydı eski günlere zaman yolculuğu yapabilir miydi ki?

third floor's corridor | remdoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin