"İlk günden nasıl ceza yedin amaaa, enayi."
"Açtın şom ağzını, moruk."
"Napim."
"Oc."
Tepsi alıp yemek sırasına girdi.
Yemeklere bakınırken, yemekhanedeki insanlar ondan uzaklaştı.
Ama Jisung bunu fark etmemişti."Knk şundan alsana."
"Tadını alamıyorsun zaten amk ben yiyeceğim yemeği, sen değil."
"Of taam be ağlama."
Gözlerini devirip yemekleri seçerek ilerledi. Yemek sırasından ileride farklı bir sıra olduğunu gördü. Ne olduğunu merak edip, oraya bakmaya gitti.
Sıraya yaklaştığında, camın arkasındaki tatlılara baktı.
En sevdiği dorayaki tatlısıydı.
Sıraya bakıp birde tekrar camdan baktı.
Son dorayakiyi bir çocuk aldı. Sıra yavaştan dağılırken Jisung'un gözü kalmıştı.Jisung'un baktığını fark eden genç korkarak konuştu.
"B-ben yemesemde olur. Sen al."
Dorayaki yi uzatıp, masum gözlerle baktı genç. Etraftaki gözler hemen oraya gönmüştü.
Jisung ne kadar istemesede itiraz etti. O çocuğun hakkıydı."Hayır teşekkürler."
Diyerek masalara ilerledi.
Dövülmeyi bekleyen çocuk derin bir nefes verdi.Boş masa bulamayınca tek oturan birinin yanına gitti.
"Buraya oturabilirmiyim?"
Masada oturan geç Jisung'u görünce gözleri kocaman açıldı ve hemen tepsiyi alıp ayağa kalktı, kafasını iki yana sallayıp yanıtladı.
"S-sen otur."
Hızla uzaklaşıren şaşırdı Jisung.
"Naptım ben amk?"
"Herkes senden korkuyo knk."
"Napim."
"Domal."
Hyunjin'i takmadan masaya oturup tepsiyi bıraktı. Derin nefes alıp, yemeye başladı.
Sincap gibi doldurdu ağzına bütün yemekleri.Yemekhanede gariplik olduğunu fark edip etrafına baktı. Bütün gözlerin onu seyrettiğini görünce 'ne bakıyonuz amk' bakışı atıp kafasını salladı.
Kafalar aniden kendi önlerine dönünce o da kendi önüne döndü."Herkes bi garip amk."
...
"Bende dedim sen napıyon amk."
Jisung bahçede oturmuş, Hyunjin'in diğer sahipleriyle olan hikayelerini dinliyordu.
Kafasını eline yaslamış etrafı izliyor, arada hyunjin'e 'hm' diye yanıt veriyordu."Koşarak geldi sonra bir tekme vurdu, ben yere-"
Birden ses kesilince şaşırdı.
Hyunjin anlatacağı şeyi asla yarım bırakmazdı."Noldu?"
"Lan! Şu köşede ağacın dibinde oturan, turuncu kafaya bak!"
Jisung Hyunjin'in gösterdiği yere baktı.
Tarif ettiği genci görünce orada takılı kaldı.
Yakışıklı çocuktu.Daha uzun bakınca ona benzediğini fark etti. Saçları, burun yapısı, yüz hatları olsun. Her şeyiyle benziyordu.
Bu bile kalbinin götünde atmasına neden olurken normal davranmaya çalıştı.
Sadece benzerlik olduğunu düşünüp görmezden gelerek yanıtladı.
Görmezden gelmeye mecburdu."Ee?"
"O'nun Ukabuchi'si var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗨𝗞𝗔𝗕𝗨𝗖𝗛𝗜 𝗺𝗶𝗻𝘀𝘂𝗻𝗴
De Todo𝘀𝗵𝗶𝗿𝗼miyo 🎎 ★ Jisung'un Ukabuchi'si ona çok zorluk çıkartacaktı. Jisung ise, küçük yaşta Ukabuchi sahibi olmanın ne demek olduğunu bilmeden bir Ukabuchi'ye sahip olmuştu. Yeterince karışık olan kafası, Ukabuchi'si sayesinde uzun yıllar ö...