†4†

280 37 31
                                    


"Peşindekiler kim? Neden seni öldürmeye hazırlar? Kimsin sen Winwin?"

Yuta, az önceki korkusunu atlatmış, derin bir merak arzusuyla yanıp tutuşuyordu.

"Öğrendiğinde hafızanda gereksiz bir yer kaplayacak biri için fazla meraklısın sarışın..."

Bu sırada Winwin, cebindeki kullan at telefonu bir kez daha kontrol etmişti.

Bir şeyi bekliyor gibiydi, mesaj ya da arama yahut saat.

Yuta, çok kısa bir süre içerisinde onu kaybedeceği gerçeğiyle yüzleşti o an.

İnsan sahip olmadığı birini kaybetmekten bu denli korkabilir miydi?

Yuta yine aptallığını konuşturmuştu işte.

"Ne kadar süremiz var?"

Winwin, yüzünde buruk bir tebessümle ona baktı.

"Çok kısa, belki 10  belki 30."

Bu gerçeği dillendirmek istemsizce canını acıttı.

O an sarışın olana aşık olduğunu fark etti.

"Yuta, sana aşık oldum."

Vakit yoktu, kaybedecek saliseler bile.

"Ben de öyle."

Sohbet eder gibi bir halleri vardı, fakat içten içe ikisinde de fırtınalar kopuyordu.

"Kalan dakikalarımızda normal iki sevgili gibi davranalım."

Yuta, bunu çocukça bir masumiyetle sormuştu fakat Winwin buna güldü.

"Biz sevgili değiliz Yuta."

Sicheng, sarışın olanın kalbini umursamadı, çünkü sonunda kalbî daha çok kırılırdı.

"Bana aşık olduğunu söyledin."

"Sevgili değiliz ama."

Sarışın olan kollarını birleştirip somurttu.

"Az önce kalbimi kırdın."

"Hayır, hayatını kurtardım."

O an ikisi de içinden 'bu kadar açık sözlü olmak zorunda mı?' diye geçirdi.

"Sorularıma cevap ver artık, vakit yok. Ve ben kalan birkaç dakikayı sana küserek geçirmek istemiyorum."

Belki de zamanı gelmişti. Artık kendisi dışında birisi daha Sicheng'i tanımalıydı.

Zaten birkaç dakika sonra öldürülecekti.

Daha fazla ne kaybedebilirdi ki?

"Adım Sicheng, Dong Sicheng. Tahmin ettiğin gibi Çinliyim. Ben 1 yaşındayken babam annemi ve beni terk etmiş. Annem de daha kolay kuyruk sallamak için beni bir çeteye vermiş daha doğrusu satmış demeliyim, Qiany adlı bir suç çetesi o dönemde küçük çocukları daha bebekken ele geçirip onları uzun yıllar eğiterek emirleri altına sokuyor ve her türlü pis işi yaptırıyorlardı.
Ben de orada büyüdüm, eğitildim. 15 yaşındayken ilk suçumu işledim. Beni diğerlerinden özel kılan bir şey vardı. Bana kalırsa boktan bir huy fakat Kun'a göre özellik işte. Ben suç işlediğim yerde hiçbir ipucu, delil yahut tanık bırakmıyordum, diğerlerinden daha soğuk kanlıydım çünkü beni yetiştiren çetenin en başındaki, Qian Kun. Ya da bu benim vicdanımı rahatlatma şeklim, bilemiyorum."

Winwin, tepkisini merak ettiği için Yuta'ya döndü. Hüzünlü bir şekilde onu dinliyordu.

Bunları daha önce hiç sesli dile getirmediği için olsa gerek gayet normal bir olay anlatırmış gibi anlatmasına rağmen Yuta'nın dinleyince  duygulanmasına pek bir şaşırmıştı.

"Sicheng, sen kötü biri değilsin diyemem fakat şunu söylemeliyim ki acımasız ya da kalpsiz değilsin. Seni yıllarca bu amaç için yetiştirenler kötü adamlar."

Birçok insanın hayatını sonlandırdığımı bilse yine de böyle düşünür müydü diye düşünmeden edemedi.

"Dediğim gibi daha sonra Kun'un en pis işlerini yapan maşası ben oldum. Bana farklı davranıyordu. Eserinden gurur duyan bir ressam gibi.
Ve bugüne kadar da dediği her boktan şeyi başarıyla tamamladım. Bu da onun en büyük işlerinden biri olacaktı, en önemli olduğu için bana vermişti bu görevi. Yukarıdaki partide birkaç önemli insan var, onların işini bitirmek zorundaydım. Yoksa benim işim biterdi. Fakat sonra sen geldin, o sırada doğru zaman için Kun'dan haber bekliyordum. Ve sana aşık oldum sarışın. Sadece otuz dakikaya rağmen...
Sana zarar veremeyeceğimi fark ettim, bu ilkti."

Yuta fayansın üzerinde olan eline ulaşıp sıkıca tuttu.

"Buradan kaçabiliriz, benim evime gideriz Sicheng, yarın da hemen polise haber veririz. Onları yakalarlar, kurtulmuş oluruz. İçin rahat etmezse başka bir ülkeye gideriz, saçlarını boyarız, seni değiştiririz. Ben çalışırım, ikimize de bakabilirim. Sadece buradan gitmeliyiz tamam mı?"

Sicheng, gözlerinin yandığını hissediyordu.
Yoksa ağlayacak mıydı?

"Ah, sarışın, benim güzel sarışınım onları tanımadığın o kadar belli ki...
Benim buradan çıkmamam için binayı bile patlatabilirler, Kun'un en güvendiği adamı olmama rağmen beni bir sürü adamına takip ettiriyor. Mukemelliyetçi pezevengin teki olduğundan her görevin kusursuz olması için bütün olasılıkları hesaplar ve olabilecek en kötü senaryoya karşı daima bütün kanıtları yok edecek bir planı olur. Buradan kaçamayacağım, öleceğim."

Yuta, tuttuğu eli korkakça bıraktı.

"Biliyorum sevgilim, bu gece seni kaybedeceğim."

•••

•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
balcony ⊹ yuwin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin