-1-

103 18 20
                                    

betty'den;;

Ben Elizabeth Florence Betty Cooper,kısaca Betty Cooper.Yakınlarım bana genellikle Betts der.18 yaşımda Riverdale Lisesin'den bileğimde beliren kırmızı renk yüzünden kaçırılıp buraya getirilmiştim.Annem kaçırılıp kaçırılmamı umursamamıştı bile çünkü benden nefret ediyordu.Olduğum yerin herhangi bir ismi yoktu,yada ben bilmiyordum.Olduğum yerde yemek veriliyordu,her şey vardı ama bunların bir gün kesileceğini kim bilebilir?

Buradan Veronica ile nerdeyse sürekli kaçmaya çalışmıştık,ama olmuyordu.Her seferinde yakalandığımızda ikimizede işkence uyguluyorlardı.En çoğunu bana yapıyorlardı çünkü kırmızı olduğumu biliyorlardı,bir gün beni öldüreceklerdi,bu yüzden her ne kadar kötü olsamda hiç intihara kalkışmamıştım.Neyse ki kaldığım kişiler ile Lise'den beri tanışıyordum,bu az olsada beni iyi hissettiriyordu.Garip olan hepimizin aynı odada kalmasıydı.Aslında sığabilmemizin sebebi odanın büyük olması ve ranzalarda yatmamızdı.

Yine soğuk,yağmurlu sisli bir akşamdı.Her zaman hava böyleydi. Hepimiz oturmuş her zaman ki gibi konuşuyorduk. Burdan çıkınca gerçekleştirmek istediğimiz şeyleri düşünüyorduk. Ve arkadaşlarım için umutluydum. Ama ben burdan çıkabileceğimi düşünmüyorum.

Cherly : Ailemi bulmak istiyorum. Beni ne kadar bırakıp atsalar da onların yüzüne içimde tuttuklarımı söylemek istiyorum.

Betty: Bende

Betty : Ama bulamıyoruz...

Jug : Benim annemle babamda yok

Archie : üzüldüm

Tam bir şey demek için ağzımı aralayacakken kapı açıldı ve içeri bir adam girdi,adamlar girdikleri gibi benim kolumdan tutup çekmeye başladılar.Diğerleri yardım edemiyordu çünkü ederlerse öldürüleceklerdi,bende onlara hiç bir zaman yardım etmemelerini söylemiştim.Beni tutup dışarı çıkardılar ve odanın kapısını kapattılar.2 Tane adam vardı,ikiside acır bir şekilde bana bakıyordu ve gülüyordu.Derin bir iç çektim.

Korkudan titremeye başlamıştım,bir kaç dakika sonra sadece bakıştıktan sonra adamların ikiside bana dokunmaya başlamıştı.Sinirle tüm yumruğumu sıktım ve iki adamıda ittim,ittiğim gibi duvara yapışmışlardı ve hatta duvarda izleri bile çıkmıştı.Gücümü ilk defa doğru düzgün kullanabilmiştim,hızlıca odaya geri girdim ve kapıyı kitleyip kapattım.Kapının yanına çöküp ağlamaya başladım.Hıçkırarak ağlıyordum,Jug bana bakıyordu ve veronicada ranzadan inmişti.İndiği gibi yanıma gelip oturdu ve bana sarıldı,sarılmaya ihtiyacım olduğu için bende ona sarıldım ve bir süre öylece durduk.

Veronicadan yavaşça ayrıldım ve beraber ayağa kalktık.Veronica odadaki sandalyeye oturdu,bende yatağa çıkıp oturdum ve veronicayı izledim.Bir kaç hareket yaparak beni güldürmeye çalışıyordu,gülmüştümde.İşe yaramıştıda.

Jug : Sana bir şey yaptılar mı?

Betty : Hayır yapamadılar

Toni : çifte kumrular konuşmaya başladılar demek

Archie : bettynin seni öldürmesini istemiyorsan sus

Veronica : Bencede

*bir kaç saat sonra*

gece olmuştu,Jughead hariç herkes uyuyordu.Bende uyuyordum fakat ara sıra gözlerimi aralıyordum.Sanki beni rahatsız eden bir şey vardı.Jughead bu saatte ne yapıyor olabilirdi ki?Bakmaya üşendiğim için örtüye daha sıkı sarıldım ve gözlerimi kapadım.Gözlerimi kapadığım gibi derin  bir uykuya dalmıştım.

Rüyamı görmeye başlamıştım,gördüğüm rüyada beni yine kaçarken yakalıyorlardı.Bu sefer Jughead ile kaçıyordum,yakaladıkların'da her zaman ki gibi dövmemişlerdi..Bildiğin beni öldüresiye dövmüşlerdi,Jughead ise beni kurtarmak için çabalıyordu.Beni bir odaya kitlemişlerdi ve kapıda kitliydi,bu yüzden gelemiyordu.En sonunda adamlardan biri kafamdan ateş etti,bende anında bayılmıştım.

Rüya olduğunu anladığımda yataktan fırlayarak uyandım ve ağlamaya başladım,silah sesi hala kafamda yankılanıyordu.Jughead ağlama seslerimi duymuş olmalı ki yataktan kalkıp bana bakmıştı,gece gece üşenmeyip yanıma çıktı ve bana sarılmıştı..Ve göz yaşlarımı siliyordu,belki de onun şu an yaptıkları kendi düşüncesine arkadaşçaydı.Ama yanlış,ona daha çok aşık olmamı sağlıyordu.Fırsat bulmuşken bende sarıldım.Uzun bir süre öyle durduktan sonra ayrıldık,yaklaşık ne kadardır sarılı kaldığımızı anlamamıştım bile.Benim için 2 dakika sürmüştü,Jughead ayrıldığımızda gülümsedi ve kendi yatağına gidip uykuya dalmaya çalıştı.Gözlerimi saate kaydırdım.Saat 4.18 olmuştu,oha yani.18 dakika sarılmış mıydık?Bu imkansızdı..


Hurtful ColorsWhere stories live. Discover now