-9-

88 13 29
                                    

Jughead'ten;

Gözlerime giren güneş ışığına inat gözlerimi daha sıkı yumup kafamı betty'nin hindistan cevizi kokulu saçlarına gömdüm.

Ama uykum gelmiyordu. Derin nefes alıp ayağa kalktım.

Betty'nin üstünü örtüp yüzünü öptüm. Kapı çalınca yerde ki eşorfmanı hızlıca giyip kapıyı açtım.

Jughead : buyrun?

Ethel : selam jughead. Ben ethel karşı komşunuzum.

Uzattığı eli sıkmak yerine kaşlarımı çattım.

Jughead : ismimi nerden biliyorsun?

Ethel : kardeşin betty söyledi.

Jughead : kardeşim betty mi? O benim sevgilim.

Ethel mırın kırın etmeye başlayınca gözlerimi devirdim.

Jughead : sen neden ge-

Betty : bebeğim napıyorsun sabah sabah kapıda?

Betty yanıma doğru gelirken ona döndüm.

Jughead : uyusaydın betts. Daha erken.

Betty : sen gidince uyku tutmadı.

Gülümseyip yanağını öptüm. Oda bana gülümseyip ethel'e döndü.

Betty : günaydın ethel. Ne oldu sabah sabah?

Ethel : bal getirmiştim. Annem göndermiş size de vermek istedim.

Betty : teşekkür ederiz. Ama jughead'in bala alerjisi var.

Ethel bana dönüp panikle konuşmaya başladı.

Ethel : keşke söyleseydin alerjin olduğunu hiç getirmezdim.

Ben ağzımı açamadan betty sinirle konuştu.

Betty : sana niye söyleyelim ki ethel?

Ortam gerilince yapmacık bir şekilde gülümsedim.

Jughead : teşekkür ederiz ama hiç gerek yok. Ve şimdi işlerimiz var. Sana iyi günler.

Cevap hakkı vermeden kapıyı kapattım. Betty ise bana dönüp kaşlarını çattı.

Betty : senin niye üstünde hiçbirşey yok? Böyle kapı mı açılır jughead?

Jughead : özür dilerim hayatım. Sabah sabah aklıma gelmedi. Dikkat ederim bundan sonra.

Betty : o kızı hiç sevmedim jughead. Haberin olsun.

Ben ağzımı açamadan sinirle yukarı çıktığında nefesimi bıraktım. Ne güzel sabah betty ile uyanmak, sohbet etmek varken ethel yüzünden sabahımız mahvolmuştu.

Gözlerimi devirip dağınık olan salonu toplamaya başladım. Bugün herkesin dışarıda işi olduğu için betty ile evde tektik. Ama oda yarın işe gidecekti.

Benim de iş bulma vaktim gelmişti. Yarın betty ile beraber evden çıkıp iş aramaya başlamalıydım.

Salonu topladıktan sonra mutfağa girdim. Çok yemek yapmayı bilmiyordum. O yüzden basit bi kahvaltı hazırladım.

Betty'i çağıracakken elinde telefonuyla mutfağa girdiğini gördüm. Masaya oturup telefonuyla ilgilenmeye devam etti.

Jughead : neye bakıyorsun betty?

Betty : okula kabul edilmişim! Öğrenci yurdunda kalacak mısın diye soruyorlar.

Gülümsedim.

Jughead : tebrik ederim bebeğim.

Betty de gülümsedi.

Betty : teşekkür ederim jug. Ve sabah seni yanımda göremeyince birden endişelendim. Yine aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum.

Betty'nin yanına gidip önüne eğildim.

Jughead : aynı şeyleri yaşamayacağız betty. O lanetli kasabadan kurtulduk. Burda insanlar bizi yadırgamıyor.

Betty : seni seviyorum.

Jughead : bende seni seviyorum.

Birbirimize yaklaşıp öpüşmeye başladık. Ayrıldığımızda gülümseyip kahvaltımızı yapmaya başladık.

Sohbet ede ede kahvaltı yaptıktan sonra kahvaltı sofrasını ortaklaşa toplamıştık.Toplama işi bittiğinde ise yatak odamıza geri döndük.Yatağın üstüne ikimizde oturduk ve betty bana bakarak konuşmaya başladı.

Betty : Juggie sanırım ben grip olmuş gibiyim

Jughead : Neden hayatım

Betty : halsizim ve üşüyorum

Jughead dudağını anlıma yapıştırdı ve öptü,bir kaç dakika sonra geri çekildi ve ağzını araladı.

Jughead : Ateşin çok yok ama yinede dinlen sen

Betty : Sende hasta olursan?

Jughead : Bir şey olmaz

Betty : Peki

Jug yavaşça yanıma uzandı ve bana doğru döndü,elleri ile yüzüme düşen saçlarımı kulağıma sıkıştırdı.Gülümsedim.Tam dudağımdan öpecekti ki telefonum çaldı,telefonumda sürekli böyle anları buluyordu.Aşırı şekilde sinir bozucuydu,telefonuma uzandım ve komidinden alıp kim olduğuna bakmadan açtım.

Betty : ?

X : "....."

*bölüm sonu*

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 05, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Hurtful ColorsWhere stories live. Discover now