Hançi jeneffer'e ondan ne istediklerini ve bunu ne zamandır yaptıklarını sordu. Jeneffer ağlamaya basladı .Oğlumu kaçırıp beni tehtit ettiler bana sahip olmak istediler.Sürekli gelip taciz ediyorlardı. Oğlumu bir hafta bana göstermediler.Ona bir hafta boyunca bayat ekmek ve meyve suyu diye kedi kanı içirmişler.Her ay düzenli haraç verirsem serbest bırakacaklarını söylediler. John çok korkmuştu daha 8 yaşındaydı zorundaydım. Zorunda bıraktılar.dedi ve ağlamaya devam etti. Hançi daha çok sinirlenmiş ve öfkelenmişti.Jeneffere adamların ondan aldığı parayı bıraktı ve giderken önemli değil dedi.Jeneffer agızını bile açmadan.Hançi ellerini cebine koydu deri ceketini düzeltti ve yürümeye başladı. Siyah bir impalası ve kırmızı bir mustangı vardı.Bugün siyah impalası ile gelmişti arabasına bindi.Kapıyı çekti. Torpido da ki silahı kontrol etti. Yerindeydi. Gozlugunü taktı ve marşa bastı. Gideceği yer belliydi eve gidiyordu. Eve vardığında bir kalabalık gördü bir komşusu hayatını kaybetmişti.Ailesinin yanına giderek uzutulerini dile getirdi.Ve evinin kapısına doğru ilerledi.Yavaş yavaş merdivenlerden cıktı.kapısının önüne geldiğinde cebinden anahtarlarını çıkarttı ve kapıyı açtı.içeri girdi. Kendine bir kahve yapıp çalışma masasına oturdu. Bilgisayarını açtı ve araştırma yapmaya başladı. Bugün oraya gelen kişileri araştırıyordu. İstihbarattan tanıdığı Josefi aradı.Kişilerin kim olduğunu bulmuştu. Haklarında bilgi istedi. Josef araştırmaya başladı. Bu arada hançi bos dumuyor ve gizli odasına giriyordu.Kitaplıgının arkasında bir düğmeye bastı. Daha doğrusu bir kitabı hareket ettirdi.Kitabın adı ilginçti intikam.Belki de bir intikam odasıydı.Kapı yavaşça açıldı.İçerisi inanılmazdı.Hançi hemen sağında duran ışıgı açtı. Orda bölüm aydınlanmıştı.Ama hala her yer karanlıktı.Sağda uzun namlulu silahlar vardı.Hançi yürüdükçe ışıklar yanmaya başlıyordu. Odada özel aydınlatmalar vardı. Bombalar , bıçaklar. Bir devlet üssü gibiydi.Odanın sonuna doğru ilerledi sağ taraftaki dolabı açtı içeriden çelik yelek aldı ve giydi. Yeleğin cebine bıçakları ve kemerinde bulunan yere iki tane silah yerleştirdi. Bir tanede pantolonun paça kısmına yerleştirmişti.Göğüs kısmı şarjör doluydu cephanelik gibiydi. Kafasına bir bere geçirdi. Ve yürümeye başladı. Kapıyı kapattı ve içeriye gidip reçel yedi. O arada arkadaşı onu aramıştı.Onların bir mafya olduğunu ve Los Angeles ın her yerinde olduklarını fakat çok uzman oldukları için ve insanlar korkutugu için onları ihbar edemediklerini söyledi.Hançi buna karşın biraz daha asabi biraz daha sinirli görünüyordu. Kapıdan yavaşca cıktı ve üzerindeki deri ceketin iki yanından tutarak inkitam diyordu adeta.Garajdan siyah mustangını çıkarttı ve yola cıktı köşeye yakın bir yere arabasını park etti ve bir sandalye alarak köşede beklemeye başladı.Hava hafif hafif kararıyor insanlar işlerinden çıkıp evlerine doğru gidiyorlardı.Bir karmaşa bir hayat mücadelesi hakimdi sokağa. İnsanlar aksam için pastaneden ekmek alıyor ve evlerinin yolunu tutuyorlardı.Hava artık kararmış ve sokaklar boşalmıştı.Hanci hala oturmuş o arabayı bekliyordu. Jeneffer tedirgindi.Ama Hançi asla korkmuyordu.Uzaktan bir rap müziği eşliğinde bir araç sesi duyuldu. Bunlar onlardı.Arabadan inerken tüm sokağa müzik hakimdi.İçeride bomba patlasa dahi hic kimse duymazdı.Çete reisleri Hançiye seni görmek pek hoşuma gitmedi dostum diye seslendi.Hançide benimde diye yanıt verdi fakat kafasını hic çevirmedi. Liderleri ters ters bakarak ve boyun hareketi kıtlatır gibi yaparak içeri girdi.Jenefferin olduğu tezgahın üzerine bir silah bırakarak el hareketi ile para para dedi.Jeneffer bir yandan Hanciye bakıyor bir yandan da paraları sayıyordu. Hanci yerinden kalktı ve içeri doğru ilerledi. Gayet ciddi ve sinirliydi.Liderleri Jenefferin elindeki parayı aldı ve jenefferi taciz etmeye başladı. Tam o anda Hançi rahat bırak o kadını diye seslendi.
