Filizlendi güneş görmeden umutlarım.
Zemheride döküldü, narin çiçeklerim.
Yaprak oynamazken kırıldı dallarım.
Hayalimdi şafağa bakan kayısı çiçekleri.Bereketli topraklarda hasat vermez oldum.
Fırat kenarında susuzluktan kurutuldum.
Beklemezken çıktı aheng-i tomurcuklarım. Hayalimdi şafağa bakan kayısı çiçekleri.Zincir ağırlaştı zayıf bileklerimin üstünde.
Çalındı sevgim, yolsuzluk dolu ceketlerin ardında
Hakkım olmayanı istemedim ahirden.
Hayalimdi şafağa bakan kayısı çiçekleri.Bilinmezdim, bilindim ücra-i mekanda.
Çehreme kör olan gözler açıldı hayrana.
Mutluluk dediğin deri cüzdanlarda saklı.
Hayalimdi şafağa bakan kayısı çiçekleriTutulsa elimden çoğalır mısralarım.
Kırılsa kalemim, kömürle yazılır meçhulüm.
Dert etmem ,ziyan olan sevgime.
Hayalimdi şafağa bakan kayısı çiçekleri.Ögüm dert çekeni derdiyle bilendi.
Atam varı , yoğu hakkıyla bilendi.
Kıymet dediğin gardaştan öteye gidendi.
Hayalimdi şafağa bakan kayısı çiçekleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GARİP İNSAN
PoetryDağların sert kayalarından akan bir kolu fırat diğer kolu kayısı çiçekleriyle süslenmiş bir beşerin eserleriyle karşınızdayım. Büyük ve yalnız bırakılmış metropollerden kaçışın , toprağın insan yüreğinde kavruluşunu bire bir hissedeceğiniz, zamanın...