「 bishop briggs, dark side
massive attack, teardrop 」Boğazımdaki kuruluk hissi beni uykumdan uyandıracak kadar rahatsız bir hâl aldığında gecenin bir vakti uykumun aralanmasından nefret ederek yutkunmaya çalıştım. Belki yutkunup durursam nemlenir diye düşündüm, birkaç sefer denedim ancak kesmiyordu. Nefes aldıkça damak arkamdaki soğuk havayı hissediyordum ve daha fazla dayanamadım.
Bacaklarımın arasına girmiş, kısa tüylerini hissettiğim sıcak ten, sert baldır ile önce gözlerimi araladım. Bu gece uyumadan önce yorucu bir yemek, yemek sonrası ise partiye gitmiş, gece yarısı olmadan ben kafayı bularak eve dönmek istemiştim, böylelikle gelmiştik. Bu yüzden iki yanımda yatan -bir tanesinden hafif yüksek nefes sesleri gelirken- bedenlerden kurtulmayı amaçlayarak üzerimdeki örtüyü aşağıya doğru kaydırdım ve bacaklarımı teker teker örtü üzerine çıkardım. Karanlık odada görüşüm sağlamken bundan faydalanarak önce sağıma baktım. Yüzü yastığa gömülü, başı bana doğru çevrilmişken, açık renkli olduğunu camdan giren dışarının ışığı sayesinde fark ettiğim saçları yastığına dağılmış, hafif aralık ağzı ile elleri yastık altında yatan Vincent derin bir uykudaydı. Çıplak omuzları benim örtüyü itmem ile açılmışken ara ara koyuluklar ile dövmelerini seçebiliyordum. Eğilerek dudaklarımı yumuşak bir şekilde bastırmış, ardından ise mesanemi uyaran çişim ve boğazımdaki hırıltı ile yataktan acele bir şekilde kalkmaya çalışmıştım. Dört bacağı geçmek zor olmuştu ancak Vincent tek bacağını yukarı kaldırdığı için rahatça kalçam üzerinde kaydım ve indim. Üzerimdeki gömlek ve altımdaki iç çamaşırım bedenime yapışmışken önce banyoya gitmeyi tercih ettim. Odanın içinde bulunan geniş banyoya girdiğimde ışıkları açarak burnumu çektim. Oda leş gibi alkol kokuyordu, banyoya girdiğimde aldığım vanilya kokusu bunu ben istemeden fark etmemi sağlamıştı. Ayrıca mesanem ayağa kalktığım için daha sıkışık bir hâl alırken bunu es geçerek sadece dişlerimi leş gibi kokudan arınmak isteyerek fırçalamaya başladım.
Ellerimi yıkayıp ağzımı Valentina'nın sık sık kullandığı ancak Vincent'ın ağzını yaktığından dolayı kullanmak istemediği naneli, mentollu ağız gargarası ile çalkaladım. Ah, ağzım ferahlamış gibiydi ancak aynadaki bedenim bir karmaşadan çıkmış gibi duruyordu. Göz altlarımda akmış göz kaleminin rahatsız eden gri silinmiş izleri, dudak kenarıma doğru kaymış ve o kadar öpüşmeye rağmen bazı dudak çatlaklarım arasında kalmış ruj izlerim bir yana ense kısmım sarı, diğer yerlerimin siyah olduğu saçlarım ise birbirine girmişti. Ancak ellerim ile birkaç kere arkaya tarayarak pek de düzelttim diyemeyeceğim şekilde toparladım. Boğazım daha çok acımaya başlamıştı.
Yatak odası kapısını açtığımda arkamdan bir mırıltı geldi ancak hareket ettiği için sesini yataktan dolayı anlayamadım ve omuz silkerek çıplak ayaklarım zemini döverken geniş katın ahşap parkelerini aşarak eve aydınlık sağlaması için merdiven yanındaki ışık düğmelerine bastım. Açık plan salon aydınlandığında hızla merdivenleri indim ve kendime mutfaktan bir bardak su doldurarak orada içtim. Yukarıya çıkmadan önce bardağı tekrar doldurdum ve ışıkları kapatarak geldiğim yönde tekrar ilerledim.
Kapıyı kapatarak bardağı elimle varlığını seçtiğim komodin üzerine koyarak yumuşak yatak örtüsüne sürtünen dizim ile tekrar yatağa tırmandım. Uykum gitmişti ve boğazım beni rahatsız etmeyi kesmişti. Soluma dönerek ellerinden teki başının üzerinde, diğeri ise örtü içinde duran Valentina ile elimi göğsüne koyarak onun da çıplak tenini hissettim ve gözlerim karanlığa iyice alışırken Valentina'nın sıcak göğsüne öpücük bıraktım. Dudağıma değen ince zincir ile haçlı ucuna doğru kaydım ve benim dinim onlarken onlarınkinin ben olmayışı hoşuma gitmeyerek burun kıvırdım ve elimi örtü içerisine ilerlettim. Onların dini ben olmasam bile benim için yaşadıklarını bilerek şımarık bir hareket ile elimi eşofmanının lastiklerini geçerek iç çamaşırı üzerinden sönük penisini avcuma aldım. Böyle uyuyan iki yakışıklı adamın arasında asla sönük bir penisle kalamazdım. Dolgun göğüsleri ve şekilli karınları benim için afrodizyak gibiydi, içimi karıncalandıyordu. Dudaklarım gerilirken kalın aleti canlandırmak için birkaç defa kuru bir şekilde kumaş üzerinden okşadım. Uyanır sandığım Valentina hâlâ derin bir hâlde uyurken bu durum hoşuma gitti diyemezdim. Onlar uyurken onları birer oyuncak gibi kullanmak deli gibi hoşuma giderdi ancak kendi hareketlerim onların içime bıraktıkları darbeler ve gözlerinin bile yemeye yeteceği vücudumdaki izlerin tadına varmak varken uyumalarını istemezdim. Bu yüzden iç çamaşırı içine elimi sokarak beni biraz daha kendine gelmiş aleti ile selamlarken onu dışarıya çektim ve üzerimizdeki örtüyü aşağıya doğru indirerek Vincent'ı da beraberinde kıvama getirmek için geriye doğru yattım ancak onun ters dönmüş bedeni beni istemeden sinir ederken biraz ayağım ile onu rahatsız ettim, burnundan nefes vererek sırtüstü yatmaya geçerken gülerek dudaklarımı ısırdım. Pekâlâ oğlanlarım, işlerinizin başına geçme vakti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
all for us. | taevkook
FanfictionDudaklarımı aynaya ittiklerinde arsızca kendimle öpüştüm.