*3* Kuzey

4.3K 252 15
                                    

Selam, yapacağım bir duyuru yok Sanırım. Ya da var. Vote vermeyi unutmayın. Bu kadar.  Hadi Osman gidelim.
Bölüm şarkısı; The Vamps Wild Heart

* İYİ OKUMALAR *

Maya'nın bakış açısı;

Gerizekalı Ilgın düşecek şimdi. Te Allam ya. "Lan mal düşeceksin şimdi.!"dediysemde beni takmadı. O hep böyle zaten hep kafasının dikine gider. Kimseyi dinlemez, kendi kendine yol çizen bir tip.

Dikkatimi Ilgın'a verdiğimde elini iyice suya sokmuştu. Bunu yapmayı hep sevmiştir o çünkü, annesininde en çok sevdiği şey buymuş. Elini iyice dibe doğru sokunca sinirlenmeye başladım. Tam yanına gitmek için kalktığımda, birden göle düştüğünü gördüm. O an sanki başımdan aşağı kaynar sular döküldü, nutkum tutuldu, dilim düğüm olmuştu.

"Yardım edin!!" diye bağırmaya başladım. Herkes birden ayaklandı. Hocalar bağırıyorlar, ama kimse atlamaya cesaret etmiyor. Gerizekalılar. Ilgın yüzme bilmiyor.

Yere oturdum ve sayıklamaya başladım.

"O yüzme bilmiyor, o yüzme bilmiyor."

O an kayık sallanmaya başladı. Kafamı kaldırdığımda birisi kayığın kenarlarına çıkmış tişörtünü çıkarıp atladığını gördüm. Sevinçle ayağı kalktım. Ilgın kurtulacak.

Ilgın'ın bakış açısı;

Gözlerimi birdaha açmamak üzere kapattığımda, annem ve babamın yanına gideceğim için heyecanlandım. O an belimden kavranıp suyun üzerine çıkarıldığımda, boğuk ve derin derin nefes aldım. Gözlerimi açtığımda bir çift kahverengi gözlerle karşılaştım. Bu o çocuktu. Okulda gördüğüm çocuk, telefonumu bulan çocuktu. Aptal, beni kurtarmıştı. Oysa ben annem ve babamın yanına gitmek istiyordum. Ona gelişigüzel bir tokat savurdum. Kafasını tekrar bana çevirdiğinde yanağı kızarmıştı. Hak etti ama, kurtarmıyacaktı beni anne babama kavuşacaktım.

"Napıyosun ya?" bağırmaya başladı.

Dalgaya alarak "İyiyim sen napıyon?." dedim.

Tam ağzını açıp bişey söyleyecekti ki canım arkadaşım Maya beni bu durumdan kurtardı. Ama yinede iğrenç bir küfür mırıldandığını duydum. Eminim ki duymak istemezsiniz...

Kayığın üzerine çıktım. Tabi arkamdan o da geldi. Lan daha çocuğun adını bile bilmiyorum çocuk,çocuk diyorum. Mal mıyım neyim töbest.Boş bir yer bulup oturdum. O da yanıma oturdu. Lan kıçım dondu soğuktan üstüne üstelik birde suya düşünce halim pert. Yerden bir tişört alıp bana uzattı.

"Al istersen, üşüme." Lan ben olsam bana tokat attı diye yerden yere vururdum çocuk gelmiş üşümiyim diye napıyor. Canım ya. Ne diyom lan.

Tişörtü alıp kafamdan aşağı geçirdim. Aman ne fayda etti bilemezsiniz. Battaniye gibi tişört maşallah(!). Maya'da oturmuş diğer yanıma ahtapot gibi sarılmış ağlıyor. Mal ya düşen benim benim ağlamam gerekirken bu mal ağlıyor.

Kayıklar direk kaldığımız yerlere doğru sürüklenirken bende etrafı izliyordum. En sonunda geldiğimizde uçarak kayıktan çıkıp hocaların yaktığı ateşin yanına gittim. Maya'da bana ince bir battaniye getirdi. Kundak bebekleri gibi sardı beni. "Sana yiyecek birşeyler alıp geliyorum. " dedi Vefalı arkadaşım benim. Biraz sonra o çocuk (bıktım amq şuna çocuk demekten) gelip karşıma oturdu. Şimdi ismini sormanın tam sırası.

"Şey ben teşekkür ederim. Adın ne?" şimdi 'sanane ' dese haklı çocuk yani.

"Kuzey. Adım Kuzey. Bana neden tokat attığını sorabilir miyim?" dedi sinirlice. Şimdi ben olsam kalkıp döverdim kendimi. Ne diycem "ay prdn kuznm atms .s ..ss" mı diycem.

"Şey ben... Ne biliyim bir anlık dalgınlığıma denk geldi. Özür dilerim." dedim masumca.

"İyi öyle olsun birdaha olursa işin altından kolay sıyrılamazsın." tam ayağı kalkmış gitmeye yeltenirken tekrar bana döndü. "Ha unutmadan tişörtümü alırım bi ara."

Allam, ya sen nesin öyle mimiklerini yerim lan. Neyse uslu görl oluyoruz. Abicikler bu olayı duyarsa sıçtım o ayrı konu zaten. Allam bu mal kuluna yardım et.

Oturduğum yerden kalkıp çadırımın yanına gittiğimde Maya ortalıklarda yoktu. Hanımefendi güya bana yiyecek birşeyler hatırlayacaktı. Poklu Maya.

Bende üstümdeki battaniyeyi yere fırlattım. Çadırın köşesindeki odunun üzerine oturdum. Neden böyleydi herşey. Annem ve babam neden yoklar. Neden bende diğerleri gibi sabah kalkınca annemin hazırladığı o enfes kahvaltıyı oturup yemiyorum. Neden okula gitmeden önce babamdan harçlık alamıyorum. Annem beni kapıdan yolculamadan önce yanaklarıma öpücük kondurmuyor.

Onun yerine sabah Yiğit beni ıslatarak uyandırıyor. Sabah sabah pizza yiyoruz. Beni resmen kapıdan götüme tekme atarak yolculuyorlar. Ama yinede değerimi bilen abilerim var. Beni hiç bir zaman ağlatmadılar. Tabi kavga ettiğimiz zamanlar hariç, kafamı gözümü patlatıyorlar.

Ben 10 yaşındayken Antalyada otururken yan evde yangın çıkmış. Tabi baya büyükmüş bizim evede sıçramış. Ev tutuşmaya başlamış. Bende okuldaymışım. Abimler falanda zaten hepimizin arasında 1 yaş var. Onlar da okulda. Okul çıkışı eve gittiğimde bizim ev simsiyah olmuştu görünmüyordu. Herkes ağlıyordu bağırıp çağırıyorlardı. İlk önce bir anlam veremedim. Kuzenim yanıma gelip halamın çağırdığını söyledi. Halamın yanına gittiğimde beni dizlerine yatırdı. Saçlarımı okşamaya başladı. " Ilgıncığım bir müddet abilerin ve sen bizde kalacaksınız tamam mı canım?" diye ağlayarak sormuştu. Hiç unutmam o günü. Kafamı dizinden kaldırıp "Annem ve babam izin vermez ki onlara sormam lazım ?" demiştim. Kafasını olumsuz anlamda sallayıp "Onların zaten haberleri var. Birkaç günlüğüne yurtdışında çıktılar. " dedi ama. 'gelecekler ' demedi. 'Ailen öldü ' demedi.' Onları bir daha göremeyeceksin ' demedi.

O günden sonra abilerimle beraber halamlarda kaldık. Ben 13 yaşına kadar bizi o evde tuttular. Bütün ihtiyaçlarımızı karşıladılar eniştemle. Yağız 14 yaşında sigara içmeye başlayınca halam çok kızdı. Yağız'da evden çekip gitti. Gidiş o gidişti. Heryerde aramıştık ama bulamamıştık. Kaan üniversiteyi kazanınca Istanbul'a yerleştik 3 kardeş. Orda geçinmeye çalıştık. Ben de orada bir liseye yazıldım ve okuluma devam ettim. Hala annem ve babamın yokluğuna hasret kalsamda artık eskisi kadar az üzülmüyorum. Üzüntüm her gün geçtikçe daha artıyor. Çünkü artık neyin ne olduğunu anlıyorum. Halamıda unutmadım. Her yaz ziyarete gidiyoruz.

Şuan onyedi yaşındayım. Dört ay sonra onsekizime gireceğim. Ve ben yedi yıldır anne ve babamı göremiyorum.

İleride Maya'yı görünce ayağa kalktım.

"Kanka seninki bir çocuğu dövüyormuş."

"Benimki kim lan?"

3 ABİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin