Gerçekler

292 11 2
                                    

Gördüklerim doğru olamazdı değil mi? Berkay bana bunu yapmadı. Yok, kesin  bunun bir açıklaması olması gerekti ama… Peki ya gördüklerim? Gördüklerim yanlış değildi. Berkay Azra’nın elini tutup Azra Berkay’ı öpmeye başladı. Berkay buna nasıl izin verdi. Be-beni aldatıyor mu? Peki ya onca yaşadığımız şeyler beni sevmesi bana değer vermesi bana o güzel sözleri etmesi yalan mıydı? Azra ya ne demeli o da benim en yakın arkadaşımdı. Esra’yı dinlemeliydim bu kıza bu kadar güvenmemeliydim.

 Bana böyle bir şeyi nasıl yaparlardı. Biri arkadaşım biri sevgilimdi. Ben rüyadaydım evet kesinlikle birazdan uyanıp telefonuma bakıp Berkay’ın bana her sabahki gibi telefona gülerek baktığım mesajını görecektim.

-" İyi misin canım" Dilara’nın demesiyle rüyada olmadığımı anlamıştım keşke bu bir rüya olsaydı keşke... Şuan ne konuşabiliyordum ne de hareket edebiliyordum. Boğazımda öyle bir yumru öyle bir acı vardı ki bu acı bana tanıdık geliyordu. Babamı kaybettiğimde de böyle hissetmiştim. O acı benim peşimi yıllarca bırakmamıştı zamanla azalıyordu ama gitmiyordu. Bir an içinde olsa bu acıyı Berkay hafifletiyordu. Peki ya Berkay’ın bana yaşattığı acıyı kim hafifletecekti. Ben artık bu kadar acıyı kaldıramam bacaklarım beni taşıyamayacak kadar zayıf olsalar da direndim benim bir cevaba ihtiyacım vardı aynı babamın öldüğünde aldığım cevap gibiydi. Kafamın içindeki bütün düşünceleri yok ederek Berkay’ın yanına gittim. Bedenim uyuşmaya başlamıştı aynı babamın öldüğündeki hissettiğim şeylerdi. Her adım attıkça hem babamın ölümünü hem de benim yaşadığım acıları sanki tekrar yaşıyordum. Tabi ki de ben gelene kadar ayaklanmışlardı. Berkay’ın suratı asıktı. Tam karşılarına geçtim ve dim dik durdum ben normalde güçlü bir kız değilim ama dışarıdan çok soğuk gözüküyormuşum. Yaşadığım acılar bana soğukkanlı olmamı öğretti. Derin bir nefes alarak söze girdim:

-“ Berkay ne yaptın sen beni nasıl aldatırsın hem de Azra’ yla” Azra’ ya dönerek;

-“ Azra sen nasıl onu öpersin nasıl yapabildin sen onu ne kadar sevdiğimi bilmiyor musun? benim arkadaşımdın yazıklar olsun sana.” dedim ikisine de birden bağırarak. Berkay;

-“ Eylül bak yanlış anladın ben hala seni seviyorum sadece bir anda oldu.”

-“ Neyi yanlış anladım ya neyi kızın elini tuttun onun seni öpmesine izin verdin neresi yanlış anlaşılma bunun?”dedim Berkay’ a.

-“ Bak Eylül yanlış anladın be-ben sa-” korku ve şaşırmayı aynı anda Azra’nın yüzünde görebiliyordum.

-“ Neyi yanlış anladım sen ne sen? Onu sen nasıl öpersin?” dedim ve saçlarını elime doladım. Elimin altında çırpınıp bağırıyordu. Dilara’ da yanımıza gelmiş Berkay la birlikte Azra’dan beni ayırmaya çalışıyorlardı.

-“ Eylül bırak kızın saçını sonradan pişman olacaksın yanlış anladın diyorum dinle bir beni”

-“ Ben hiçbir şeyi yanlış anlamadım seni de dinlemiyorum” dedim ve Azra’yı yere fırlatırcasına attım. Azra’nın elinden düşen arabanın anahtarlarını aldım ve koşarak AVM’ den çıktım daha fazla dayanamazdım. Koray’ a ısrarlarımla bana araba sürmeyi öğretmişti. Ama hiç trafiğe çıkmamıştım hep arazilerde sürdürtmüştü Koray. Otoparka gittim hemen Azra’nın arabasını bularak bularak bindim. Kırmızı Renault Clio babası bu sene doğum gününde almıştı. Azra bir sene sınıfta kalmıştı. 18 yaşında ehliyeti vardı. Arabanın marşı çevirip gaza bastım ve hızla ilerleyerek otoparktan çıktım. Nereye gideceğimi bilmiyordum ama her kötü şeyler olduğunda üzüldüğümde babamın mezarına giderdim. Son çare oraya gideceğim tek güvendiğim kişi babamdı. O beni yarı yolda bırakmazdı.

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin