twenty eight

642 69 55
                                    





Büyükannenin elinden aldığı iki tabağı elindeki tepsiye yerleştirerek siparişi veren masaya doğru ilerledi Yeun. Dükkan biraz kalabalıktı bugün, Yuna ile birlikte büyükanneye yardım ediyorlardı. Changbin henüz okuldan gelmemişti.

"Changbin'in doğum günü geliyor, ne yapalım sence?"

Yuna'ya döndü Yeun.

"Ah, Ağustostaydı değil mi, kaçındaydı?"

"11. Genelde hepberaber kutlarız bu sefer de farklı bir şey yapmamıza gerek yok bence değil mi?"

"Bilmem ki, daha önce doğum gününü kutlamadım hiç."

Kafasını salladı Yuna.

"Aynı yaparız ya. Birisi akşama kadar oyalar, o sırada biz de burada hazırlık yaparız."

Kafasını salladı Yeun.

"Ben akşama kadar oyalarım."

Gülüp Yeun'un omuzuna hafifçe vurdu Yuna.

"Tabiki sen oyalayacaksın, ben mi oyalayacaktım sen varken?"

Yeun Yuna'nın ima ettiği şeyi anladığında gözlerini devirip o da Yuna'nın omuzuna hafifçe vurdu. Bu sıralar herkes aynı imaları yapıyordu zaten.

Elindeki boş tabakları bırakmak için mutfağa ilerledi. Changbin'in doğum gününü özel olarak kutlamak istediği doğruydu. Sonuçta onun için bir sürü şey yapmıştı ve Yeun bunun için teşekkür etmek istiyordu elbette.

"Yeun-ah!"

Büyükannenin kendisine seslendiğini duyunca buzdolabının oradaki büyükannenin yanına gitti Yeun.

"Efendim büyükanne?"

"Soğanlarımız bitmek üzere, bugünlük marketten alabilir misin?"

Kafasını sallayıp hemen üzerindeki önlüğü çıkardı Yeun.

"Tamam şimdi gidip alırım."

Hızlı adımlarla dükkandan çıkıp markete ilerledi. Dükkan bugün normalden kalabalıktı bu yüzden büyükanne her zaman kapattıkları saate dükkanı kapatmamış, birkaç saat daha açık bırakacağını söylemişti.

Markete girip yeteri kadar soğan aldı Yeun ve hemen ödemesini yapıp yine hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Kafasını sağ tarafa çevirdiğinde o tarafa doğru gelen Changbin'i görünce gülümseyip elini salladı. Changbin Yeun'un yanına gelene kadar Yeun'u fark etmemişti bile.

"Ya, kör müsün bir saattir el sallıyorum."

Yeun'un sesini duyunca şaşırıp refleks olarak yerde olan hakışlarını Yeun'un yüzüne çıkardı Changbin. Yeun Changbin'in yüzünü tam olarak gördüğünde inanamayarak Changbin'e biraz daha yaklaştı.

"Kavga mı ettin?"

Yeun farkında olmadan ellerini Changbin'in yüzünde hafifçe gezdirirken bir süre Yeun'u izledi Changbin. Yeun da kendine gelip ilk önce ellerini hızlıca geri çekti, sonra da gözlerini kaçırdı.

"Oldu işte bir şeyler. Hadi dükkana gidelim."

Yürümeye başlayan Changbin'e yetişmek için biraz koştu Yeun ve Changbin'in önünde durdu.

"Salak mısın kadının yüreğine mi insin?"

Bir süre bekledi Changbin. Haklıydı yani şimdi, büyükannesi onu böyle görünce muhtemelen endişelenecekti. Yüzünde çok da bir şey yoktu aslında. Gözünün biraz altında bir çizik ve dudağının kenarında da bir yara vardı. Kavga ettiği tahmin edilebilirdi ama başka bir şey olduğunu söylese de herkes inanırdı.

[3]Thank U//Seo ChangbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin