1

448 64 39
                                    

Joohyun bir kadeh doldurduğu kırmızı şarabı kadehin içinde döndürüp duruyordu. En sonunda bir yudum alıp masanın üstüne bıraktı şarabı. Ayağa kalkıp duvara asılı olan kırık ayna da kendime baktı. Kırık ayna da kendini görürken derin bir nefes aldı.

Aynayı birkaç saat önce beyaz bir melek biblosu - onu aylar önce sevgilisi Jennie ile çıktıkları bir piknik sonrası hatıra kalması için alınmış bir bibloydu - ile kırmıştı. Biblonun parçaları da yere yayılmıştı.

Yere eğilip biblonun parçalarını almış çöpe atmaya başladı. Kırık aynalara pek dikkat etmemişti. Eli biraz - derin değil - kesilmişti. Masanın üstündeki peçeteyi alıp eline bastırdı. Kanama hafifleyince üflemişti, acısı durmuş gibiydi.

Derin bir nefes aldıktan sonra yatak odasına gitmişti. Yatağın yanındaki komidinin üstündeki çerçeveli bir resim fark etmişti. Derin bir nefes alıp sakin kalmayı denedi. Pek mümkün değildi aslında bu. Hızlıca çerçevenin içinde fotoğrafı aldı.

Fotoğraf Jennie ve kendisine aitti.

Yırttı resmi, hiç acımadan. Kendisinin olduğu kısmı boşverip yere düşmesine izin verdi. Jennie'nin olduğu kısmı ise alıp az önce oturdu odaya geçti. Yerdeki cam kırıklarını ayağı ile kenara alıp oturdu bordo renkli olan koltuğuna.

Jennie'nin fotoğrafına uzun uzun baktı. Sekiz senesini verdiği kadından nefret ediyordu şuan da.

Tek kelime ile nefret.

Kapının arkasında kullanmadığı eski dart tahtasını görmüştü. Jennie'nin fotoğrafını oraya sabitlemişti. Çelik uçlu olan dart oklarını alıp Jennie'nin fotoğrafına atmaya başlamıştı. Birkaç kere üst üste ıskalayınca sinirlenip elindekileri birden yere attı.

Sinirlenmekten nefret ediyordu. Ağlamaktan nefret ettiği kadar, güçlü olması gerekti. Güçlü davranacaktı.

İntikam alacaktı.

Masanın üstündeki duran şarabın yanındaki telefonunu alıp rehberi açtı. Sevgilim diye kayıtlı olan kişiye bastı ve Jennie'ye mesaj attı.

"Akşam yemeğe bekliyorum seni..."

sweet but pyscho ᝰ jennie + irene ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin