12

360 48 14
                                    

Jimin

Dün yaşanan olaylardan sonra evi terk etmiştim. Dedemden kalan yüklü miras sayesinde artık özgürdüm. Şimdi ise tren camına kafamı yaslamış düşünüyordum.

"Acaba Jeongguk beni sevseydi ne olurdu?"

Aklıma gelen soru ile gözlerim dolmaya başlamıştı. Tanrım. Herşey neden bu kadar zordu? Burnumu çekip akan gözyaşlarımı sildim.

16 yılımı verdiğim adamın bana herkes gibisin demesi kadar yakmıyordu hiçbir şey canımı. Hiçbir fiziksel yara onun acıttığı kadar acıtmıyordu canımı. 

Göğüs kafesime giren ağrıyla dudaklarımdan bir acı inilti firar etti. O kadar şiddetliydi ki ağlayamıyordum bile.

"Ağlamama izin vermeyecek kadar şiddetli bir ağrı..."

Trende bana ayrılan yerin kapısını açtım. Son gücümle yanımda olan kapıyı tıklatmadan açtım.

"Y-yardım et"

Kelimeler ağzımdan acıyla firar ederken koştu yanıma tanımadığım çocuk. Göğsümü baskılayan ellerimi kenara ittirip tshirtümün eteklerini havaya kaldırdı. Ardından yatağa uzanmamı sağlayıp göğüs kafesime masaj yapmaya başladı.

Ağrı yavaş yavaş hafiflerken ne kadar aciz olduğum geldi aklıma. Gözyaşlarım daha fazla gözlerimde duramayıp yanaklarımı ıslatmaya başladı.

"Sadece yanımda olsaydı o bile yeterdi bana. Ama yoktu"

Göğsüme masaj yapmaya devam eden yabancıya kaydı gözlerim. Çok sakin fakat aynı zamanda çok paniklemiş gibiydi. Fısıldadım.

"Teşekkür ederim"

Gözleri benimkilerle buluştuğunda gülümsedi.

"Daha iyi misin?"

Başımı salladım. Tshirtümü düzelttikten sonra yattığım yerden doğrulmama yardımcı oldu.

"Ne yaşadın, seni bu hale ne getirdi inan bilmiyorum ama hala ayakta kalmaya mücadele etmen bike senin ne kadar güçlü olduğunu gösterir"

Trenin aniden durmasıyla üzerine doğru kaymıştım. Belimden yakalayıp düşmemi engelledi.

"Tuttum seni"

Söylediği iki kelime bile bana Jeongguk'u hatırlatırken burukça tebessüm ettim.

"Düşersen bana doğru düş. Seni her zaman tutacağım."

Yavaşça belimi sıkıca tutan bedenden ayrılıp samimi bir gülümseme kondurdum suratıma.

"Tekrardan teşekkür ederim."

Ona ait olan odadan ayrılmak için kapıya dönerken bileğimden yakaladı beni.

"Konuşmalıyız, az önce olan rahatsızlığın için"

Bedenimi tamamen ona döndürürken saçlarını karıştırdı.

"Ben Eos, bu dakikadan itibaren arkadaşın ve kişisel psikoloğun"






Eos benim için o kadar özel biri ki ondan, burada psikolog olarak bahsetmek beni birazcık rahatsız etti. Fakat kurguya bir psikolog Jimin'e de bir arkadaş gerekiyordu. 

Umarım hayatınızda Eos gibi biri olur ve gerçekten değerli olduğunuzu hissedersiniz.

Hepinizi seviyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere

Kriz | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin