13

413 50 26
                                    

Eos'u yanında oturuyordum. Bana anlatmam için baskı yapmıyordu. Bana saygı duyması bile kendimi değerli hissettiriyordu. Derince nefes alıp kafamı yukarıya kaldırdım. Diğer odaların aksine bu odanın tavanı tamamen camdı. Parlak yıldızlar kendini belli ederken bir dilek tuttum.

"Umarım beni çok özlersin Jeongguk"

Yıldızın kaymasıyla gülümsedim. Kim bilir belki de gerçekten özlerdi beni.

"Jeongguk'un ona attığı tüm mesajlardan habersiz"

Bakışlarım Eos ile buluşunca gülümsedi bana. Onu tanımıyordum, beni tanımıyordu. Bu yüzden anlatmaya karar verdim. En kötü ne olabilirdi ki?

"16 yıl boyunca sevdiğim adamla paylaştım hayatımı. O benim için çok özeldi. Beraber büyüdük, beraber keşfettik, beraber deneyimledik çoğu şeyi."

Derin bir nefes aldım.

"Sonra bir çocuk girdi hayatına. Onunla takılmaya başladı hep. Bir süre sonra da sevgili oldular."

Buruk bir tebessümle Eos'a baktım. Kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu. Ama kızgın gibi değildi. Sanki anlamaya çalışıyormuş gibiydi. Devam ettim konuşmama.

"Çok güzel sevdim onu. Tüm masumluğuyla işledim ben onu kalbime. Ama o bana gelip herkes gibisin dedi."

Dolan gözlerimi silip boğazımı temizledim.

"Ben onun hakkında herşeyi bilirken o alerjim olan fındığı bile aklında tutamıyor. Ne kadar acınasıyım değil mi?"

Konuşmak için ağzını açtığında elimi havaya kaldırdım. Konuşmamalıydı şuan. Çünkü ben susarsam bir daha konuşmazdım.

"Ben o tıkanıyor diye parfüm kullanmıyorum. Geçtim parfüm kullanmayı kıyafetlerim bile özel deterjanlarla yıkanıyor. Ben bu kadar dikkat ederken sevgilisi onın evine parfüm banyosu yapıp geliyor."

Sıkıntıyla nefes verdim.

"Ve onun tek yaptığı odasına siktiğimin hava temizleyicisini almak"

Kafamı eğip sustum bir süre. Başım ağrımaya başlamıştı.

"Bana derdiki hep düşersen eğer seni tutarım. Yorulursan eğer yaslanırsın arkana orada senin için olurum. Peki neden en fazla o canımı yaktı Eos?"

Yanımdaki boşluğa Eos'un oturmasıyla kafamı tekrardan gökyüze çevirdim.

"Ben normal bir insan değilim. Çok utangaçım. Aile sorunları yüzünden zaten iyi değilim. Konuşunca dinlenilmeyen o çocuğum ben. Sınıfta hiçbir aktiviteye davet edilmeyen o kızım ben. Yada herkese yardımcı olduğu halde çıkarlar uğruna kullanılan o çocuğum ben."

Bedenime sarılan kollar ile kendimi daha da kötü hissetmiştim. Sahi bir insana sarılmayalı ne kadar uzun zaman oluyordu?

Sırtımı sıvazlarken konuştu.

"Jimin sen çok güzel bir çocuksun. Çok güzel seviyorsun. Çok güzel değer veriyorsun. Kalbinin güzelliği heryerine yansımış. Ve inan bana geçecek. Başkalarının açtığı yaraları bir başkası kapatamaz. Canın çok yanar evet. Ama bir süre sonra onlarla yaşamayı öğrenirsin."

Bedenimden hafifçe ayrılıp gözyaşlarımı sildi. Ardından tekrar sarıldı bana.

"Biliyor musun bir inanışa göre; bir insan çok acı çekiyorsa bu Tanrı'nın onu test etme şekliymiş. Çünkü bilirmiş aslında onun ne kadar güçlü olduğunu. Sadece bu gücü, o kişinin de fark etmesini istermiş. Sen çok güçlüsün Jimin. Belki de Tanrı sana ne kadar güçlü olduğunu hatırlatmak istiyordur hmm?"

Hala ona sarılırken fısıldadım.

"Teşekkür ederim"

Saçlarımı severken mırıldandı.

"Bir şey yapmadım ki güzelim"

Ağlamanın verdiği o yorgunlukla gözlerim kapanırken sadece minik fısıltılar duyuyordum.

"İyi olacaksın Jimin."





♡ Yukarıda bahsettiğim inanışı totomdan salladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 29, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kriz | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin