Uzun zamandır aklımda olan ve yazıya dökmek istediğim kurguma hoşgeldin!
Teşekkür;
Beni destekleyen ve her türlü ilgi-meraklarını eksik etmeyen aureoluss'a ve Solis-Nigreos'a teşekkürler.Her türlü ilham kaynağım olan Tarih Öğretmenimiz Simay Şengök'e teşekkürler.
Sürekli kurgu üretip beni delirtmek üzere olan hayal gücüme teşekkürler.
Gece mutfaktan odama ışık hızında koşmama sebep olan garip efsaneleriyle ünlü Japon amcalarıma/teyzelerime teşekkürler.
Eh, başlayalım o zaman.
🥢14. Yüzyılların başı
Yer: Japonya/KyotoHer yeri sakura (kiraz) ağaçlarıyla bezeli, bugün bile ihtişamını koruyan ve Avrupa'dan en çok turist alan Japonya bölgesi ünvanına sahip bir dağ; Kyoto Dağı.
Ve bulunduğu yerin coğrafik özellikleriyle orantılı şekilde sakura ağaçlarının sardığı, türlü hikâyelere ve kitaplara konu olan, bazen kabuslarınıza ev sahipliği yapan, bazen de hayallerinizi süsleyen ihtişamlı, asil görünümlü ve bir o kadar da korkunç olan bir kale; White Heron, yerlilerin deyişiyle Himeji Kalesi.
🥢
Bundan yaklaşık sekiz yüz yıl öncesinde, Japonya'da şiddeti bilinmeyen fakat uzmanların tahminiyle 10,9-11,6 derece arası olan bir deprem yaşanmıştı. O depremden kurtulan on iki kale mevcuttu, onlardan birisi ise Himeji Kalesi'ydi.
Cho-eun, rivayete göre o zamanlarda en ünlü ve asil samuraylardan biriydi. Fakat kendisi bir savaşta öldükten sonra doğan kızı Okiku, babası kadar şanslı değildi. Kendisi bir köle olarak yetiştirilmişti ve XIV. Yüzyıllarda yaşayan biri iseniz, köle olarak doğduysanız ömrünüzün sonuna kadar bunu yaşamak zorundaydınız. Fakat Okiku, kölelikten hizmetçiliğe yükseltilmişti. (Sanki çok fark var aralarında :D) Samuray Aoyama'nın hizmetçiliğini yapıyordu ve bir süre sonra savaş ganimetleri olan "altın tabakları" korumak için görevlendirildi. Bunlar her biri yakut değerinde tabaklardı.
Aoyama, Okiku'dan hoşlanmaya başlamıştı ama Okiku inatçıydı. Asla sevmediği biriyle evlenmeyecekti. Aoyama ise Okiku'ya saplantı derecesinde aşıktı.
Okiku, bir gün yine her gün olduğu gibi altın tabakları kontrol etmeye gitti. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10. Tabaklar yerli yerindeydi. Aoyama, karısından ayrılmak pahasına Okiku'yla birlikte olabileceğini söylemişti ve Okiku her zamanki gibi reddetmişti.
Ve ertesi gün, Okiku kral tarafından çağırıldı. Sebebi ise, altın tabakların eksik olmasıydı...
Aoyama tabaklardan birini alıp odasına saklamıştı.
Okiku ise, bunun bedelini ödetecekti. Kral tarafından, tabakları kaybetmesinin cezası olarak öldürülmüş olsa bile...
🥢
Okiku'yu, Amerikan filmlerinde bildiğimiz adıyla Samara'yı tanıdığımıza göre, Sin-ui ile muhteşem bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
Bence hazırsınız :D
Kendi sorduğu soruya kendi cevap veren müQemmel yazarınız Lil MöQemmeloğlu'yu alkışlayın lütfen..
👏🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
White Heron Castle
Historical FictionWhite Heron, yerlilerin deyişiyle Himeji Kalesi... 14. yüzyılların başı olarak bilinen ve Japonlar için karanlık çağ kabul edilen korkunç bir dönem. Ve tahmin edilebileceği gibi, korkunç bir gizem. ~ "Artık beni tanıyorsun, hayatta kalmana izin vere...