Bölüm 1~ Tanışma :)

383 2 2
                                    

~Hazal Yıldız

Her zamanki gibi yine derse geç kalmıştım, aslında bu benim pek de umrumda değildi..

Yavaş yavaş okula doğru yürümeye devam ettim, pazartesi günlerini ve matematik derslerini hiç sevmezdim, hele bir de o gün yeni öğretmen gelecekse hiç çekilmezdi..
Evet yine bir pazartesi günüydü, ilk ders matematikti ve tabiki de yeni öğretmen gelecekti, ne kadar geç girsem o kadar iyiydi benim için.

Okula gelmiştim, zil çaldığı için kapıyı kapatmışlardı, nöbetçi olan yakışıklı çocuğa zorla kapıyı açtırıp içeriye girdim.
Bu çocuğu ilk defa görüyordum. Yeni geldi sanırım diye düşündüm.

Yavaş yavaş kantine gittim, bi kahve alıp okul kütüphanesine gidip, ilk dersi orda geçirecektim..

Sade kahvemi alıp, kütüphaneye doğru ilerledim. Masanın birine eşyalarımı bırakıp, kitaplara bakmaya başladım.
Gözüme çarpan ilk kitabı alıp, masaya geçtim.
Okuyacagimdan değil, dün gece sabaha kadar hic uyumamıştım, kafamı bi şeylerle meşgul etmem gerekiyordu,
Rasgele bi sayfa açıp okumaya başladım.

Tenefüs ziline 5 dakika vardı.. Kahve'm soğumuştu, yine içmeyi unutmuştum. Kalkıp kitabı yerine bıraktım ve kütüphaneden çıktım. Kahve kutusunu da çöpe atıp, sınıfa doğru merdivenleri çıktım..

Zil çalmış olması gerek ki, kapı acıktı, içeri girip ebru nun arkasındaki sıraya (yani en arka, sol) yerleştim.

Ebru hemen yanıma gelip, "gunaydıın" diyip, yanaklarımdan öptü.
"Günaydın" dedim.
Ebru, kanka yeni hoca geldi ve ilk dersi bizeydiii, gördün mü dedi.
Hayır pek vaktim olması, ilgilenmiyorum açıkçası dedim.
Ebru, neyse zaten matematik 2 ders ikinci ders görürsün afeti dedi.
Ders te ne yaptınız dedim.
Ebru, tanıştık yakışıklı hocaylaaaa kaçırdın dedi
Ah ne büyük kayıp dedim
Ona göz devirip, kafamı sıraya koydum. Başım çatlıyordu.

Birinin benim kolumdan dürtmesiyle sinirle kalkıp,
"Ne vaar be" diye bağırdım.
İçeri zili çalmıştı, herkes içerdeydi ve kahretsin tüm gözler benim üzerimdeydi.
Aferim Hazal avazın çıktığı kadar bağır kızım, sanki sesini kime duyuruyorsan.

Etrafa göz gezdirdim, hocanın koltuğunda biri vardı ama ben bu yakışıklı çocuğu tanıyordum.
Tamam da onun gözleri bana niye öyle bakıyo,
"Noluyoo" dedim yakışıklı çocuğa bakarken
Yakışıklı çocuk, bi şey olduğu yok sadece dersime 2. Ders katılıp onda da uyuyan kişiye bakıyorum dedi...

siktir.. bu yakışıklı çocuk hoca mıydi, oha ama çok gençti :D
(Hocalarımız hep yaşlı bizim aga)
"A-aa ben özür dilerim." dedim.

Hoca, peki yeni geldiğine göre seni taniyalim, biz 1. Ders tanıştık ama dedi.
Istemeyerek yerimden kalkıp, ben Hazal yıldız dedim.
Hoca, ben de Çağan tanistigimiza memnun oldum Hazal ama bir daha dersime geç kalma ve derste uyuma, oturabilirsin dedi.
Peki dedim sanki küfür diyo gibii, (şerefsizim.)

Göz devirerek ve iç sesime hak vererek yerime oturdum
Sanki sen demesen ben oturmayacaktım.
Oturdum yerime.

Soru çözüyorduk tahtada, yani onlar çözüyordu ben de hayatımın hiç bir alanında belki lazım olmayacak bilgileri deftere umursamazca yazıyordumm
Hocanın "bu soruyu da Hazal arkadaşımız yapsın." Dediğini duydum.
Amk hocası niye ben diye içimden sövüyordum.

Tabiki dr yapmayacaktım soruyu:d
En sonunda, ben yapmak ıstemiyorum dedim.
Hoca, senin sıran dedi.
Ben altta kalır mıyım,
Zorunda değilim dedim (alkışlayın ejsjsjsj)
Hoca bana ters bir bakış atıp başkasına çözdürdü soruyu

Ders hocanın zirvaliklari ile geçmişti, arada bana bakıyordu. O bana baktıkça ben de ona gözlerimi dikip meydan okurcasına bakıyordum.
Nedenini sormayın bilmiyorum..

Ders sonunda bitmişti.. şükür
Sonuçta matematik kim sever ki..
Sevmedigim için de eşit ağırlık seçmiştim ama haftada 6 ders mecbur görecektim.
~~

Sonunda dersler bitmişti, eve gidecektim. Sevmiyordum okulu. Hızlı hızlı çantamı toparlayıp dışarı çıktım.

Mal bi kızın arkamdan "Hazal" diye seslenmesi ile durdum, arkamı döndüm.

Bıkkınlıkla, efendim dedim.

Mal kız, Çağan hoca seni cağırmamı istedi dedi.
Neden ben aminakoyayim diyemedim.
Neden, dedim.
Mal kız, Bilmiyorum, 12/A da dedi.

Sıkıntıyla oflayıp, okula doğru yürüdüm.

12/A yukarı sınıftı
Yukarı çıktım, kapı kapalıydı.
Edepliliğim tuttu. Kapıyı çalıp cevabi beklemeden içeriye girdim. Edepliliğim bu kadar işte ne yapcan.
Hoca masada oturumuş bi şeylerle uğraşıyordu
Belli ki işi vardı, o zaman beni neden çağırmıştı.

Gözleri kapıya doğru döndü, o güzel yeşil gözleriyle bana baktı. Gerçi bakti demek pek uygun olmaz biz ona süzdü diyelim.
Altımda etek vardı ve direk bacaklarıma bakıyordu. Tamam etek kısa olabilirdi ama böyle de bakmazsın yahuu (medya)
Yutkundu..
Rahatsizca yerimden kıpırdanıp, efendim hocam beni çağırmışsınız dedim.

Yanima gelip tok sesiyle, Evet, dedi.
Neden peki öğrenebilir miyim dedim.
Bana neden bu kadar dikkatli bakıyordu ve neden bu kadar uzundu amk

Hoca, yanlış hatırlamıyorsam 1. Dersime girmedin, 2. Dersimde ise uyudun dedi.
Ee nolmus yani dedim. (Fazla yürek yiyor arkadaşımız)

Hoca, bunun bi cezası olması gerektiğini biliyor olman gerekti dediii.
Iç sesim, nerden bileyim aminakoyayim diyerek bana destek cıktı.

Ne cezasi hocam, dedim.
Hoca, şu dosyaları düzenlemen gibi dedi.

Ağzım açık baktım, ne ben kendi odamı bile düzenlemiyordum.
Yığınca kağıdı ne yapacaktım amk

En son "Hasiktir" dedigimi hatırlıyorum.


Evet pıtırcıklarım ilk bölümümle karşınızdayım. Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Volte ve yorum atmayı unutmayın.
Sizi çok seviyorum pıtırcıklarım..❤

2 güne bir yeni bölüm atmayı düşünüyorum. Öpüldünüz....

》》》

öğretmenim 😈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin