#1

83 44 9
                                    

(Yankı&Mirza)

Spor çantamı sırtlayıp spor salonunun yolunu tuttum. Saat sabahın yedisiydi, normalde cenk ve yavuz ' da benimle birlikte gelirdi ama bu sabah önemli bir işleri olduğunu söyleyip kaytarmışlardı.  Spor salonuna gelince tahsin abiyi gördüm. 'Hoşgeldin yankı oğlum' dedi başımla selam verip eşyalarımı bırakmaya gittim...
geçen iki saatin sonunda spor salonunda duşumu alıp okul kıyafetlerimi giydim. Yarım saat vardı ilk derse o yüzden tahsin abinin yanına gitmeye karar verdim. Belki biraz laflardık sabahtan beri olan bu değişik ruh halim kendine gelirdi.
Koridordan geçince tahsin abinin kapısının önünden bağırışma sesleri geldiğini duydum. Buda neydi birisi tahsin abiyi tehtit ediyordu. Birinin tahsin abiyi yakasından tutmasıyla daha fazla dayanamayarak içeriye daldım. 'Bırakın lan adamı!' Tahsin abi 'oğlum sen git ben hallediyordum.' Ah tahsin abi şu düştüğün durumlara bak 'hayır tahsin abi ne saçmalıyorsun sen! her kimseniz çekin gidin adamın asabını bozmayın daha fazla hadi koçum' adamlar birbirine sırıtırken yeşil gözlerle göz göze geldim anlayamadığım bir biçimde değişik bir havası vardı ortamın havasını iki saniyede bozabilirdi. 'Siktir git! Senin gibi bir ibneylede daha fazla uğraşmak istemiyorum' dedi. 'Ne ibnesi lan laflarına dikkat et hayvan herif! her ne sorununuz varsa adam gibi halledersiniz bu işler öyle yaşlı başlı adamı köşeye sıkıştırarak olmuyor aslanım" dedim. Ortam baya gerginleşmişti ama yeşil gözlerle göz göze gelince bir şeyler düşündüğünü anladım sonra adamlarına baş işareti yaparak çıkmalarını söyledi biraz durup tahsin abiye döndü 'paranı yarına kadar getirmezsen ikimizde çok iyi biliyoruz neler olacağını tahsin' dedi ve bana bir bakış atarak kapıyı çarparak ortadan kayboldu. Tahsin abinin yanına gidip omzundan tutup oturtturdum. 'Neler oluyor abi anlat her şeyi bana?' Dedim....
Tahsin abi niye böyle bir şeye bulaşmıştı hala anlamıyordum adamlardan borç almıştı hemde yüksek bir rakamdı hayatı boyunca çalışsa asla karşılayamazdı o parayı 'meraketme abi bir yolunu bulup halledicez' dedim. Daha fazla onu tedirgin etmek istemiyordum ama zaten her şeyin farkındaydı tahsin abi.  bana acıyla gülümsedi o sırada saate baktığım ' da  10 dakika kalmıştı derse aceleyle kalkıp tahsin abiye bir şeyler söyleyip okul yolunu tuttum. Kapının önünde kahvelerle beni bekleyen çocukları gördüm. Basketbol takımının kaptanı olduğum için bensiz  içeri asla girmezlerdi yanlarına gidip tokalaştık cenk ve yavuzda yanıma gelmişti en yakın kardeşlerimdi onlar benim. 'Noldu lan yama seni ne bu surat' 'harbi lan nereye gitti neşeli yankı' diyip elime kahve tutuşturdular. 'Sormayın bebişler sabah ne entrikalar yaşadım bir bilseniz tahsin abinin mekanı bastılar' ikiside çatık suratla birbirlerine bakarak bana döndüler 'kim bu şerefsiz öğrenebildin mi?' 'Hayır yavuz sence öğrensem sağ bırakırmıydım onları orada üç kişiydiler birisi tahsin abinin yakasına yapışmıştı zor kurtuldu gibi bir şey oldu resmen' üçümüz sınıfa girdik arkamızdanda takımın diğer  kalanları yerlerine geçtiler burası özel bir üniverisite olduğu için işimiz biraz daha kolaydı aslında ya da daha gevşek denebilir. Ama herkeste bir haller vardı yüzlerinden anlaşılıyordu ne olmuştu bugün bunlara ' lan kuzum ne oldu herkese yüzlerinden düşen bin parça noluyor amk' 'kanka sorma ya biliyorsun bizim ilk senemiz ama son sınıflardan okulunu donduran bir kaç öğrencimi ne varmış herkes bu yüzden sus pus' 'yankı!  kanka görmelisin hocalar bile tedirgindi gelirken konuşmalarını dinledim.' Bune amınakoyayım güne bak dedim resmen içimden.
Ders bitince bizimkilerle üniversitenin restoranına indik her gün neredeyse burası tıklım tıklım olurdu öyleydi ' de ama ne kavga ne gürültü vardı. Bizimkilerle yiyecek bir şeyler alıp oturduk kurt gibi açtık spor yapmamıza rağmen günlük aldığımız kalori miktarını kimse yemiyordu resmen. Bizimkilerle konuşmaya dalmışken diğer takımdan , gruptan kişilerde gelmeye başlamıştı ortam baya sıcaktı. Yanıma gelip birden sandalyesini çekip oturan sarı saçlı kız pelindi okulun bilgi makinası maşallah! azıcık eğilip 'naber bebiş! Sana yeni haberlerim var hemde anlık! okulun köklü ailelerinin çocukları okula geri dönmüş herkes tedirgin kimse yanlış bir şey söyleyemiyor ve ayrıca galiba şuan buraya bakıyorlar sana gözlerini dikmiş durumdalar ben kaçtım kanka.. başım belaya girecek' dedi teşekkür etmeme gerek yoktu o hep böyleydi bir telaşla kalkıp sınıfına koştu ben bahsettiği yere bakarken o adamları gördüm bunlardı gene mi cidden mi! Şansımı sikeyim dedim içimden o yeşil gözler adını bilmediğim adam öyle bir bakıyorduki haraket dahi edemiyordum. Bizimkilere  eğilip olayı anlattım tabi ayı gibi arkalarını dönüp adamlara öyle bir baktılarki adamlar kıllanıp  yanımıza geliyorlardı 'beyinsizler amınakoyayım ne yapıyorsunuz' dedim 'meraketme beybisi hallederiz' dedi yavuz ama eminimki kimse bellerindeki silahları görmediğinden emindim.
'Hayırdır kardeş! Gözlerinizi üzerimizden alamadınız. Bir sorun mu var?' Dediler yavuz ağzı açık bir şekilde konuşan çocuğa bakıyordu kesin şuan ona yazılıyordu. Yavuz gay' dı bende biseksüeldim cenk ise heteroseksüeldi. Bu okulda bu gayet normaldi hatta bu ortamda. 'Bilmem yavrum belki seninle sevişmeyi hayal ediyorumdur haa! Nedersin.' Çocuk ağzı açık bir şekilde yavuza baktı şaşırmıştı kesin, ona küfürler savurarak bir kaç cümle kurmuştu ama bu yavuzdu ona etki etmezdi hatta denmesi hoşuna bile gidiyordu. Cenk umursamaz bir şekilde sandviçini yemeğe devam ediyordu diğeri ise onu izliyordu. Üçüncü adamda o dimdik karşıya bakıyordu anlamamıştım ne hissettiğini normalde negatif enerjidir falan  gayet iyi algılayabilen biriydim ama bu farklıydı onu asla anlamıyordum. Kafamı karıştırıyordu. Ona baktığımı anlayınca direk gözlerini benimle buluşturdu. Ordan ise gömleğimin açık yakasına indi sonra kaslı kollarım. Sonrada tek damarlı yer olan ellerim. Yutkunduğunu gördüm. ani bir dönüş yapıp ortamdan uzaklaştı 'hadi giray yürü dostum abi gitti' 'caner bırak şunu pataklayayım orospuçocuğuna bak sırıtıyor birde' isimlerini yeni öğrendiğim çocuklar ise zoraki olsada abi dedikleri adamın peşinden gittiler. Yavuz gene yapacağını yapmıştı 'gene başımıza bela sardın kanka afferim ne bok yicez!' Dedim. cenk göz devirdi 'her zamanki hali yankı bilmez misin?' Doğruydu bu her zamanki yavuzdu işte gözlerinin içi parlıyordu resmen iç çekerek arkasına yaslandı ve ' onu yatağa atmalıyım!' Dedi cenk ensesine bir şaplak bırakırken daha fazla gülmemi tutamadım bu çocuk deliydi. Amacıda belli olmuştu şimdi.
8 saatin sonunda dersler bitmişti. Günlerden pazartesiydi bu yüzden şimdiden bıkmak olmazdı. Bizimkilerle anlaşıp akşam benim evde toplanmaya karar verdik film dizi dedikodu eşliğinde bir şeyler yapacaktık. Okul çıkışı üçümüzde motorlarımıza atlayarak ilk başta markete ordan ' da tahsin abinin mekana gittik. Biraz laflayınca bizi bildiğin kovmuştu bu kadar fazla konuşursak olacağı buydu tabi ama hala bir çözüm yolu bulamıyorduk. Eve geçtiğimizde sanki kendi evleriymiş gibi çok rahat biçimde koltuklara yayıldılar cenk okul formasının kıravatını açarken yavuz ise mutfaktan eşyaları ayarlıyordu. Üniversitede olmamıza rağmen okulun üniforması vardı demiştim değişik bir okuldu burası. Bende üst kata çıkarak laptopumu alıp üstümü değiştirdim bizimkilere ' de bir kaç kıyafet ayarladım ve elimi yüzümü yıkayarak aşağıya indim. Yavuz yiyecekleri sehpaya dizerken cenk hiç bir şey yapmıyordu her zamanki haliydi. Biz üçümüz neredeyse 5 senedir arkadaştık lisede başlamıştı bu sonrada baya büyük kavgalar etmemize rağmen asla ayrılmamıştık. Pizzalarda gelince bir kaç şey lafladık o adamların instangram hesapları kısaca giray ve caner diğerini hala bulamamıştık hesabı yoktu galiba , bu beni nedensizce üzmüştü  , gelecek günlerdeki maçlar , vizeler , final haftası , tahsin abi neredeyse saat akşam üç ' ü bulmuştu bizimkiler evlerine giderken bende ortalığı düzenlemek yerine koltuğa kıvrılıp yatmıştım.

Yeşil Gözlü 'Bxb'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin