swan | nomin

17

jeno kendisine gülümseyerek yaklaşan bedeni görünce hızla hareket etmeye başladı. onun karşısında öleceğini hissediyordu keza daha fazla heyecanlanırsa bunu kalbi de kaldırmazdı.

acele ile çantasının fermuarını çekti ve oturduğu yerden kalktı. "jeno"

"efendim"

"yeni açılan kafeye gideceğim. bana eşlik etmek ister misin diyecektim fakat acelen var gibi" jeno gülümsemeye çalıştı ve elini ensesine götürdü. "ah, hayır acelem yoktu"

"o zaman gidiyoruz" jaemin güzel gülüşlerinden sunup çantasını almaya gittiğinde jeno derin bir nefes aldı. sakin kalmalıydı.

jaemin ve jeno ikilisi kurstan çıkıp kafeye doğru ilerleme başladığında jaemin bir kitap hakkında konuşmaya başlamıştı. jeno ise o ezbere bildiği kitabı unutmuş ve hiç bilmiyormuşçasına jaemin'den dinlemeye başlamıştı.

"hiç okudun mu kitabı?"

"bir kez okumuşumdur"

"çok güzel bir kitaptı. hayatımda unutmayacağım kitaplar listeme ekledim sanırım. hem gerçek sevgiyi anlatıyordu. bizzat, yaşayanın ağzından"

"öyle. seni hiç bilmeyen bir insanı sevmek gerçekten zor olmalı. sen onun her şeyini bilirken onun, senin hakkında hiçbir şey bilmemesi üzücü olmalı. fakat sevgi bunları gözardı ediyor. sadece tek bir şey için çabalıyorsun, o da sevgini hissetmesi"

jaemin jeno'nun dedikleri ile hayranlık içerisinde kalmıştı. çünkü jeno dışarıdan bakıldığı zaman hiçbir şey umursamayan bir serseri gibi duruyordu.

jeno sandalyesine oturduğunda jaemin'de karşısına oturmuştu. kahvelerini sipariş ettikten sonra beklemeye başladılar. jeno karşısında gülümseyerek oturan sevdiği çocuğa baktı. ona olan sevgisi tarif edecek kelime bulamıyordu. eşsizdi, farklıydı.

gelen kahveler için teşekkür ettiklerinde jaemin heyecanla jeno'ya baktı. "dönem sonunda istediğim birisi ile dans etme şansımız olacakmış jeno. kimi seçeceksin?"

jeno dudaklarını birbirine bastırdı ve kahve dolu bardağa baktı. "bilmiyorum"

"aklıma güzel bir fikir geldi" jaemin heyecanla konuşup kahvesinden bir yudum aldı. "eğer beni seçersen istediğin bir şarkıya uygun bir koreografi yapabiliriz. bunun için hocayı da ikna ederim"

jeno kendisine merakla bakan bedene baktı. onunla dans etme düşüncesini hayal bile edemiyordu. kafasını olumlu anlamda salladığında jaemin gülümseyip kahvesinden içmişti.