❝I'm obsessed-

26.8K 1.5K 3K
                                        

øbsessed

[Chase Atlantic - SlideChase Atlantic - WHAT U CALL THATChase Atlantic - EMPTYChase Atlantic - DEVILISH]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Chase Atlantic - Slide
Chase Atlantic - WHAT U CALL THAT
Chase Atlantic - EMPTY
Chase Atlantic - DEVILISH]

Müziğin sakin tınısı, ciğerlerime dolan ferah parfüm kokuları ve tam anlamıyla bok gibi bir gece.

Yıllardır hayalini kurduğum Mezuniyet Partisine gelmiştim ve pekâlâ, beklentimin yüzde birini bile karşılamayan bir gece olmaya devam ediyordu.

Eğlenceli bir şeyler bekliyordum. Beynim pelte kıvama gelene kadar içmek, hareketli müziğin kulak zarıma yaptığı baskıyı hissetmek, birbiriyle yiyişen insanlar görmek ve belki de köşede gözüme kestirdiğim birisiyle güzel bir gece geçirmek en düşük beklentilerimin arasındaydı; belki diyordum, hiç değilse bunlar gerçekleşirse bu gece bir miktar da olsa güzelleşir.

Nitekim, garip bir biçimde; düzenlenen partiye her biri kırk yaşını aşmış hocalarımızın katılması ve berbat bir şekilde yüksek sesli müziği, önüne gelenle sikişmeyi, en önemlisi de içki içmeyi yasaklamalarını beklemiyorduk.

Pekâlâ, hadi ama, hepimiz yirmi üçüne yeni yeni girmiş kanı deli akan gençlerdik. Eğlence istiyorduk; boktan deneyimler, adrenalin gerektiren oyunlar, tek gecelik uçurucu seksler ve daha birçoğu. Bunlar gençliğimizin zirvesinde hissetmemize neden oluyor ve en iyisiyle, denemiştik diyebileceğimiz anılar oluşturmamızı sağlıyordu.

Tanrı aşkına, slow bir şarkının eşlik ettiği sakin bir gecede; köşelerden birinde deri bir koltuğa emekliliğimin başlarındaymış gibi yerleşip öylece kös kös oturuyorken, bu geceyi 'özel kılan' hangi ayrıntı beni mutlu edebilirdi?

Son bir buçuk saattir, kıçımın düzleşmesine sebep olacak nedenler etrafımda çevriliyken lüks olduğu belli olan koltukta öylece oturuyor ve bu boktan gecenin artık sonuna gelmek istediğimi kapsayan dualarımı Tanrı'ya iletiyordum.

Fakat yemin ederim, bir kez olsun, varlığına dahi inanmadığım Tanrı'nın isteklerimi önemseyeceğini düşünmezdim lâkin; siktir, karşımdaki oğlan, göz ardı edilemeyecek aurasuyla solana giriş yaparken artık Tanrı'ya inanmamı gerektirecek sebeplerin var olduğunu düşünüyordum.

Son gördüğüm üzere kısa olan saçları; kulaklarını aşacak kadar uzamış ve dalga dalga alnına seriliyorken, sert yüz hatları gözleri kör eden spot ışıkları altında parlıyor ve kirpiklerinin düştüğü göz altları, tamamlanmamış bir tuvalin son dokunuşunu anımsatıyordu. Buz kristali irisleri, ikiye ayırmasına karşın alnının yanlarını örten tutamlarının ortasında varlıkla dikiliyor, şarapla yarışır koyuluktaki dudakları karnımın kasılmasını sağlıyordu.

øbsessedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin