A L O?

15 1 0
                                    

İnsanların yüzleri sadece parayla gülüyor nedense, gözleri sadece parayla ışıldıyor. Ben de zaman zaman yaşadım bu hissi ama yaşarken farkında değildim. Şimdi benim bahsettiğim insanlar gibi beni o zaman fark edenleri düşünüyorum. Garip bir utanç geliyor.

Biz bu ışıltı için insanlığın hangi döneminde var olan ışığımızdan vazgeçtik? Bir anda değişmemişizdir değil mi? Yani tekerlek bulundu woow olduk, sonra kimin tekerleği daha büyük diye sağa sola bakmaya başlandı. Baktılar ki çok büyük işlerine yaramıyor. Van Gogh'un yaptığı gibi papatya sarısından, kobalt mavisinden katkılarla renklendirme yarışına girdik falan mıdır? Her bir adımda her bir buluşun sevinciyle gözümüz ışıldadı, her bir yarışta yavaş yavaş mı söndük?


Boğulduğumu hissediyorum. Hoşbulduk tekrar, zaten hiç gitmemiştim ki! Neden bir kumaş parçasının kölesi olduğumuzu anlamıyorum. Etten kemikten olan insanın eşyaları canlılara değişmesini, hayvanları mal olarak tanımlamasını anlayamıyorum. Afrika'da bilmem ne kabilesinde en erdemli olan saygı görürdü vs gibi bir bilgi vermeyeceğim, çünkü uzmanlık alanım değil. Ama en derinimden eminim ki bir zamanlar yalan söylemeyen, çalmayan, bilmediğini dinleyen, zayıfa yardım eden, bileğini bükmeye çalışmaktansa güçlüyle işbirliği yapmaya çalışan klan, komün vs vardı, dünyanın birçok yerinde. Eee sonra? Beyaz adam geldi ateş etti? Kaç kuruşluk kurşuna kainatın en üstün varlığı olan insan, insanlığından caydı? Daha komplike filmler izlediğime yemin edebilirim. Şartlarımız, koşullarımız tabii ki aynı değil, tabii kii birilerinin tek ihtiyacı Luppo iken, bir diğerimiz Chanel'den, Prada'dan sıkılacak ama denge? Peki ya dengede kalmak. 

Sahip olduğumuz şeylerin ne kadar ettiğini gerçekten biliyor muyuz? Mesela bir insan vücudundaki tüm organ ve kimyasallar 45 milyon dolar değerinde, bu kesin bilgi araştırdım ve geçen gün gözlerim olmadığını düşündüm. Gözlerimi bir an kaybettiğimi düşünüp güneşi hayal etmeye çalıştım, görmeyi değil. Gerçekten bunu deneyin. Uçsuz karanlıktan, daracık patikalardan geçerek sarıların sıcaklığını aramak, her yerin aydınlandığına emin olmak. Bu hissin fiyatı var mıdır? Bence yok, ama varmış. Toplama bilgisayar parçaları gibi, ortalama bir fiyat. Tamam OG, bedenimizin sağlığımızın kıymetini biliyoruz bileceğiz çok teşekkür ederiz dediğinizi duyar gibiyim. Bazen maddi olarak kıymeti olan, ama bizlerde kıymeti parasından fazla olan değerler de vardır diyebilirsiniz. Doğrudur. Kuşaktan kuşağa hikayesi olan bir yüzük, annemizden kalan kot ceketler ya da babaannemizin cep aynası. Bende o var mesela, ışıyor gözlerim.


Tabii zatı muhteremi de geçen yıl kaybettik. Ayrı şehirlerde yaşadığımız için son zamanlarda telefonla konuşmaya çalışıyorduk. Yaşı gereği akıllı telefon kullanamıyordu. Zaten kulakları da duymuyordu. Alooo? Aloo? Aloo? Ee duymuyorum hadi bye bye. Bye bye da neyse. Güle güle, selametle demek varken. Bu hikayeye de gireceğim tabi ama ilerleyen zamanlarda. Ne diyordum; Bunca insan zaten duymayan kadınla alooo alüüüğ diye konuşmaya çalışacağımıza, bir kulaklık almayı akıl edemedik. İnanılmaz! Basireti bağlanıyor insanın ya, öyle böyle değil! Şimdi ben rüyalara yatıyor, deniz kabuklarından ''gülüm'' frekansını duyabilmek için ''mayday'' ''mayday'' durumundayım. Nice bağlar vardır değil mi böyle! Değeri parayla, iphone ile ölçülemeyen. Estetik operasyonlarla düzeltmediğiniz özlemler, kaydedemediğimiz kokular...


Boğuluyorum demiştim ya, işte baş aşağı olduğunda kafa zehir. Sudan çıktığımda, online alışverişlerim sebebiyle sığdıramadığım eşyalar için, gardırop mu bakacağım yoksa fazlalıklarımdan mı kurtulacağım?


Başladığım yere dönmek için.


Sevgiler,OG

A L O?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin