WP - 2

106 12 14
                                    

Multimedya: Sejeong - If only

"Sağolun leydi Jisoo."

Yüzümü buruşturup göz kapaklarımı yavaşça araladım. Tavanla bakışıp olduğum yerde biraz doğrulmaya çalıştım.

"Yavaş dikkat et." deyip yanıma gelen krala göz devirip seri bir şekilde oturur pozisyona gelip yaslandım.

"Sürekli geçirir misin?"

Kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Anlamadım?" yattığım yatağın cibinlik takılan direğine yaslanıp kollarını birleştirdi.

"Sinir krizi diyorum. Sürekli geçiriyor musun?"

Gözlerimi kaçırıp duvarda asılı olan tabloya çevirdim.

"Hayır. Bazen zindana kapatıldığım zaman oluyor." deyip ellerimi yüzüme tutup hava yapmak için salladım.

"Şu zindan olayını doğru düzgün anlat."

Tek kaşımı kaldırıp kollarımı birleştirdim.

"Pardon ama sizin bilmeniz gerektiğini düşünmüyorum kralım."

Sırıtıp yaslandığı yerden kapının önüne geçti.

Bakmaya tenezzül etmeyip gözlerimi kapattım ve dinlenmeye çalıştım. Fakat kral buradayken zor oluyordu.

"Japonya'da duracağız. Ama sen gemide kalıyorsun."

Kapıyı çekip çıkacakken hemen ona yetişip onunla birlikte güverteye çıktım.

"Kore Japonya'dan daha yakın değil mi? Niye daha ileriye gidiyoruz?"

"Sanane?"

Gemi limanda durunca bütün gemi personelleri ve kral gemiden indi. Leydi Jisoo'ya el salladım. Onlar gidince bende tek kalmanın verdiği sıkıntıyla güvertenin uç kısmına gidip kollarımı birbirine bağlayıp denizi izlemeye devam ettim.

Aslında birazcık gemi sürmeyi öğrenmiştim. Ama çok riskli olurdu bilmediğim bir gemiydi.

Güverteden aşağıya inip odaya geri girip yatağa oturdum.

"Alttaki odaları kontrol edin!"

Hemen kapıyı örtüp kilitledim. Kapının arkasına yaslanıp elimi ağzıma bastırdım.

Kapının zorlanmasıyla ağlamaya başladım. Seslerim duyulmasın diye diğer elimide ağzıma bastırdım.

"Açın şu kapıyı!"

Hemen kapının önünden çekilip yatağın yanında bulunan içinde kılıça özel yapılmış kutunun kapağını açıp içinden kılıcı çıkarttım.

Kapının açılmasıyla içeriye bir adam girdi. Kılıcı kınından çıkarmadan havaya kaldırdım.

Elimin tersiyle göz yaşlarımı silip elimdeki kılıca sertçe sıktım.

"Siz diğer odalara bakın."

Diğer adamlar çıkarken kral gibi giyenen adam kapıyı örtüp kilitledi. Korkuyla kapı ve adam arasında gözlerimle mekik dokuyordum.

"Senin bu gemide ne işin var güzellik?"

Elimdeki kılıca daha sıkı sarıldım.

Worthless PrincessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin