Çantamda üç beş kitap yerine amele yükü varmış gibi okuldan eve yürürken bir yandan da derste Caner'in anlattığı şeyi düşünüyordum.
"Biz de hiç o taraklarda gözü yok sanıyorduk, meğer saman altından su yürütüyormuş beyefendi" diye bahsetmişti öğle arası bir kızla samimi bir şekilde gördüğü Ömer abiden.
İlk duyduğumda üzülmekten ziyade şaşırmaktan kendimi alamamıştım. Her ne kadar Caner'e "Demek ki sadece konuşmayı sevmiyor bu tür şeyleri" diyerek konuyu kapatsam da şimdiye kadar buna benzer bir şeyi ne kendi anlatmıştı ne de şahit olmuştuk.
Ömer abiyi uzaktan ya da yakından, onun haberi yokken, kendi içimde sevmek beni hiçbir zaman üzmemişti aksine sürekli yakın olmamıza seviniyordum. En azından şimdiye kadar.Bu durumun üzüntüye dönüşmesini kendim engellemeliyim diye düşünürken şimdi de bu ihtimali düşünmediğim için kendime kızıyordum.
"Ne yani bu ihtimali düşünseydin bir şeyleri değiştirebilecek miydin ?"
diye sordum kendime. Evet bu kendimle olan kavgamın ilk demleriydi. "Düşünme Ali manyak olursun bak" deyip konuyu şimdilik kapattım.Bir yandan ayakkabılarımı indirip bir yandan da zile abanmıştım. Biraz sonra kapıda kaldım diye yere çömelirken sabah annemin anahtarını yanına al uyarısını hatırladım. Oturmamla kalkmam bir olmuştu. Çantamdan güç bela çıkardığım anahtarla kapıyı açtım. Koridordaki sağlı sollu silkelendikten sonra üstümdeki ağırlıklardan kurtulup mutfağa geçtim. Yine bir yandan ayaküstü tıkınırken öbür yandan da telefondan bizimkilerin olduğu WhatsApp grubuna baktım.
Erençip: Lan kola 10 liraya dayanmış buluşmasak mı artık akşamları !?!?
Meret: Ben alırım sana kola bebeimm
Erençip: Bir tek Mertim olsun bana bisey olmaz arkadaşlar muah😘
Meret: Semra teyzeye sorsana hızlı damat sever miymiş diye 🔥
Canerimm: BURDA SİKİS VAR SİKİSS
Erençip: Nerde lütfen söyleyin
Meret: Ğqowlsoepwkldl
Canerimm: Ksjdldjkdjd
Bu beni de güldürmüştü. Eren arkadaş grubumuzun en şerefsiz belki de en yavşağıydı ama nasıl bir halde olursak olalım yine de gülebiliyorduk onunlayken. Tabağı masadan tezgaha bırakıp odama geçtim.
Yarın haftasonu olduğundan pek ders çalışasım yoktu. Fakat akşam Ömer abiyle aynı ortamda olmak da istemiyordum. Sağlıklı bir hareket değil farkındayım ama en azından bugünlük görmemem daha iyi olur diye düşündüm. Gruba,
"Beyler pek keyfim yok akşamı bensiz şey edin" yazdım. Birkaç saniye sonra Mert anında gördü.
Meret yazıyor...
Meret: Sacmalama gel, Caner'in bize bi müjdesi varmış 😱
Ömer abinin olayından bahsediyordu. İşte ben de aslında bu yüzden gitmek istemiyordum. Akşam boyunca muhtemelen bu konuşulacaktı.. Ekranda Caner'in mesajı göründü.
Canerimm: Ali biliyor ama yine de gelsin
Canerimm: Lan Ali gelsene siktirtme keyfini
Erençip: Ya bak sikis falan yazıyorsunuz üstten okuyup heyecanlanıyorum giriyorum yine bir şey yok
Meret: 🧠Eren, al kardesim hadi bismillah
Canerimm: ĞQPWĞDKDĞWLDLDL
Erençip: Kafana soxum Mərt
Erençip: Ali sen de geliyorsun, konu kapanmıştır.
Daha fazla ısrar etmelerini istemediğimden "ok" yazıp çıktım.
Üstten en son Eren'in "ok girsin sana" yazdığı mesaja sırıtıp yana kaydırdım..
Okulun bahçesinde bizimkilerin yanına doğru yürürken ne konuştuklarını az çok duyabiliyordum. "Başlıyoruz" diye geçirdim içimden. Yanlarına vardığımda, Ömer abi ağzı kulaklarında (ya da ben öyle gördüm) bir şeyler anlatıyordu. Topluca selam verip bana yer veren Caner'le, Eren'in arasına oturdum. Ömer abi de selam verip devam etti.
"Tamam birkaç aylık ama yine de söyleme ihtiyacı duymadım işte. Hem belki bu olayla da benim böyle şeyleri pek önemsemediğimi anlarsınız"
"Valla ben ilk gördüğümde emin olmak için birkaç kez daha baktım" dedi Caner.
Eren de elindeki bardaktan hızla bir yudum alıp "Aynen amk ben hala şoktayım" diye atladı. Hepimiz katıldığımızı gösteren bakışlar attık.
"Neyse sorgunuz bittiyse normal hayatımıza geri dönelim" diyerek güldü Ömer abi. Bu lafı en çok sorguya çeken Mert'i de güldürmüştü.
Eren'in doldurduğu koladan içerken bir yandan da az önceki birkaç ay'da takılı kalmıştım. Hala kafamın içinde dönüp duran bir şeyler olduğunu o an fark ettim. Dalgın görünmemek için dağılan konudan sonra dönen geyik muhabbetini dinliyormuş gibi yapıp ben de gülümsedim.
Ömer abi Eren'i ittirip yanıma oturdu. Eren sohbetten kopmadan bir şeyler söyleyip bir yandan da homurdanarak öbür tarafa geçti. Biraz sonra, sessizliğimden ötürü hatırlamış olmalı ki "Gruba yazmışsın, sonradan gördüm, neden keyfin yok ?" diye soruverdi. Birkaç saniye içinde söyleyebileceğim en saçma yalanı söyleyip "Bir şey yok ya karnım ağrıyordu biraz" dedim.
Başarısızlığımı bıyık altından gülerek "At yalanı.." şeklinde ilan eden Ömer abiyi "Sikeyim inananı !" diye tamamladı öbür tarafımda olan Caner. Diğerleri olaya Fransız olsa da ben ve Ömer abi aynı anda gülmüştük.
Gerek Mert'in Fenerbahçe hakemine ana avrat sövdüğü maç analizleriyle, gerekse Eren'in gacı muhabbetiyle dönen akşam kolası en son yine bomboş bir geyik muhabbetiyle sonlanmıştı. Okulun önünde yeniden selamlaşıp ayrıldık.
Mert ve Eren aynı tarafa doğru yürüyordu. Biz üçümüz de aynı mahalledeydik zaten. Birkaç dakikalık yürüyüşün ardından mahallenin girişinde Caner'i evine şutladık. İkimizin evine doğru yürürken Ömer abi,
"Sohbette kaynadı ama hala söylemedin ?" dedi.
Ben de "Söylenecek bir şey yok ki ?" diyerek gülümsemeye çalıştım.
"Bu benim kızı daha önce söylemediğime darıldıysan, zaten anlattığım gibi pek düzenli bir ilişki olmasa..." anlatırken sözünü kestim.
"Alakası yok, hem neden bizimkilerin yanında ayrı açıklamış olmana rağmen bana ayrı açıklama yapıyorsun ki ?"
Öncekinden farksız bir ses tonuyla söylesem de sanki altında bir ima varmış gibi sormuştum. Tepkisini beklerken, o an gözümde mahalledeki tüm binaların yıkıldığını canlandırdığım şeyi söyledi;
"Bilmiyor muyum sanıyorsun ?"
.
.
.
.
.
.
.selamlarr🌝
bölüm altına yazmak huyum değildir ama yine de yazmak istediğim bir şeyler var. bundan önceki hikayenin okunma ve oy oranına baktığımda biraz çelişki görüyorum. evet yüksek sayılar değil ama en azından uğraştığıma değdiğini görebilmem için oy ve yorum bırakırsanız sevinirim. umarım bu ve bundan önceki bölümleri severek okumuşsunuzdur.
teşekkürleeerr 💙