-1-

35 4 8
                                    

Birazdan hayatım için yeni bir dönem başlayacaktı sanki.

Lise'nin son yılı gece geç saatlere kadar çalışmam, zibilyon tane soru kitabı bitirmem sonucunda nihayet üniversite sınavına girmiştim. Açıkçası sınavımı şöyle bir düşündüğümde matematikte daha iyi net çıkarmayı isterdim bana göre o biraz düşüktü ama sınavdan çıkıp insanlarla konuştuğumda farkettim ki o kadar da kötü değil, ortalamanın üzerinde yapmıştım. Zaten diğer derslerin netleri gayet iyiydi. Sonucum açıklandığında da iyi bir puan elde ettiğimi görünce mutlu olmuştum ve ona göre tercihlerimi yapmıştım. 

Sonuç olarak da yatarak, dizi-film izleyerek, resim çizerek geçirdiğim bir yaz tatili ile nihayet kazandığım üniversite ve bölümümü öğrenmeme sadece bir kaç dakika kalmıştı. Yanımda annem, babam ve 10 yaşındaki küçük kız kardeşim Hana da vardı. Aşırı heyecanlıydık. 

"Hadi ya ne zaman açıklayacaklar ki". Hana bir yandan sızlanarak sorular soruyordu, bende tırnak yememeye çalışıyordum. Bir süredir buna dikkat ediyordum ama şu an heyecandan üç tırnağımı yemiş olabilirim bile.

"Hah gir gir gir saati geldi!" 

Babam konuştuğunda hemen kendime geldim ve tercih sonucumu görmek için ekrana gerekli bilgilerimi girmeye başladım. Vee... işte AÇILDI.

Gözlerimi kocaman açmış, bilgisayar ekranının dibine girmiştim resmen sanki daha iyi görebilirmişim gibi. İşte şimdi bayılacaktım çünkü ekranda Seul Ulusal Üniversitesi Hukuk Fakültesi yazıyordu. Annem, babam ve Hana sevinç nidaları atıyorlardı ama ben mutluluktan kalakalmıştım öyle resmen. Kendime gelmeye başlarken gülmeye başlamıştım. Anında önce annem sonra babam ve Hana' da sarılmışlardı hemen bana. Ki ben tam olarak sarılamamıştım bile, ellerim havada kalmıştım öyle yüzümdeki şapşal gülümsemeyle.

"Aferin benim oğluma, hukukçu olacak oğluşuum!". Annem gülerek biraz yüksek sesli bir şekilde konuşuyordu. Babam da "Evet canım benim hedefine ulaştı tebrik ederim oğlum" diyerek anneme katılmıştı.

"Abiş tebrik ederiim." Hana da beni "i"leri uzatarak tebrik ederken arkama geçip boynuma sarılmıştı oturduğum yerden.

"Off kazandım dimi resmen, bitti yani artık üniversiteye gideceğim" demiştim gülerek ve hala inanamayarak. 

"Evet oğlum kazandın bitti artık, senin adına çok sevindik ve seninle gurur duyuyoruz. Umarım her şey istediğin gibi olur, çok mutlu olursun." Babam hafifçe sırtımı okşayarak konuşmuştu.

"Teşekkür ederim baba" demiştim gülümseyerek biraz da gözlerim dolu bir şekilde. Çünkü ne bileyim biraz duygulanmıştım işte. İstediğim bölümü istediğim üniversiteyi tutturmuştum. Emeklerimin karşılığını almışım gibi hissediyordum ve bu gerçekten tatmin ediciydi. Hem de yeni bir çevre, yeni arkadaşlıklar, yeni okul, hukuk dersleri bunları düşününce içimde çok tatlı bir heyecan ve merak oluşuyordu. 

"Jungkook, oğlum hadi bilgisayarı kapat gelin ve bu güzel haberin üzerine ailecek keyifle yemeğimizi yiyelim. Hana'yla en sevdiğiniz yemekleri yaptım bugün"

"Tamam anne, geliyoruz." 

Annem ve babamın içeri gidişinin ardından Hana'yı da sıkıca tutarak sırtıma bindirip ayağa kalkmıştım. Hana'da bir yandan çok sesli olmamakla beraber çığlık atıyordu. Onu koştururarak mutfağa gelişimin ardından annem, babam, Hana ve ben çokça gülerek, üniversiteden, hukuktan ve başka konulardan bahsederek keyifli bir akşam geçirmiştik. Ve annemle babamın öğütleri de olmuştu tabi. Her zaman için kararlarımda, yaptıklarımdan desteklemişlerdi beni. Bunun için gerçekten minnettardım onlara. Hana içinde aynı şeyi yapıyorlardı. Onlardan örnek aldığım çok şey vardı.

INNOCENCE | taekookWhere stories live. Discover now