Occisor ~ Hinny

11

O günden sonra artık hiç bir şey eskisi gibi olmamıştı. Harry her an Ginny'nin yanındaydı. Ginny her ne kadar buna gerek olmadığını söylese bile Harry onu dinlemiyordu.

Çalan telefon ile Ginny gözlerini ovalayarak kalktı. Yabancı bir numara arıyordu. Muhtemelen Harry'dir diye düşündü.

Harry, yaklaşık bir haftada bir hat değiştiriyor ve ilk iş olarak Ginny'i arıyordu.

Ginny, komodinde duran telefona uzandı ve açtı.

" Alo ? "

" Bayan Weasley , kusura bakmayın bu saatte rahatsız ediyorum ama önemli bir olay gelişti. Buraya gelmeniz lazım."

" Bayan Lestrange ? N-ne oldu ? " son sözlerini kekeleyerek söylemişti. Kadından evine geldiği günden beri haberi yoktu.

" Dediğim gibi Bayan Weasley buraya gelmeniz gerekiyor. Dava ile alakalı bir şey oldu. "

" P-pekala , yarımsaat'e orada olurum. "

Neden evet demişti? Harry'e haber vermesi mi gerekiyordu ? Ellerini saçlarına geçirdi ve evin içinde volta atmaya başladı.

Ne yapması gerekiyordu ? Eğer Harry'e haber verirse muhtemelen herkes onunla birlikte gelecekti. Daha fazla düşünmedi ve üstünü değiştirip dışarı çıktı.

Telefonun kilit ekranına baktığında saatin 07.00 olduğunu gördü. Derince bir nefes aldı ve en yakın taksi durağına gidip bit taksi rica etti.

Harry'e haber vermek istiyordu ama bunu yaparsa sonucunu düşünmek dahi istemiyordu.

Aklına gelen fikir ile telefonun internetini kapadı ve Harry'e bir mesaj çekti.

Harry , ben Lestrange'in evine gidiyorum. Eğer bu mesajı okursan bilki bana bir şey yaptılar.

Eve gittiğinde ona bir şey yaparlarsa internetini açar ve Harry'e haber vermiş olurdu. En azından bu biraz içini rahatlatmıştı.

Taksi geldiğinde hemen bindi ve stresli bir yolculuk başlamış oldu.

Arada bir telefonunu açıp bakıyordu. Sanki biri ona dur dese duracaktı.

Görkemli malikane , kendini gösterdiğine taksiden indi ve derin bir nefes alarak bahçe kapısından içeri girdi.

Onu her zaman ki gibi biri karşılamamıştı. Bu dikkatini çekerken eli hemen cebinde ki telefona gitti. Parmakları sıkıca telefonu sardı ve etrafina bakınmaya başladı.

Geniş bir bahçeydi ama bakımsızdı. Bahçenin tam köşesinde bir köpek kulubesi - Köpek uyuyordu - onun hemen yanında bir güvenlik kulübesi - ama ici boştu- vardı.

Yavaşça kapıya yaklaştı ve bir kaç kere tıklattı ama açan olmadı. Tekrar tekrar şansını denedi ama sonuç aynıydı.

Dalga mı geçiyorlardı ? Tekrar etrafına bakındı. Kimseyi göremeyince derince bir nefes verdi. Yanlış mı gelmişti ? Bahçenin kapısında gördüğü Lestrange malikanesi yazısı gözüne çarptığında yanlış gelmediğini anlamış oldu.

Cebinden telefonunu çıkardı ve Lestrange'yi aradı. Bir kaç kere çaldıktan sonra telefon açıldı.

" Alo ? Bayan Lestrange ? Nerdesiniz ? Ben geldim. "

" Arkandayız canım. "

Ve telefon kapandı. Şu an arkasında dönmek yerine yavaşça telefonu kulağından indirdi ve internetini açtı. En azından buna zamanı yetmişti...