Lost Son of Hades × TaeKook

1╰╮3

17.04.2021

Medya: Bebe Rexha Martin Garrix - In The Name Of Love

_

"Pataklanması gereken tanrılar ver dediler geldim!"

Jimin yine oldukça gösterişli zırhı ile Delos adasına ayak bastığında Jeongguk yine onun kullandığı kelimeden pek anlayamamış,  bu savaş olayından ve Taehyung'un tamamen kurtardıktan sonra yer yüzünde daha fazla vakit geçirmeyi aklının bir köşesine yazdı.

Jeongguk teker teker kendi kalkanının içinden geçen ikinci nesillere bakarken onlara doğru birkaç adım atmış, o sırada sudan olan kalkanından bir füze gibi geçen ağabeyi kendisine sıkıca sarıldığında şaşkınlıkla birkaç adım gerilemişti.

"Seninle gurur duruyorum kardeşim."

Sarılışına karşılık veremeden biranda duyduğu cümle ile daha da çok şaşırırken, Yoongi ondan ayrılmış ve arkasına geçmişti.

"Az önceki girişin çok havalıydı, bir daha yapsana."

Arkasında oluşan sohbete fazla takılmadan kendisine yaklaşan Hyejin'e doğru ilerlemeye başladı Siyah kısa saçlarının bazı yerlerinde ince örgüler, yürüdükçe ses çıkartan bir zırha sahipti. Kılıcı ise hemen yan tarafında sallanıyor iken aynı anda durdular.

"O nerede?"

"Kulübede."

"Baştan anlat, n'oldu? N'oldu da babamı bu kadar çok kızdırdın?"

Zeus'tan bahsedildiğini apaçık anlayan Jeongguk yutkunup birkaç saniye durmuş sonrada konuşmaya başlamıştı. O sırada ise diğerleri etrafında toplanıp ciddi bir şekilde Jeongguk'u dinlemeye başlamışlardı.

"Yoongi bana bir mahkeme yapılacağını söylemişti. Sadece Zeus, ben ve Taehyung. Onunla konuşmak için muhafızlarla korunarak kaldığı yere gittim ama muhafızlar yoktu. En tuhafı ise o da kaçıyordu. Durdurdum onu fakat bana Zeus'un onu öldüreceğini söyledi. Haklıydın Hyejin, bize söylenmeyen bir şey vardı. Bizi sadece kullandılar, Hades'in oğlunu bulabilmek için. Onu buraya getirdim, henüz kalkanımla korunabiliriz ama bu yetmeyecektir."

"Biliyordum.."

Hyejin bakışlarını başka yere çevirerek mırıldanmış, düşünmeye başlamıştı. O sırada Baekhyun kontrol için bir kez daha çıkmış, her ne kadar diğerlerini görünebileceğini söylese de o, hızından dolayı kimsenin onu göremeyeceğini söylemişti.

Ardından telaşla tekrardan adaya ayak basan Baekhyun hızla yanlarına vardı. "Yüzlerce muhafız buraya geliyor. Yerimizi öğrenmişler."

"Bekle. Şu muhafızlar da kim?"

Jimin çatık kaşları ile sorduğunda Jieun yutkunup hemen sonrasında cevapları onu. "Yarı tanrı, yarı Tulpar bedene sahip muhafızlar." Jimin gözlerini irice açıp ona döndü.

"Sen şimdi bana o muhafızlar yarı at olduğunu mu söylüyorsun?!"

Hiddetle konuşmasının üzerine Namjoon araya girip, "Özellikle ellerinde sağlam kılıçlar var. Zehirli gibiler, teninize işlediği an, ölürsünüz. Dikkatli olun."

"Hadi ya! O hâlde sen neden öyle bir kılıç yapıyorsun ki?!" Chanyeol bedenini saran ölüm korkusu ile Namjoon'a doğru sinirle çıkışmıştı. O bir savaş tanrısıydı, savaşmak doğasında vardı. Fakat Zeus'un gazabı, hepsinden daha fazlasıydı. Onu karşılarına almaları Chanyeol için baştan beri bir hataydı.

"Lanet olsun, burada öleceğiz. Anneme son kez veda bile edemedim."

Jimin yaşlı gözlerle konuşmuş, bu sefer Yoongi hızla ona dönüp, korkudan tir tir titreyen yarı tanrının çenesinden tutup kendisine çevirmişti. "Öyle bir şey olmayacak, kimse ölmeyecek." Mavi gözlerini irice açıp, uyarır gibi konuştuğunda Jimin'in kafa sallamaktan başka çaresi yokmuş gibi bunu yapmış dudaklarını birbirine bastırmıştı. Annesini son kez olsa bile görmek ve ona sarılmak istiyordu. Yaptıkları işin ciddiyetini ise şimdi kavrayabiliyordu.

"Hepimiz birden savaşmayacağız. Korunması gereken kişiler var. Muhafızlar yaklaşmış olamalılar. Jeongguk'la kardeşiz, aynı gücü paylaşıyoruz, bunları birleştirebiliriz. Onları durdurabiliriz. Siz Taehyung'u buradan uzaklaştırın ve güvenli bir yere götürün."

"Ne? Bu saçmalık, ya ölürseniz?" Hoseok onlara doğru yaklaşıp çatık kaşlarını yönelttiği soru karşılığında Yoongi omzuna dokunmuş, gülümsemişti. "Güvenin bana, ölmeyeceğiz. Hem bizi hemde kardeşimi koruyacağım."

Zorda olsa fazla zamanları olmadıkları için kabul etmek zorunda kalmışlar, Yoongi kardeşine moral vermiş, onu pozitif düşünmeye ikna etmişti. Diğer ikinci nesiller gitmek için hazırlandığında Taehyung'u kulübeden çıkarmışlardı.

O sırada gitmek için hazırlanan Taehyung etrafında Jeongguk'u göremeyince iri gözlerini adanın bir köşesinde güçlerini birleştirmeye hazırlık yapan kardeşleri görmüştü. İşte o sırada kolunu hızla Jimin'den kurtarıp onları göstermişti. "Onlar? Neden gelmiyorlar?"

"Muhafızları durduracaklar, biz de seni güvenli bir yere götüreceğiz."

Taehyung bakışlarını henüz çekememişken oraya doğru yürümeye başlamıştı. Ona yaklaştığında, "Jeongguk." diyerek seslenmiş, hızla kendisine dönen yüz ile göz kapakları titremişti. Bir eli düşünmeden koluna tutunduğunda elinde olmadan sesini inceleterek sormuştu.

"Neler oluyor? Jeongguk, neden gelmiyorsun?"

"Onları durdurmamız gerek. Merak etme, güvende olacaksın. Geç olmadan hemen git, lütfen."

Jeongguk onu nazikçe ittirdiğinde Taehyung aralık dudaklarını kapatmış, sonrasında sakin kalabilmek için yutkunmuş hemen ardından derin bir nefes vermişti. Ama yine de yapması gerekeni unutmadan sol elini kaldırıp Jeongguk'un ensesiyle buluşturmuş, sertçe kendisine çekerken dudaklarını birleştirmişti.

Hemen sonrasında sağ elini kaldırıp Jeongguk'un kalbinin üzerine koymuş, kendi özel yeteneği ile kalbinden bir parça alıp, kendi kalbinin üzerine bastırdığında, dudaklarını ayırmıştı. Yaşarmış ve şaşkın bakan mavi gözlere son kez bakıp, "Dikkatli ol." demiş ve oradan uzaklaşmaya başlamıştı.

Şimdi tıpkı Jeongguk gibi, kalbinden aldığı bir parça ile onun gibi hissedebilecekti.

Öldüğü zaman ise bunu bilecekti.

_

*Bilgilendirme

Tulpar

Tulpar, Türk mitolojisinde yer alan kanatlı at figürü. Kanat yapısı Pegasus ile benzerdir. Adı Monster Tulpar diye de geçer. Kırgızların Manas Destanı'nda bu uçan kanatlı atlardan söz edilir. Arkeolojik olarak da Kazakistan'da keşfedilen Esik Kurganın da bulunan Altın elbiseli adam isimli elbisenin başlığında tulpar figürü vardır.

*

Dedim ki hep Yunan mitolojisinden mi gideceğiz, biraz da Türk mitolojisinden bahsedek

Bu arada bölümleri uzun tutmak için elimden geleni yapıyorum eğer kısa oluyorsa affedin

Son bir şey daha

MUCUK MUCUK YAPTILQR HAHA