Etkilenme

184 22 0
                                    

Kahraman kıyafetlerimizi giyerek soyunma odasından çıktık. Etrafta deli gibi koşturan Iida hepimize otobüste nasıl oturacağımızı söylüyordu bunları söylemesine rağmen herkes boş bulduğu ilk yere kendini atmıştı,mina ve uraraka beraber oturmuş bana da yanlarındaki koltuğu tutmuşlardı çünkü yolda tıkınmak için kraker ve çikolata almıştım e sonuçta kahraman olmaya çalışmak kolay değil,enerji lazım. Bana tuttukları koltuğa oturarak biraz uraraka ile konuştuktan sonra önüme dönüp krakerimi yemeye başladım,otobüs hareketlenirken yanımdaki hareketlilik ile sağıma döndüm ve Bakugou'yu gördüm 

B: Naber küçük? diyerek krakerimden otlanmıştı

H: İyi sarı kafa da,sen niye burdasın

B: Canım buraya oturmak istedi sana mı soracağım kızım?

kaşlarını çatsada dalga geçtiğini anlamıştım,krakari ona vererek elimdeki çikolatayı açtım ve yarısını bölüp ona verdim,önce yüzüme baksada bir şey demeden aldı ve hepsini ağzına attı

H: oha boğulacaksın yavaş

sırıtarak

B: beni mi düşünüyorsun küçük,ayrıca bana bir şey olmaz sen kendine bak dedi

gözlerimi devirerek 

H: ben müzik dinleyeceğim diyerek kulaklıklarımı taktım ve playlistimi açtım,yaklaşık 10 dakika sonra kulaklığın teki çekildiğinde sinirle yanıma döndüm 

H: hey ne yapıyorsun ?

B:sende konuşmayınca sıkıldım ayrıca ne dinliyorsun merak ettim

H: O zaman sessiz ol dinleyelim 

dedim ve şarkıyı tekrar açtım,kulaklık kulağımdan çıkmasın diye kafamı hafifçe omzuna doğru yatırmıştım,kızacağını düşünsemde bir şey dememiş sadece eliyle kafamı omzuna itmişti,kafam omzuna düştüğünde bende utandığım için bir şey demedim ve sessizce sadece şarkı dinleyerek kısa yolculuğumuzu bitirdik.

.


.


.

Arama kurtarma yapacağımız alana geldiğimizde neredeyse gözlerim çıkacaktı devasa büyüklükte yapay bir şehir yapmışlardı,bir tarafta deprem,yangın ve sel bölgesi diğer tarafta kaza bölgeleri vardı benim özgünlüğümün deprem bölgesinde daha çok işe yarayacağını düşünüyordum ben şaşkın şaşkın etrafa bakarken Aizawa sensei ve 13 ne yapacağımızı anlatıyordu,hepimiz hazırdık fakat büyük bir gürültü gelmesiyle herkes olduğu yerde durdu,etrafımız kararmıştı ve net olarak göremiyordum ama bunun antrenmanın bir parçası olmadığını anlamıştık çünkü Aizawa sensei bizi 13'e bırakarak sesin geldiği yöne gitti,bir anda etraf tekrar aydınlandı ve hepimiz ne olduğunu anladık. Kötüler Birliği buradaydı,bizim burada olduğumuzu nereden biliyorlardı,her şey çok ani olmuştu,aklımdaki tek düşünce savaşma hırsıydı,kendim ne yaptığımı anlamasam bile Aizawa senseinin arkasından bende koşmaya başladım,hepimizi sadece o koruyamazdı,yakın dövüşte mükemmel olsada,sayıca bizden üstündüler.

Aklımda çok iyi olmasa da bir plan vardı,yanımdan gelen seslere bakınca iki tarafımdan bana doğru gelen Bakugou ve Todoroki'yi gördüm Todoroki buzun üstünde kayarak beni geçmişti ve etrafa dağılan kötülere doğru gidiyordu,Bakugou ve ben ise deprem bölgesi tarafında olanlara doğru ilerliyorduk

H: Hadi şunları haklayalım!

B: Evet küçük,hepsini geberteceğim,kendine dikkat et diyerek

patlamalarını hızlandırarak havadan binanın içine girdi,bende binanın içine girdiğimde özgünlüğü çamur olan iki kişi ile karşılaştım kasırga yaratarak onları hapsettim,ve rüzgarla binanın dışına,olabildiğince uzağa fırlattım,şimdilik etkisilerdi,etrafı kontrol ederek yukarı Bakugou'nun olduğu yere çıktım,bağırışlar ve patlama sesleri geliyordu.

Bakugou GEBER LAN,PİÇ diyerek özgünlüğü parçalama gibi görünen adama karşı patlamalar yapıyordu,beni fark etmesi ile gözleriyle adeta defol git dediğini hissetmiştim,öyle bile olsa onu burada bırakamazdım adama doğru yönelmemle adamın elinde parçaladığı tuğlaları etrafıma savurması bir oldu son anda rüzgar ile kendimi fırlatmıştım ama,Bakugou benim önüme geçtiği için taşlar ona gelmişti,kaşı kanıyordu fakat umrunda gibi durmuyordu,bana bakıp sadece bekle dedi,planı olduğunu düşünerek ona ayak uydurdum,adam yarattığımız molozları parçalayarak bakugou'ya yaklaşıyordu,bakugou sadece savunma patlamaları yaparak onu savuşturuyordu adamın tepesinden rüzgarla geçerek,Bakugou'ya baktım,ikimizde aynı anda yapmak zorundaydık adam bize dokunursa parçalayabilirdi,başka çaremiz yoktu,yapabileceğim en güçlü darbe yıldırımdı,hala yıldırım yapmakta mükemmel değildim ama yapmak zorundaydım şuan benimle savaşan herkes için bunu yapmalıydım Bakugou'ya bakıp gülümsedim,ben önce adamın çevresinde hızlı bir rüzgar yarattım,gözlerimi kapatarak kendimi odakladım ve yapabildiğim en sert şekilde adamın kafasına yıldırımları isabet ettirdim,Bakugou ise bitirici darbesi yer altından patlama ile adamı uçurmuştu son darbeyi benim yapmam gerekiyordu,burnumdan gelen kanlar yere damlasada son kez gözümü kapatarak son bir darbe daha vurdum ve kendimi bıraktım,ne oldu bilmiyorum ama elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışmıştım,tıpkı annem gibi,bende gurur duyulan bir kahraman olacaktım.Gözümden dökülen yaşlarla yere düşeceğim zannederken iki kol beni yakaladı ve kendisiyle beraber yere bıraktı önüme gelen gri saçalrımı yüzümden çeken kişi Bakugou'ydu.

Kırmızı gözlerinde zafer ve gurur edasıyla bana bakıp saçımı karıştırdı yerde otursakta hala kucağında duruyordum,kalkmaya çalışsamda bedenim çok güçsüzdü beni engelleyerek,yüzüme baktı 

B: Aferin küçük,çok güçlüsün,geberttik piçleri diyerek gülümsedi

H: senin deyiminle GEBERTTİK  sende çok iyiydin teşekkür ederim taşlardan beni koruduğun için..

B: kendine dikkat etmen gerek,rakibinin hareketlerini hesaplayarak hareket etmelisin,her zaman ben olamam yanında 

diyerek göz kırptı bende gözlerimi devirerek az da olsa toparlanmaya çalıştım

H: hadi bizimkilerin yanına gidelim savaş daha bitmedi 

cümlemi bitirmeme kalmadan etraftan gelen çığlıklar bizi harekete geçirmişti zaten.


YIKIM (Bakugou x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin