Başlamadan önce okumaya başladığınız tarihleri yazar mısınız?
Vita saraydan; ufak bir yürüyüş yapmak amacıyla ayrılmış, ormanın patikasında ilerliyordu. Vita etrafı seyretmeyi, kuşların sesini dinlemeyi, boş durmayıp; bol bol gezmeyi çok seviyordu. Ayrıca sevdiği şeyleri uygulamayı da seviyordu. Vitanın en favorisi ise; Gökyüzünün en karanlık tonunda, yıldızların altında, yattığı yerin üstünde bir yorgan, bir yastık ve onca şeyin üzerinde ise yatan kendisi.
Bazı zamanlar babası Kimden izin alıp geceleri ormanda, yıldızların altında yatıyordu. Korkmuyordu, çünkü ormana giren pek fazla kişi olmazdı. Olsa bile Vitaya zararı dokunmazdı, çünkü halktaki herkes; Vita'nın bir Delta'sı olduğunu biliyordu. Herkes farkındaydı. Şuan Vita; Delta'sıyla karşılaşmamış olsa bile, ileride karşılaşacaktı. Kimse Vita'ya dokunma teşebbüsünde bulunmuyordu çünkü ileride Delta'nın: Vita'dan haberi olduğunda, intikamını alacağını biliyordu. Hemde çok kötü bir şekilde alırdı. Vita ise, Delta'ların çok korumacı, çok güçlü varlıklar olduğunu biliyordu. Delta'lar hakkında pek fazla bilgisi yoktu. Öğrenmeye de çalışmamıştı. Ne de olsa ileride karşılaştığı Delta'sı ona, kendisinden bahsederdi.
Vita ise kendisi hakkında pek çok şey öğrenmişti; Omegalardan daha güzel olduğunu, omegalar kadar olmasa da hassas ve naif olduğunu; feromonunun ise bir çilek gibi koktuğunu biliyordu.
Vita şuana dek mutluydu, bundan sonra da mutlu olmak istiyordu. Aklında bu gece ormanda uyumak vardı mesela. Elinde tuttuğu iki yorgan ve bir yastık ona yeterdi bile. Pek fazla konfor sevmiyordu Vita. Çok sade de sevmiyordu. Ona göre; her şeyin bir ortası vardı ve bu orta, onun için; en mükemmel şeydi.Patikadan geldiği yolun sonunda gözüne bir ağaç kestirmiş, hemen oraya koşturmuştu. Koştururken kıkırdamayı eksik etmiyordu. Dediğimiz gibi Vita şuan çok mutluydu çünkü birazdan yıldızların altında uyuyacaktı.
Elindeki bir yorganı ikiye katlayıp, yere koyuvermişti. Üstüne de yastığını koymuş, ve diğer yorganı üstüne örterek, yere serdiği yorganın üstüne kurulmuştu. Derin bir nefes alıp, ağzından çıkan kıkırtılar eşliğinde; sağ elini havaya kaldırıp gökyüzündeki yıldızları saymaya başlamıştı. Vita bu hobiyi uygularken o kadar mutlu, dalgın oluyordu ki, yakınlardaki Delta'nın feromonunu bile hissedemiyordu. Şuan halinden çok fazla memnundu. Hissediyordu, bir kaç dakika sonra uykuya dalacaktı, fakat önce bir kaç daha fazla yıldız sayması gerekliydi.
Son yıldızlarını sayarken gözleri yavaş yavaş kapanmaya başlamış, ağzından çıkan sayılar ise mırıldanmaya dönüşmüştü.
"Yüz yirmi bir, yüj yirmi iki, yüj yiymi ühç.."
Vita tatlı bir şekilde uykuya daldığı an ise Delta nereden geldiğini bilmediği bir feromonun peşine düşmüştü, bulana kadar da pes etmeye niyeti yoktu. Üstünde oturduğu, yönlendirdiği atıyla; ormandaki patikadan gelen feromona doğru ilerliyordu. Bu feromon sanki doyamayacağı bir şeymiş gibi kendisine çekiyordu, Delta ise bundan memnundu, vitanın feromonundan memnundu. Çünkü çok güzel kokuyordu, sanki en lezzetli çilekleri Delta'nın önüne koyulmuş onu yermiş gibi hissediyordu, Delta.
Bu feromonu çok fazla sevmişti. Delta'nın kurdu ise farkındaydı; ruh eşinin feromonunu tanımıştı. Bu yüzden Deltanın kendisini uyarmış; daha çabuk hareket etmesini, fermonunun sahibini bulması üzerine baskı yapmıştı, baskısı ise iyi sonuçlanmıştı. Çünkü Delta şuan Vita'sına doğru ilerliyordu.Patikanın sonuna geldiğinde ise feromonun özellikle burada çok yaygın olduğunu düşünmüş, feromonun sahibinin ise buralarda bir yerlerde olduğuna kanaat getirerek yavaşca atından inmişti. Atını kaçmaması için başını okşayıp burda durmasına yönelik bir kaç şey söylemişti.
"Sevgili, atım. Şimdi sen burda bekliyorsun. Bende bu eşsiz feromonun sahibini, bulup geliyorum. Tamam mı?"
Konuştuğu at ise sanki onaylamak istercesine başını Delta'nın omzuna sürtmüş; onu gitmesi gerektiği yönünde ileri kaktırmıştı. Delta ise atının bu hâline kıkırdayıp. Ağacın altında gördüğü bir çarşaf gibi duran varlığın yanına gitmeye başlamıştı. Delta ise hissettiği feromon yoğunluğuyla gözlerini sıkıca kapatmış, feromonun yuva yaptığı yerdeki kokuyu sertçe içine çekmişti. Delta farkında değildi fakat gözleri mavinin en koyu tonuna bürünmüştü. Henüz farkında değildi; bu çok hoşuna giden feromonun sahibinin, kendi Vita'sı olduğundan. Ve habersiz bir şekilde Vita'sına doğru yürüdüğünden..
Delta yerde; bir kalın yorganın üzerindeki yastığa, başını koymuş uyuyan birini görünce durmuş; ondan gelen kokuyu gözlerini kapatarak içine çekmişti. Delta'nın kurdu ise, Vita'sının yanına gitmek için can çekişiyor, Delta'ya kendisinin hareket etmesi yönüne ona bir kaç şey söylüyordu. Ve bu söylediği şeylerin arasına 'O senin Vita'n, onun yanına git ve kokusunu içine çek, yoksa ben şakam olmadan seni ele geçirip, kurda dönüşürüm. Ve sen iyi bilirsin ki ben kurda dönüşünce bütün şevkatimi, sabırlılığımı burda yitiririm. Bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını iyi biliyorsun. Vita'nın eğer burada kurt formundayken mühürlenmesini istemiyorsan. Acele et çünkü; kokusu beni etkiliyor..'
Delta ise, karşısındaki kişinin Vita'sı olduğunu öğrendiği an kendisini çok iyi hissetmişti. Yıllardır aradığı Vita'sını bulmuştu. Vücudu biraz gevşemiş gibi nefesini dışarı vermişti. Ve birkaç adımda Vita'sının yanına gelmiş, onun yattığı yere çömelip yüzüne bakmaya başlamıştı. Böylesine güzel bir Vita beklemiyordu. Onun Vita'sı çok güzeldi. İster istemez mutlu oldu, Delta. Çünkü böylesine güzel bir, kurdun; kendi ruh eşi olduğu için şansı hissediyordu. Çünkü Vita'sı sadece ona aitti, başkalarının değil.
YENİ FİCE BAŞLADIK HADI BISMILLAH
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vita ↣ Taekook
FanfictionVita'sı sadece ona aitti, başkalarına değil. +Mpreg Delta - Jungkook Vita - Taehyung 🎖Alfa #14 🎖Omegaverse #15 🎖 Delta #4 🎖Taekook #137 🎖Vkook #23 🎖Bts #26 🎖Taehyung #72