⋆| daphne

172 31 158
                                    

bir dik duruşun; kaç yenilgi,
kaç gözyaşı, kaç kalp ağrısı ettiğini
bilemezsiniz.
frida kahlo

(Bölümü bu şarkıyı dinleyerek yazdım. Sizler de bölüm bitene kadar bu şarkıyı dinleyerek okursanız fazlasıyla keyif alabilirsiniz.) <3

Gökyüzü pembe rengine bürünmüşken, güneşin batışını Peneus Irmağı'nın kıyısında oturup seyrediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gökyüzü pembe rengine bürünmüşken, güneşin batışını Peneus Irmağı'nın kıyısında oturup seyrediyordum. Suyun berrak olması, benim eserimdi. Kanatlarımı çırptığım bölgenin denizi, suyu, okyanusu, ırmağı... hepsi benim sanat eserim. Bunu gururla dile getiriyorum. Ben su perisi Daphne. Kanatlarımın şeffaflığı gibi berrak sular, benim yansımam.

Evet, bu benim.

Yaşadığım dünya Artemis Tapınağı'nın hemen bir kaç gezegen üstü.

Benim dünyamda bir çok tanrı bulunmakta. Tanrıların tanrısı Zeus ile aynı gezegende yaşıyorum. Bu beni biraz ürkütmüyor değil; Zeus acımasız bir tanrı, üstelik zevkine fazlasıyla düşkün. Yaşadığım gezegendeki bütün tanrılar Zeus'un oğlu. Sadece beni ve bir kaç peri ırkını Zeus yaratmadı. Çünkü Zeus sadece tanrı yaratır; yarattığı tanrı çocukları ise peri yaratır. Yani bizi.

Toprak perileri tohumdan geliyor mesela. Ancak bir tanrı isterse o tohumu çiçek olarak yaratır, ya da bir peri olarak. Gezegenimdeki bütün bitkiler aslında bir toprak perisiydi. Ama tanrılar sadece istediklerini peri olarak yarattı; geriye kalanlar bitki olarak kaldılar.

Toprak perileri en kıskanç peri ırkıdır ve kendi ırkları dışında kimseyle görüşmezler. Sadece tanrıların gezegenlerine hizmet ederler. Yeşillik onların sorumluluğundadır.

Kar perileri; kar tanelerinden doğarlar. Tanrı isterse kar tanesini peri olarak yaratır, istemezse o kar tanesi yeryüzüne sadece kar tanesi olarak düşer ve ölür. Kar perilerini şu zamana kadar hiçbir peri ırkı görmedi. Bir rivayete göre onlar bulutların içinde yaşarlarmış. Bizim bulutlara uçacak kadar gücümüz yok. Söylenilene göre bulutlar çok soğukmuş. Bundan asırlar önce bir peri, kar perilerini görmek için bulutlara uçmuş ve soğuk bulutlara yaklaştıkça kanatları üşümeye başlamış. Kanatları donmuş ve bulutlara ulaşamadan yeryüzüne süzülmeye başlamış. Kanatları donduğu için kendisini gökyüzünde tutamadığı için düşüp ölmüş.

Vaktinden önce de yeryüzüne inen kar perileri ölürmüş. Bu rivayete inanıyorum. Bundan asırlar önce havanın çok sıcak olduğu bir zamanda avucumun içine kar tanesi düşmüştü. Avucumda eriyip gitmişti. O kar tanesi; bir periydi.

Güneşi merak ettiği için vaktinden önce yeryüzüne inmişti ve eriyip tenime karışmıştı. Avucumun içinde su birikintisi olarak kalmıştı; onu suyun içine bıraktım. Ayaklar altında ezilmesini istemedim ve okyanusumun en derinlerine, sonsuzluğa yolladım.

Apollon & Daphne ✓chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin