𝐋𝐚𝐬𝐭 𝐃𝐢𝐬𝐜𝐨𝐯𝐞𝐫𝐲 (Taekook)

#2

Ne kadar ümitlenebiliyorsam o kadar ümitlenerek pılımı pırtımı toplayım çıktım odadan. Hemen asansöre kıçımda biten korumayla girip otelin garaj kısmına geçtik. Sonuçta kaçak iş yapıyorduk bir nevi ve biri görse bizle birlikte çalışan herkes sıçardı. O yüzden ajan gibiydik maşallah.

Kuyruğum (korumacığım yani) önden önden giderken bir anda yanından geçtiğim arabalar dikkatimi çekti. Eğer soldaki arabaların arkasından geçersem direkt bir şekilde otopark çıkışına doğru koşabilirdim. Ama yakalanma ihtimalim çok yüksekti.

Daha önce hiç kaçmadığım için ne olacağını da açıkçası bilmiyordum. Ama denemeye değer. Eğer şu an yapamazsam +10 kuyruk ama yapacak bir şey yok. Her şey hayallerim ve özgürlüğü içindi.

Adamın biraz uzaklaşması için olduğum yerde durdum. Adam o kulağına taktığı şeyden dışardaki trafik kazasını bile duyamazdı zaten. Hemen onun daldığı ve ilerlediği bir anda arabaların arasından koşmaya başladım. Ama öyle böyle değil. Deli gibi koşuyordum. Hayatımda hiç bu kadar hızlı koştuğumu hatırlamıyordum. Cidden insanın söz konusu hayatı olunca böyle oluyormuş demek ki. Ne kadar hızlı koşsam da hesap etmediğim bir şey vardı. Kasıklarımdaki sikik ağrı...

Sırf o ağrılar yüzünden kıvrılarak yere düştüm. Acıdan bağırırken haykırışlarım bütün otoparkı inletiyordu. Çok zayıf olduğum için arabaların arasından geçerek koşmuştum ama korumalar geçemiyorlardı ve onlar bana 1 adım dahi yaklaşsa hemen bağırıyordum.

Adamlar bir yandan bana bağırmamam gerektiğini söyleyip bir yandan da yanıma gelmeye çalışırlarken ben ne önüme ne de arkama bakarak sadece yerde sürünüyordum. Bir yandan yenildiğimi kabul etmediğim için ağlıyor bir yandan da beni bırakmaları için yalvarıyordum ama işte kime ne söylerse anca laf. Allah' ın kuyrukları işte ne bekliyorsun. İnsanlık bekleyemezsin böylelerinden diye düşündüğüm an Önümde bana doğru gelen adam durup bağırmayı kesmişti. Çünkü... arkadan bir adam beni tutmuş ve ağzıma bezi doldurup ellerimi arkada birleştirerek kafamı eğip arabaya götürmeye başlamıştı bile.

Bütün adamlar beni ararken ve bana ulaşmaya çalışırken terden sırılsıklam olmuşlardı. Arabaya bindirdiklerinde ben bağırmaya çalışarak ses çıkarmaya başlamıştım bile. Adamlardan birisi dayanamayıp bana tokadı yapıştırdı ve o an sessiz sessiz ağlamaya başladım. Ve yol boyunca zaten böyle bir kaçış planı olmazdı zaten diyerek kendimi avutmaya çalıştım.

Cidden çok yormuştu hayat beni 3 senede. 3 senede insanlara bedenimi satarak o kadar yorgun ve bitkindim ki geri kalan hayatım boyunca yatsam bu yaralar iyileşmezdi.

Arabadayken bir anda patronun evine geldik. Ben ne olduğunu anlayamadım. Çünkü genelde sadece buraya ayda bir kıyafet almaya gelirdik. Ve ben geçen hafta yeni gelmiştim.

Adamların hepsi beni dövecekmiş gibi bakarak beni çözüp aşağıya indirdiler. Patronun evine doğru giden taşlı yolsa yürürken birden aklım sanırım yerine geldi. Sanırım kaçmaya çalıştığım için gelmiştim buraya.

Kapının önüne geldiğimizde içerde biri ağlıyordu. Hemen korkuyla bizim kütük gibi duran odun kuyruklara baktım. Hepsi duygusuzca kapının açılamasını bekliyorlardı. Kapı birden açılmıştı. Bir zil bile çalmamıştık.

İçeri girince hemen beni evdeki hizmetli kolumdan tutup patronun odasına götürdü. Orda biri daha vardı ama o kızdı. Adam bildiğin kıza işkence yapmıştı. Nedenini bilmiyordum ama sanırım o da kaçmaya çalışmıştı. Başka bir neden yoktu çünkü.

Hizmetli kadın beni patronun ayağına doğru ittirip odadan çıktı ve kapıyı kilitledi. Ve o anda hayatımda yaşamadığım korkuyla karışık kötü duyguları yaşamaya başladım. Korkudan elim ayağım buz kesmişken patron yerde yatan kızı kaldırıp bir kez daha tekme atınca bana doğru 'BAK!!!!' diye bağırdı. Ben korkuyla bakarken kızın her yerinin mosmor olduğunu fark ettim. Hayvan herif, neler yapmıştı kıza. Hemen kafamı geri yere çevirince patron kapıya doğru ilerleyip kapıya tekme attı ve kapı anında kilit sesiyle açıldı. Patron kızın saçından tutarak onu yerlerde sürükleyip dışarı attığında kapıyı tekrar kapatıp bana doğru gelmeye başladı.

Ben o anda ağlamaya başlayınca adam beni kolumdan tutup tek hamlede kaldırınca hem kolum çok acımıştı hem de neler olacağını kestiremeyip düşünmekten beynime ağrılar girmişti. Patron bana bakıp 'Dua et sen benim gözdemsin.. Yoksa senin sonunda da öyle olurdu. Eğer bir daha böyle bir şey yaparsan sana o kıza yaptığımın İKİ KATINI YAPARIM. ANLADIN MI BENİ??' diye bağırdı. Ben de hızla kafamı sallayarak ona karşılık verdim.

Patron hemen kafamı eğip saçımdan tutarak kapıyı açıp beni dışarı fırlattığında hizmetli kadın yüzümdeki yaşlara bakmadan beni bir daha kaldırdı. Hemen kalkınca aşağıya geri indirdi beni. Orda benim kuyruklar bekliyorlardı. Hemen kapı açıldı ve ben yine o lanet arabaya binip akşam için hazırlanmak üzere patronun benim için tuttuğu ve doğru yol almaya başladık.

𝙼𝚎𝚛𝚑𝚊𝚋𝚊𝚕𝚊𝚛... 𝙳𝚊𝚑𝚊 𝚘𝚕𝚊𝚢ı𝚗 𝚃𝚊𝚎𝚔𝚘𝚘𝚔 𝚔ı𝚜𝚖ı𝚗𝚍𝚊 𝚍𝚎𝚐̆𝚒𝚕𝚒𝚣. 𝙾𝚕𝚊𝚋𝚒𝚕𝚍𝚒𝚐̆𝚒𝚗𝚌𝚎 𝚞𝚣𝚊𝚝𝚖𝚊𝚢𝚊 𝚌̧𝚊𝚕ı𝚜̧ı𝚢𝚘𝚛𝚞𝚖. 𝙾𝚕𝚍𝚞 𝚋𝚒𝚝𝚝𝚒𝚢𝚎 𝚟𝚞𝚛𝚖𝚊𝚔 𝚒𝚜𝚝𝚎𝚖𝚒𝚢𝚘𝚛𝚞𝚖. 𝙵𝚊𝚛𝚔𝚕ı 𝚍𝚞̈𝚜̧𝚞̈𝚗𝚖𝚎𝚔 𝚒𝚜𝚝𝚒𝚢𝚘𝚛𝚞𝚖. 𝙾 𝚢𝚞̈𝚣𝚍𝚎𝚗 ... 𝚋𝚞 𝚔𝚊𝚍𝚊𝚛. 𝚃𝚎𝚜̧𝚎𝚔𝚔𝚞̈𝚛𝚕𝚎𝚛 𝚘𝚔𝚞𝚍𝚞𝚐̆𝚞𝚗𝚞𝚣 𝚒𝚌̧𝚒𝚗. 𝚅𝚘𝚝𝚎 𝚊𝚝ı𝚙 𝚐𝚘̈𝚛𝚞̈𝚜̧𝚕𝚎𝚛𝚒𝚗𝚒𝚣𝚒 𝚋𝚎𝚕𝚒𝚛𝚝𝚖𝚎𝚢𝚒 𝚞𝚗𝚞𝚝𝚖𝚊𝚢ı𝚗.