Araba durunca anlamıştım, sonunda patronun benim için tuttuğu eve gelmiştik. Hemen kapım açıldı ve 3. Korumayla otelin kapısından girip en üst kattaki evime doğru asansörle çıktık.Evimin olduğu kata geldiğimde beni evin kapısına doğru geçirdiler. Hemen evin kapısını açıp içeri girdim ve arkadan 2 kez kilitleyip kapı deliğinden baktım. 1 i asansörde diğer 2 si ise merdivenlerde bekliyorlardı benim kuyrukların. Nasıl da hızlılar hemen yerlerini bulmuşlar.
Kapıdan iyice uzaklaştıklarında yere çöktüm ve ağlamaya başladım. Bu kadarı fazla diyeceksiniz ama hak edip ermediğimi ben bile bilmiyorum. Sürekli her benle birlikte olan adamlar utanmadan sıkılmadan bana hep aynı lafları saydıkları için patronun tehtidleri, bağırışları, beni dövmesi hafif bile kalıyordu.
Göz yaşlarımın arasında boğulurken bir anda kapı çaldı ve ben aniden süt dökmüş kedi gibi kesildim kaldım. Korumalar mı duydu yoksa? Ayhs pardon KUYRUKLAR.
Hemen elimle yüzümü sildim ve kapıyı açtım. Açtığımda Kai olduğunu anlayonca az da olsa rahatladım. Bir de ağlıyorum diye beni patrona şikayet etselerdi bu kuyruklar valla çekemez, atardım kendimi 19. kattan.Hemen Kai' yi içeri çekiştirdim ve kapıyı kapattım. Kai yüzümü bile görmemişken birden kapının üstünden çekilince akmış makyajımı görmesiyle "Noldu sana?" demesi bir oldu. Bir de işin yoksa açıklama yap. Kaç senedir şu işteyim yani ne olmuş olabilir? Hakaret, işkence, dayak... bu kadar yani ama giç sormaktan vazgeçmiyor bu çocuk da ya.
Hemen içeri doğru yürüdüm göz yaşlarımı tutamayarak. Kai de peşimden geliyordu tabi. Yatağıma oturunca o da karşıma oturdu. "Bir şey soruyorum abi söylesene noldu?" diye sordu. Ben de iç çekerek "Kaçmaya çalıştım,..hığk.., ve başaramadım..., hıghk, s..ssonra da beni patrona,..hıgk.., götürdüler ve patron da..HIĞĞ.." diye ağlamaya devam ettim. Kai hemen yanıma iyice sokuldu ve bana " Keşke biraz daha sabretseydin. Gidecektin zaten." dedi. Haklıydı ama " Baksana daha azcık bile uzaklaşamıyorum, sikik kasık ağrım yüzünde hep böyle oluyor.." dedim. Kai' de küçük bir tebessüm oluştu ve bana " Sadece bir müşteri sana bütün parasını verirse sen de her gin farklı adamlarla yapmazsın, tek bir kişinin işini görürsün böylece de her gün deliğin farklı penislere ev sahipliği yapmaz. Yani alışırsın bi penise miss.." dedi gülerek. O anda ben de gülmeye başladım. Bu çocuk iyiydi ha valla nerde ne diyeceğini beni nasıl güldüreceğini biliyordu.
İkimiz de gülerken bir anda gözlerimiz birbirini buldu. Hayır, hayır, hayır.. O benim tek arkadaşım o da olmaz, demeye kalmadan Kai' nin dudaklarına yapıştım. Ama ona karşı en ufak arkadaşlıktan başka bir hissim de yoktu. Neden böyle bir şey yaptım ki?
Kai hemen kendini geri çekip beni ittirdi. Ben kafamı öne eğerken bana bağırarak " SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN? İKİ GÜLDÜRDÜK DİYE DEĞERE Mİ BİNDİN DE .. NE SANIYORSUN SEN YA? MORAL VERİYORUM SEN NE YAPIYORSUN?" dedi.
Haklıydı... 2 gram sevgiye bile hasretken yaptığı şey hoşuma gitmişti ve ben yapmamam gereken çok büyük bir şey yapmıştım. Arkadaşımı öpmüştüm. O benim sadece arkadaşımdı ama arkadaşım olan herkes benden yararlanınca insan kafasını sex ve zevk dışında başka bir şeye yoramıyordu.Kai sinirle kalkıp kapıya doğru ilerlerken birden durdu ve giyinme odama doğru gitti. Ben 2 kelime bile söyleyemeyecek bir durumdayken, konuşamıyorken birden yanıma geldi ve bana elindeki elbiseyi gösterip siniri yatışmış bir şekilde "Bu gece bunları giyersen seni affederim." dedi. Kafamı kaldırıp elbiseyi aldıktan sonra geri kafamı aşağı eğdim. Ona karşı çok suçlu hissediyordum. Yüzüne bile bakamıyordum. Hemen eliyle çenemi tutup kafamı yerden kaldırdı ve bana bakarak " Tamam artık olan oldu, utanılacak bir şey yok, ben seni anlıyorum o yüzden az önce yaşananlar unutuldu bile benim için." dedi. Bana böyle dediğinde hemen ben de " Bak ben aslında öyle yapmak-" dedim ve sözümü kesen Kai kapıya doğru ilerlerken " Evet biliyorum ben unuttum sen de unut, şu az önceki 5 dakikayı, hayatından sildiğin 15 sene ve sileceğin 4 sene gibi sil." dedi ve odanın kapısını açıp çıktı.
Hemen kapıya doğru ilerleyip kapıyı kilitledim ve Kai' nin seçtiği elbiseye bakmaya başladım. Gerçekten güzel seçmiş bellow. Neyse artık hazırlanmam gerekiyordu.
Yatağıma doğru yürürken hala elbiseye bakıyordum. Sonra elbiseyi yatağımın üstüne koyup duş almak üzere banyoya girdim. Duştan sonra hemen hazırlandım ve 3 saatin sonunda saat 22 sularında gezerken kapı çaldı. Yine başlıyoruz. Babası bitti şimdi de oğluna gidiyorum. Haydi hayırlısı...𝙱𝚊𝚢𝚊𝚐̆𝚊 𝚞𝚣𝚞𝚗 𝚣𝚊𝚖𝚊𝚗 𝚘𝚕𝚖𝚞𝚜̧ 𝚋𝚘̈𝚕𝚞̈𝚖 𝚊𝚝𝚖𝚊𝚢𝚊𝚕ı. 𝙺𝚒𝚝𝚊𝚋ı 𝚍𝚊𝚑𝚊 𝚑𝚎𝚢𝚎𝚌𝚊𝚗𝚕ı 𝚟𝚎 𝚞𝚣𝚞𝚗 𝚝𝚞𝚝𝚊𝚋𝚒𝚕𝚖𝚎𝚔 𝚒𝚌̧𝚒𝚗 𝚌̧𝚘𝚔 𝚞𝚣𝚊𝚝ı𝚢𝚘𝚛𝚞𝚖 𝚌𝚞̈𝚖𝚕𝚎𝚕𝚎𝚛𝚒 𝚢𝚊 𝚍𝚊 𝚘𝚕𝚊𝚢𝚕𝚊𝚛ı. 𝙰𝚖𝚊 𝚐𝚎𝚛𝚌̧𝚎𝚔𝚝𝚎𝚗 𝚋𝚘̈𝚢𝚕𝚎 𝚋𝚞̈𝚝𝚞̈𝚗 𝚘𝚕𝚊𝚢ı 𝚊𝚢𝚗ı 𝚝𝚞𝚝𝚞𝚙, 𝚜̧𝚒𝚙 𝚜̧𝚊𝚔 𝚜𝚘𝚗𝚞𝚌𝚊 𝚋𝚊𝚐̆𝚕𝚊𝚢𝚊𝚗 𝚔𝚒𝚝𝚊𝚙𝚕𝚊𝚛 𝚍𝚊 𝚋𝚎𝚗𝚒 𝚜ı𝚔ı𝚢𝚘𝚛. 𝙾 𝚢𝚞̈𝚣𝚍𝚎𝚗 𝚏𝚊𝚛𝚔𝚕ı 𝚋𝚒𝚛 𝚜̧𝚎𝚢𝚕𝚎𝚛 𝚢𝚊𝚙𝚖𝚊𝚔 𝚒𝚜𝚝𝚎𝚍𝚒𝚖. İ𝚗𝚜̧𝚊𝚕𝚕𝚊𝚑 𝚋𝚎𝚐̆𝚎𝚗𝚒𝚛𝚜𝚒𝚗𝚒𝚣.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐚𝐬𝐭 𝐃𝐢𝐬𝐜𝐨𝐯𝐞𝐫𝐲 (Taekook)
RomanceO ilk gördüğümde bütün adamlarla aynıydı oysaki. Hiçbir şey hissetmemiştim. Belki de... hissedememiştim. Aramızdaki uçurum farkını söylemeye gerek bile yoktu zaten. Ama şu an onun kollarında bir ömür boyu açmayı bekleyen bir çiçek olacaktım.. sanırı...