prenses gözlerini yumdu

33 10 20
                                    

Prenses Adreanna, Kral Absolon'un biricik ve tek kızı, Abseollon Krallığının varisi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Prenses Adreanna, Kral Absolon'un biricik ve tek kızı, Abseollon Krallığının varisi.

Ne mutlu bir hayat değil mi! Bir krallığın varisi olarak toplumun üst kademesinde yaşamak büyük bir şans olmalı.

Ama bu "mükemmel" hayata sahip genç prenses, bu sabah avlunun zeminindeki büyük ve ustalıkla döşenmiş mermer çeşmede bilekleri hançerle kesilmiş, bileklerinden çıkan kana bulanmış hançer de karnına saplanmış bir şekilde bulundu.

Hayır, bu bir cinayet değildi. Bu kasten gerçekleştirilmiş bir intihardı. O genç ruhun bir katili varsa, o da ancak ve ancak aynaya baktığında ortaya çıkabilirdi.

O sadece kendi hâlinde yaşamak isteyen, kitapları içinde huzur bulan ve bu Dünya'dan bıkmış biriydi. Bunu ailesiyle konuşması imkansızdı, her ne zaman bu konuyu açmaya çalışsa ya annesi ya da babası konuyu değiştiriyor, görmezden geliyor veya konuyu açmadan kapatıyordu.

Aldığı nefes ona fazla geliyor, gördükleri ve yaşadıkları onu yiyip bitiriyordu. Bir de o mağlup kalbi, taş yontucu Victor'a çarpmaz mı!

Günden güne kötüleşse de onu düşündükçe yaraları merhem buluyordu kendine. Lakin, çeşmenin içinde intihara giriştiği gece, ailesiyle olan konuşmalarının, o narin kalbinde yarattığı etkiyi bırakın aşık olduğu adamı düşünmek, taptığı Maria'yı düşünmek bile iyileştiremezdi.

Onu evlendirecekler miydi yani? Bu kadar basit miydi evlenmek? Aşk gerekmez miydi?

Belki bir senatörle, belki bir prensle ya da soylunun tekiyle! Ama Victor'la olmayacağı kesindi ya, bu yakıyordu canını.

O gece umutlarıyla beraber kendini de öldürmek istedi, ama yapamadı. Tanrı ölmesini istemiyordu ve kaderinde yaşanacak günler henüz bitmemişti.

'If the god doesn't let you to die, you doesn't die...'

🥀

"Adreanna, kararım kesin! Odana git ve hazırlan. Celinn sana yardım edecektir."

Gözyaşlarını da aldı ve sürükledi peşinden. Odasının tahtadan sırmalarla süslenmiş kapısını açtı, arkasından kilitledi. Celinn'ın gelmesini beklemeden bir kağıt alıverdi parfümlerle döşeli süslü masadan. Okumayı severdi ama yazmayla arası kötüydü.

Afili sözler de yazmayı beceremezdi hani. Öyle gelişi güzel yazardı birkaç şey. Karalardı defterini, en azından defterler dinliyordu onu...

Yazdı sevdiğine bir not. Kısa ve biçimsiz bir yazıydı ama hoştu.

'Seni ahirette görmeyi umuyorum sevdiğim, bu Dünya aşkımızı kaldıramayacak kadar kirli...'

Kağıdı defterden yırttı, kuşu Mienna'nın kafesine ilerledi. Kafesin kapısını açtı ve evcilleştirdiği kuşu Mienna onun avcuna kondu.

Kağıdı aldı ve kuşun ayağına bağladı. Onu iki eliyle sardı, göğsüne bastırarak fısıldadı.

"Elveda güzel dostum, Mienna. Bunu Victor'a götür, olur mu?"

Pencereyi açtı ve avcunda sarıp sarmaladığı kuşu pencereden saldı.

Tek bir an bile düşünmedi, çekmecedeki hançeri aldı ve yerdeki kilimi kenara çekti. Kilimin altındaki gizlenmiş tahtadan kapıyı sessizce araladı. Aşağı indi. Kapı, kullanılmayan bir kilere, o kiler de avluya açılıyordu.

İhtişamlı bir çeşme bulunuyordu avluda. Sessiz adımlarla çeşmeye doğru ilerledi. Çeşmenin içine girdi ve kıvrılıp oturdu.

Hançeri aldı, gözlerini yumdu. Gerisi karanlık, zifiri...

🥀

"Ah benim zavallı kızım, düzeleceksin. Bu karar kalbine iyi gelecek."

Absolon, Adreanna'nın ellerini sımsıkı tutup ona gelecek hakkında vaatlerde bulunuyordu. Aklında çoktan bir karar vardı. Kızının kalbi Victor'a atmadan önce onu Prens Andreoi'yle evlendirecekti.

Böylece her şey güzel olacaktı.

Sahi, güzel olacak mıydı her şey?

𝘭'𝘢𝘮𝘰𝘶𝘳 𝘯𝘦 𝘱𝘦𝘶𝘵 𝘱𝘢𝘴 𝘢𝘳𝘳ê𝘵𝘦𝘳 𝘭𝘢 𝘮𝘰𝘳𝘵Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin