Elindeki son süsü de pastanın üzerine koyduktan sonra ellerini kot pantolonuna sürdü Soyeon. Bir yandan pastayı hazırlaması gerekiyor, bir yandan da Jennie'yi pastadan uzak tutması gerekiyordu.
Üç saatlik emeğini Jennie'nin bir anda yalayıp yutmasını istemezdi tabii.
Kenarda somurtarak pastayı gözetleyen jennie ve onu kaçmaması için belinden tutan jaebom da hayranlıkla pastayı izliyordu.
İsyankar bakışlarını salonda gezdirdikten sonra Felix'e döndü.
"Sen hayırsız olma Felix'im, annişine çikolatalı pasta al hep."Üzgün fok balıkları edasında çıkardığı acıklı seslerle dişisini etkilemeye çalışan gay ayıcık şekerlere benzediğini bilmiyordu oysa.
Felix gülerek annesine olmam annişim dediğinde jaebum da Jennie'yi tutmayı bıraktı. Jennie elleri arasında debelenip bıngıldağına tekme attıktan sonra epey başı dönmüştü.
Hyunjin'e bakarak koltuğa oturduktan, daha sonra koltuğa yığıldıktan sonra ellerini kucağında birleştirdi.
"Mor ışık görüyorum."Yeon gülerek önce dudaklarını koparmak istercesine kemiren Hyunjin'e, daha sonra da jaebeom'a baktı; "renk körü müsün jaebom, beyaz olmasi gerekir."
"Tanrım, beyaz ışığa mı gidiyorsun yoksa?! Hem de pastaya çökmeden..."
"Hayır hayır, önce pastayı yemem; sonra da Hyunjin Ve Tzuyu'nun kavga ederken birden pamuk prenses hakkında konuşmaya başlamasını izlemem lazım."
Gülerek birbiriyle şakalaşırken Felix de Acel'e geliyor oldukları ilgili bir mesaj attı. Acel'in geldiklerinden haberi yoktu, diğerlerinin de Acel'in gözlerini sonsuzluğa açtığından.
-your silence is my favorite song-
"Önce ben gireyim, eğer çıplak falan ise siz bakmayın!"
"Aman. Çok meraklıyız sanki Acel'a, Felix."
Jennie Felix'in sahte bir sinirle söylediği şeyin ardından gülerek sitem etti. Aklına dolan görmek istemediği görüntüler ile yüzünü buruşturmuştu bir saniye sonra.
"KUSACAĞIM SANIRIM! TANRIM! ACİLEN GÖZLERİMİ ÇÖPE ATMAM GEREKİYOR!"
Soyeon ise göz devirerek Felix'e döndü, çoktan kapıyı açtığını, hatta içeri girip kara gözlerle yeri izlediğini görünce kaşlarını yay gibi çatıp arkasından içeri girdi.
Elinden düşen pasta ve diğerlerinin anlamaz bakışları içerisinde yere çöktü Felix, zihni durmuştu adeta.
K@n gölü oluşmuştu içeride, Acel da tam ortasında uzanıyordu. Ne kadar sanatsal bir görüntü idi oysa ki.
Beyaz teni kendi kanı ile süslenmişti.
"A-Acel, kendine gel. B-bu hiç hoş bir şaka değil! Kalksana lanet adam! Kalk!"
"Felix.."
"acel..."
Kısılan sesi ile son kez kucakladı sevgilisini, k@nı üstüne sinmişti, minik ellerine düşen göz yaşları titreyen yanaklarını yakıyordu.
Uyansana Acel! Uyansana, komik bir şaka değil bu. Kalk artık, soğuk bakışlarla gelenlere bak önce, sonra sevgilini kucakla, gül, hoş geldiniz de. Habersiz geldikleri için tersle, yanlız hayatında yanında oldukları için teşekkür et.. uyansana.
-scream-
🌼:彡
Acel?!?!?!?Kim yaptı sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
happy birthday | lumiére
FanfictionAcel 24 yaşına girdiği gün evinde arkadaşları tarafından ö!ü bulundu. peki ya katil kimdi?