nox 21

22.9K 2.5K 166
                                    

Yalnız bir ruh, ipin ucunda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yalnız bir ruh, ipin ucunda.
Kelimeler dudaklarımın arasında.

B: Deniz gibi çaresizim ipliğinin ucunda.

B: Huzursuzum. Huzursuz ve yararsızım (12.16)

Kitabın kenarına ufak bir not düştüm: Buna rağmen deniyorum.

Okulun devasa kütüphanesinde en üst kata çıkmış, pencere kenarına oturmuştum. Üç Kadın'ı okuyordum. Nehir'e yazmak istiyordum alıntılar dışında ne yazacağımı bilmiyordum.

Ben de kitabı okuyor bazı satırların altını çiziyordum. Bazen de içimden geçenleri karalıyordum. Biri omzuma dokunduğunda yerimden sıçradım. Sezgin elinde kitaplarla yanımda dikiliyordu. Ayaklarımı kendime doğru topladım. Okulun devasa camının kıyısına tünemiştik.

"Kimseye söyleme." dedim homurdanarak. Sezgin gözlüğünü düzeltip gülümsedi.

"Kitap okuduğunu mu? Sylvia Plath okuduğunu mu?" Omuz silktim.

"İkisini de."

"Merak etme o ot semirenler yazarı bile bilmiyordur. Porno yıldızı olmadıkça." Sırıttığımda Sezgin de sırıttı. Kitabının kapağını açmadan hangi kitap olduğuna çaktırmadan baktım, Cesur Yeni Dünya. Kitapta o kadar fazla yeri çizmişti ki onları incelemekten Sezgin'in bana baktığını fark edememiştim.

"İlgini çektiyse, okuduktan sonra sana verebilirim. Zaten ikinci kez okuyorum." Kafamı salladım.

"Olabilir." Telefonum titredi.

N: Şu an Üç Kadın'ı okuyorsun demek.

B: Hemen anlamana biraz şok geçirdim desem?

N: Ezberledim ben çoktan.

B: A şubesinden Orkun'un doğum günü partisi varmış. Aynı sınıftasınız değil mi?

N: Evet.

B: Gidecek misin?

Kafamı kaldırdığımda Sezgin'in göz ucuyla bana baktığını fark ettim. 'Ne var' anlamında kafamı iki yana salladım.

"Sende bir şeyler var ama hayırlısı." Kaldığım yere parmağımı dayayıp ona baktım.

"Ne gibi bir şey?" Sezgin bir bacağını pervazdan içeri doğru aşağı sarkıttı. İkimizin de bacağı uzundu, biraz dar pervaza tünemek bacaklarımızı bükmemize yol açmıştı.

"Bir şey. Ne olduğunu bilmiyorum ama bana biraz değişiyorsun gibi geliyor." Alnıma düşen perçemleri kenara itip bandanamı düzelttim.

"İyi bir şeydir umarım." dedim. Yirmi dakika kadar bir sürede ikimiz de kitaplara gömüldük.

"Bilemiyorum göreceğiz." dedi birden. Soruma cevap vermesi için yirmi dakika geçmesi gerekmişti. Ardından saatine baktı, hızla toparlanırken yere indi.

"Antrenman var. Hadi." Aklımdan tamamen çıkmıştı. Geniş merdivenlerden inerken onu gördüm. Aşağıdaki geniş lambalı masalarda çalışıyordu. Ne yaptığını görememiştim. Kitabı çantaya atıp ağzını kapadım. Ardından Sezgin'i izledim. Onun masasının yanından geçerken edebiyat ödevini yaptığını fark ettim.

Yarın son günüydü, bu kadar geçe bırakmasına şaşırmıştım. Belki de bir şeyler ona engel olmuştu.

Kafasını kaldırmadı.

Kütüphaneden çıkarken telefonum titredi.

N: Hayır.

İçinizden geçenler bölümü:
İGB:
İGB:
Kalp çokça.
Oylamayı unutmayın <3

Matmazel Noir • yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin