Bölüm 1

4 1 2
                                    

Her zamanki rutinim gibi gün batımını Galata manzarası eşliğinde izlemek için evimin çatısına çıktım. Evim Galata'nın tam dibinde bulunuyordu. Dublex olmasına rağmen çatıyı da evime dahil etmiştim. Böyle diyince biraz egoist gibi oldum. Dur hemen kötüleme beni. Ilık bir sonbahar akşam üzeri çatımda elimde kahvemi yudumlarken güneşin batışını izliyordum. Gördüğüm manzara her gün beni benden alıyordu, her geçen gün dünya kötüye gitse bile bu manzara daha da bir güzelleşiyordu sanki. Elimdeki kahvemi çoğu zaman gün batımınının bitimiyle bitirirdim, takıntılı değilim ama bir huy oldu bu özellik. Kahvem de gün batımı da bitmek üzereydi, kulağımda kulaklıkla DKTT- Yapma Nolursun çalıyordu. Kahvem bitince işime yani odama geri dönmeye koyulurken karşı çatıda Ada'yı gördüm. Ada benim bebekliğim de dahil olamak üzere tüm hayatım boyunca en çok gördüğüm insan diyebilirim, kardeşten bile ötedir kendileri. Fiziksel açıdan birbirimize çok benzemesek de zevklerimiz, yediğimiz içtiğimiz şeyler hep aynıdır neredeyse. Ada'da benim gibi her gün, gün batımını izlemek için balkona çıkmış olmalı sanırım.

Ada Parlak: Heyyyy! Güneş, burdayım.
Güneş: gördüm, bağırma insanlar rahatsız olacak. Hadi gel eve, evde konuşuruz.

Evet, Ada ve ben aynı evde yaşıyoruz. Evli değiliz tabiki de ama bu benim küçükken ondan hoşlanmadığım anlamına gelmiyor ;) . Normalde her gün Ada'yla birlikte gün batımını izleriz lakin bugün işi olduğu için geç kalmıştı. Ama karşı çatıda bana sürpriz yapmak istemiş sanırım. Ben mutfağa geçtim, hazırladığım yemekleri masaya dizerken Ada'da eve geldi.

Güneş Issız: Ellerini yıka Ada, bugün en çok sevdiğin yemeği yaptım.

Ada Parlak: Gerçekten miii, kralsın senn be Güneş, seni çok seviyorum, hayatımdaki en sevdiğim insan sensin.

Güneş Issız: Tabi tabi kesin öyledir, bırak şimdi yağcılığı da ellerini yıka gel.

Ada Parlak: Tamam, ben gelene kadar bitirme yoksa bidaha senle konuşmam.

Güneş : Benim nalet huyumu biliyosun.

Ada: Tamam, tamam hemen geliyorum.

Nalet huy, hiç sevmem. Herkes yemeğe oturmadan yemeğe başlamayı sevmem, hatta nefret ederim. Ada'yı beklerken sofrayı düzenliyordum. Bugün sürekli iş aldığımız müşterimizle görüşmeye gitmişti, sanırım yeni bir görev var.

Ada ve ben hayatımız yanyana geçti, bunu söylemiştim size. Aynı üniversitede aynı bölümde hatta aynı sınıftan mezun olduk. Buna şans sanabilirsiniz ama şans değil. Babalarımızın sayesinde oldu. İkimizin de babası çocukluk arkadaşları. İkisi küçükken karar verip büyüdüklerinde birlikte çalışacakları sözünü vermişler. Böylelikle Palnox yazılım şirketini kurmuşlar. Ülkedeki sayılı yazılım şirketine yükselmek için ikisi de canını dişine takmış.

Biz de tıpkı babalarımız gibi daha küçükken birbirimize söz verdik. 'Her ne olursa olsun asla ve asla ayrılmayacaktık, ölene dek hata tabiri caizse öbür dünyada bile ikimiz hep birlikte olacaktık'. Bunu evlilik sözleşmesi sanmayın sakın, birbirimize olan ruhsal bağlılığımızdı bu.

.............................................................................................

Merhaba arkadaşlar, Adım Abdullah. Bu seriyi içimde kurduğum bir hikaye. Bunu yazıya dökmek istedim. Yapıcı eleştirilere açığım yani kötüysem veya yanlış yaptığım kısımlar varsa belirtmenizi de isterim. Eğlence için de yapsam kendimi geliştirmeye çalışırım.

İlk bölümü kısa kestim, devamını düzenleyip hemen atacağım. Giriş kısmını nasıl buldunuz. Yorumlarınızı buraya bekliyorum.

Tarih:20.04.2021
Saat:17:54          

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Anti-VirüsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin